Borsaya yerel seçim, faiz ve yabancı kıskacı

Fitch’in not artırım kararı da borsayı 9 bin 400 puandaki direncinin üzerine taşıyamadı. Yerel seçim belirsizliği, yerlilerin döviz alımı, yabancıların hisse satışı ve mevduat faizlerinin yüzde 50’nin üzerine çıkması baskının ana nedenleri olarak sıralanıyor.

Bu haftanın en önemli gündemi Merkez’in faiz kararı Borsa İstanbul geride bıraktığımız haftaya uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in sürpriz not artışı kararı ile başladı. Haftanın ilk işlem günü yukarı yönlü bir açılış gösterse de 9 bin 400 puan seviyesindeki güçlü direnç seviyesini aşmayı başaramadı ve yeniden satış baskısıyla karşılaştı.

BIST 100 Endeksi haftayı ise yüzde 0.62’lik kayıpla 8 bin 828 puandan tamamladı. Son günlerde borsanın üzerinde baskı yaratan farklı etkenler var. Yaklaşan yerel seçimler, enflasyonda beklenen rahatlamanın gelmemesi nedeniyle yeni faiz artırımlarının konuşulmaya başlanması ve kasım ayı başından itibaren düzenli şekilde hisse senedinde net alıcı konumunda olan yabancıların satıcı tarafa geçmesi bu etkenlerin başında geliyor.

PPK’nın faiz kararı izlenecek

Bu hafta Merkez Bankası’nın politika faiziyle ilgili karar alacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. Enflasyonda yükseliş eğiliminin devam etmesi ve Merkez Bankası’nın PPK öncesi ek sıkılaştırma adımları atmasına neden oldu. Merkez Bankası, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından nakit çekim işlemlerinde faiz oranını, ihtiyaç kredisi faiz oranıyla uyumlu seviyeye yükseltti.

Türk Lirası cinsi mevduatın cazibesini artırmak için Merkez Bankası’nın bankalara gönderdiği uygulama talimatı ile gerçek ve tüzel kişiler için uygulanan TL payı hedefleri de güncellendi. Tüm bu adımlar TL mevduatta faiz oranlarını yüzde 50’nin üzerine taşıdı.

Mevduatın getirisi artıyor

Yabancı kurumlar bu haftaki PPK toplantısında 300- 500 baz puanlık yeni bir artırım beklediğine yönelik peş peşe raporlar yayımladı.

Piyasa geneline bakıldığında ise faiz artırım beklentileri kadar faizlerin sabit tutulacağını savunanlar da var. Merkez Bankası’nın bir önceki toplantıda faiz artırımlarının sonuna gelindiği mesajını net şekilde vermesi ve diğer araçlarla parasal sıkılaştırmaya devam etmesi yeni faiz artırımı beklemeyenlerin ana argümanları.

Şöyle ki para politikasında alınan kararların etkisinin gecikmeli olarak görülüyor olması nedeniyle Merkez Bankası, yeni bir artırım yerine hayata geçirilen kararların etkisini izlemek isteyebilir.

31 Mart’taki yerel seçimler öncesinde yeni bir faiz artırımına siyasi açıdan sıcak bakılmayacağı da söylenenler arasında. Dolayısıyla mevcut ortamda yüzde 50’nin üzerinde bir sabit getiri risk almak istemeyenleri mevduata yöneltebilir.

Yabancı 4 haftadır satışta

 3 Kasım-9 Şubat haftaları arasında hisse senedi piyasasında 2 milyar 177 milyon dolarlık net alış yapan yabancı yatırımcılar, son 4 haftadır net satıcı konumundalar. Son 4 haftadır yabancılar borsada 488.5 milyon dolarlık net satış yaptı. Bu satışta ArcelorMittal’in Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’nda kalan payını satması da etkili oldu.

Tahvil tarafına bakılırsa yabancılar orada da son 2 hafta 300 milyon doların üzerinde satış gerçekleştirdi. Fitch’in ardından diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından gelmesi beklenen not artışları, rasyonel politikalara bağlılığın sürmesi, küresel anlamda faiz indirimlerinin konuşulduğu bir sürecin hisse senedi cephesini desteklemesi bekleniyor.

Yerli yatırımcı son 5 ayda 9.5 milyar dolarlık döviz aldı

 Yerli tasarruf sahiplerinin dövize yönelik artan taleplerinin devam edip etmeyeceği yakından takip edilen bir diğer konu. Özellikle sosyal medyada seçim sonrasında kurlarda yukarı yönlü hareketlerin olacağına yönelik söylentiler bireysel yatırımcıların talebini canlandırmış durumda. Vatandaşların bankalarda tuttukları Döviz Tevdiat Hesapları’nın (DTH) büyüklüğü 6 Ekim’de 171 milyar 633 milyon dolar seviyesindeydi.

Son açıklanan veriye göre bu tutar 181 milyar 152 milyon dolara çıktı. Yani 6 Ekim-8 Mart arasında yerlilerin döviz hesaplarında 9 milyar 519 milyon dolarlık artış yaşandı. Bu rakamın 6 milyar 665 milyon dolarlık kısmı bireysel tasarruf sahiplerinin hesaplarından kaynaklandı. Son dönemde artan döviz talebinin nerede duracağı ve terse dönüp dönmeyeceği piyasaların izleyeceği kritik konulardan.