Boşanmalarda dövize endeksli nafaka talebi artıyor

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ [email protected]

Enflasyonist ortam, boşanma davalarına da yansıdı. Boşanma davalarındaki artışın yanı sıra, enflasyonun etkisinden korunmak için, nafakanın döviz cinsinden belirlenmesine yönelik talepler de artıyor.

YAK Avukatlık ortağı Buket Altufan Ulu, son dönemlerde nafakaların yabancı para üzerinden belirlenmesi talepleriyle karşılaşmaya başladıklarını söyledi. Ulu, “Nafakaların döviz olarak belirlendiği örnekleri görmeye başladık” dedi. Ulu, bu durumun daha çok anlaşmalı davalar için geçerli olduğunu da ekledi.

Pandemi ve ekonomik kriz boşanmaları etkiledi

 Ekonomik krizin boşanmaları etkilediğini söyleyen Ulu, “İki türlü etkiliyor aslında. Ekonomik kriz depresyonu beraberinde getiriyor.  Sıkıntılarınız varsa bir de bu eklendiğinde bir noktada belki adım atacak bile gücünüz kalmıyor ve evliliği sürdürmemeyi tercih ediyorsunuz.

Diğer türlü de yaşanan ekonomik krizin yarattığı sorunlar evlilik kurumunu sarstığı için dolaylı olarak bir boşanma sürecine yol açıyor” diye konuştu. Türkiye’de evlilik oranlarının artmasına karşılık boşanma yüzdelerinin her yıl arttığını ifade eden Ulu, şunları söyledi: “Nüfusun artışına paralel evlilik son yıllarda boşanmadan daha yüksek bir artış gösteriyor. Ama boşanmalar da pandemi ve üzerine yaşanan ekonomik kriz ile 2021- 2022 yıllarında istikrarlı şekilde arttı.”

Mal paylaşımı savaşları

 Boşanmada anlaşma koşullarını sağlamanın çok uzun sürebildiğini kaydeden Avukat Ulu, “Bazen masada el sıkışıp kalkılabiliyor bazen de yıllar süren bir savaşa dönebiliyor” yorumunu yaptı. Boşanma süreci başlamadan çok öncesinde profesyonel hukuki destek almak, hak ve yükümlülüklerin neler olduğunu bilmek gerektiğini vurgulayan Ulu, şöyle devam etti: “Evlilik bir akit sonuçta.

Eğer eşlerden biri diğer eşin bu akdi ihlal ettiğini düşünüyorsa iddiasının ispatı, sonuçları, boşanma süreci, bu süreçte yaşanabilecekler konusunda öncesinde hukuki destek almalı. Şiddet, zina, terk, sadakatsizlik gibi sebepler boşanma sebebi olabilir. Ekonomik şiddet de bunlardan biri. Eşin evlilik akdini ne kadar ağır bir şekilde ihlal ettiğine göre sonuçlar farklılaşabilir. Bu durum mal paylaşımının nasıl yapılacağına etki edebilir. Mal paylaşımı konusunda ise genel olarak hayat standartlarını koruma duygusu hakim.”

İbraz edilecek belgeler önemli

Boşanma davalarında mahkemeye ibraz edilecek belgelerin titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Ulu, “Çünkü kişisel verilere özen gösterilmesi önemli. İddianın ispatına ilişkin bilgi ve belgelerin doğru ve zamanında sunulması her zaman için çok önemli. Teknoloji ilerledikçe ulaşabileceğiniz veriler çoğalıyor ama  bu verilere  doğru yolla ulaşmak daha önemli bir hal alıyor” dedi.

Evlilik sözleşmesi geriye dönük olmaz

Çok yaygın olmasa da evlilik sözleşmesi yapanlar olduğunu ifade eden Ulu, “Ancak bu sözleşme talepleri duygusal algılanabiliyor. Taraflardan biri evlilik sözleşmesi yapalım dediğinde diğer taraf bunu sevgisine bir ihanet olarak yorumlayabiliyor. Evlendikten sonra da evlilik sözleşmesi yapılabilir ancak geriye doğru etki edecek şekilde yapmak mümkün olmayabilecektir” uyarısı yaptı.

Kadının çalışması boşanma sebebi

 Toplumda kadının çok fazla rol üstlendiğini söyleyen Avukat Ulu, şunları söyledi: “Çoğu kadının hikayesine baktığımızda toplumsal rollerdeki değişimle gelen olumlu gelişmeler olduğu gibi  zorlayan tarafları da var. Kadının aktif olarak çalışma hayatının içinde olmasının boşanma kararı alınması bakımından ve boşanma davalarında süreci yönetmeyi kolaylaştırdığını gözlemleyebiliyorum. Ancak bazen de boşanma noktasına getiren konulardan biri de kadının çalışma hayatındaki rolü olabiliyor.” Ulu, boşanmalarda kadınların çocukların velayetini alma oranının ise yüzde 75 civarında olduğunu belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu evlenme ve boşanma istatistikleri (2021-2022)

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’de evlenme ve boşanma istatistikleri 2021 ve 2022 yıllarına dair ilginç bilgiler sunuyor. İşte bu verilerden öne çıkan noktalar:

-2021 yılında 563,140 çift dünya evine girdi. Ancak, 2022 yılında bu sayı 574,358’e yükseldi, evlenen çiftlerin sayısındaki artış dikkat çekiyor.

- Evlenen çiftlerin artmasına rağmen, boşanan çiftlerin sayısı da artış gösterdi. 2021 yılında 175,779 çift boşanırken, 2022 yılında bu sayı 180,954’e çıktı.

-İlk evlenme yaşları incelendiğinde, her iki cinsiyette de evlilik yaşının arttığı görülüyor. 2022 yılında erkeklerin ortalama ilk evlenme yaşı 28.2 iken, kadınlarınki 25.6 olarak kaydedildi. Bu veri, toplumsal dinamiklerdeki değişimleri yansıtıyor.

-Cinsiyetler arasındaki evlenme yaş farkı da ilgi çekici. Erkekler ile kadınlar arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı 2.6 yaş olarak hesaplandı.

-Kaba boşanma hızına göre iller incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek boşanma hızına sahip il İzmir oldu (binde 3.11). Bu il, İzmir’i sırasıyla binde 3.09 ile Uşak ve binde 3.01 ile Antalya takip etti. En düşük kaba boşanma hızına sahip il ise binde 0.43 ile Şırnak oldu. Hakkari (binde 0.44) ve Siirt (binde 0.51) de düşük boşanma hızına sahip iller arasında yer aldı.

-Evlilik süresine göre boşanma oranlarına bakıldığında, 2022 yılında gerçekleşen boşanmaların %32.7’si evliliğin ilk 5 yılında, %21.6’sı ise evliliğin 6-10 yılı içinde meydana geldi.

-Kesinleşen boşanma davaları sonucunda, 2022 yılında 180,954 çift boşandı. Bu boşanmalar sonucunda 180,592 çocuğun velayeti belirlendi.

- Boşanma davalarının sonuçlarına göre, çocukların velayetinin çoğunlukla annelere verildiği görüldü. 2022 yılında çocukların velayetinin %75.7’si annelere, %24.3’ü ise babalara teslim edildi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar