Borsadaki yükselişe fonlar ayak uydurdu

E. Onur DUYGU
E. Onur DUYGU FON DÜNYASI [email protected]

Son dönemde ekonomi politikasına tesis edilen güven ve enflasyonla mücadelede kararlılık ile birlikte yurt dışı yatırımcı ilgisinin arttığını ve Türk hisse senedi/tahvil piyasasına dair daha çok görüş/rapor/beklenti paylaşıldığını izliyoruz. Son birkaç sene içinde sadece yurt içi yatırımcı ile hareket eden piyasalara yabancının da gelmesi gayet olumlu olarak değerlendirilebilir.

Yabancı yatırımcı ilgisini ağırlıklı olarak Banka, Holding, Telekom ve ulaştırma sektör hisselerinde gözlemliyoruz. Zaten hisse senedi piyasasına ilişkin yorum ve değerlendirme yapan birçok piyasa profesyoneli de bu sektörlere dair beklentilerini paylaşmıştı. Güçlü risk iştahının yansıması olarak BIST100 endeksinde TL bazında 11.000 seviyesinin aşıldığını, dolar bazında ise kritik 320 dolar seviyesinin geçildiğini görüyoruz.

"Endeks yükseliyor hisselerim yerinde sayıyor"

Tüm bunlar hisse senedi yatırımcısı için olumlu haber. Ama son günlerde sıklıkla duyduğumuz bir söylem var. Endeks yükseliyor ama benim hisselerim yerinde sayıyor diyen yatırımcı sayısı oldukça fazla. Bu da belirli hisselerdeki yükselişe, tüm yatırımcı pozisyonlarının iştirak edemediğini gösteriyor. Özellikle teknoloji, sınai ve BIST100 dışı hisselerdeki yükselişin görece sınırlı kaldığını gözlemliyoruz. İşte bu noktada hep söylediğim konuyu tekrar vurgulamak istiyorum.

Özellikle borsaya yeni adım atan yatırımcılar için hisse senedini tekil olarak almak yerine hisse senedi fonlarına yatırım yapmak, birikimlerin korunması ve artırılması adına daha büyük fayda sağlıyor. Bunun birkaç nedeni var kısaca anlatalım. Öncelikle, hisse senedi fonları, profesyonel portföy yöneticileri tarafından yönetildiği için yatırımcıların piyasa bilgisine sahip olmaları gerekmiyor. Bu sayede, küçük yatırımcılar bile profesyonelce yönetilen bir yatırım aracına sahip olabiliyor. Teknik analiz, temel analiz, şirket görüşmeleri gibi hisse senedi seçiminde önemli olan birçok parametreyi fonun yöneticisi yatırımcı adına gerçekleştiriyor.

Hisse senedi fonlarına yatırım yapmanın diğer önemli avantajlarından biri, portföy çeşitlendirmesi sağlaması olarak söyleyebiliriz. Tek bir hisse senedi almak, tüm yatırımın o şirketin performansına bağlı olması anlamına gelir. Bu durum, yatırımcının büyük riskler almasına neden olabilir. Ancak, bir hisse senedi fonuna yatırım yapmak, farklı sektörlerden ve şirketlerden oluşan geniş bir portföy oluşturur. Bu çeşitlendirme, yatırım riskini azaltır ve daha istikrarlı getiri sağlar.

%200 üzeri getiriye sahip 21 fon var

Rakamlarla son dönem hisse senedi fon performanslarına bakalım. 1/6/12 aylık ve yılbaşından beri bakıldığında 89 hisse senedi fonu içinde negatif getiri sadece son ay teknoloji içerikli fonlarda görüyoruz. Bunun dışında hep pozitif getiri söz konusu.

BIST100 endeksi ile karşılaştırmalı bakarsak da son 1 aylık dönemde fonların yarısından fazlası, son 6/12 aylık dönemde de 4 fondan 3’ü BIST100 getirisi üzerinde getiriyi sağlamış görünüyor. Yıllık olarak bakıldığında %140 üzerinde getiri sağlamış olan BIST100 endeksi üzerinde %200 üzeri getiriye sahip 21 adet fon bulunuyor. Son 1/6/12 aylık dönemde BIST100’ü geçen fon adedi ise 42. Katılım hisse senedi fonlarında da benzer bir durum söz konusu.

BIST Katılım50 endeksi ile karşılaştırmalı bakıldığında 13 fondan 12’sinin yılbaşından bugüne endeks getirisini geçtiğini görüyoruz. 6/12 aylıkta da benzer bir performans gözlemliyoruz. Borsa İstanbul, getiri arayışında olan yatırımcılar için hala en önemli alternatif ama son dönemde hisse seçiminin ne kadar önemli olduğunu da görüyoruz. Fonlar, hisse senedine yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için, hisse seçimi ve birden fazla hisseye yatırım ile riski dağıtma tarafında yardımcı olabilir. Bu kapsamda tekil hisse yerine fonu tercih etmekte fayda var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar