Borsada yabancı girişi artarken yerleşiklerin döviz iştahı azalıyor

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artırımı sonrasındaki 4 haftada 1,22 milyar dolarlık güçlü bir yabancı girişi gerçekleştiğini görüyoruz. 29 Mart – 5 Nisan haftasında yerleşiklerin altın dahil DTH hesaplarında ise fiyat etkisinden arındırılmış olarak 4,6 milyar dolarlık bir düşüş gerçekleşmiş oldu.

Yerel seçimler öncesinde TCMB, politika faizini 500 baz puan artırarak %50 seviyesine çekerken, özellikle yabancı kurum raporlarında altı çizilen beklentiyi karşılamış oldu. Ocak ve Şubat aylarında beklenti üzeri eğelen enflasyon rakamları ve kur üzerinde artan baskı merkez bankasını böyle bir hamleye itmiş oldu. TCMB’nin bu faiz hamlesi sonrası, seçim endişesi ile bir süredir hızı kesilen ve seçim sonrasını bekleyen yabancı için görünürde bekleyecek çok bir durum kalmadı.

Zaten, bu faiz artırımı malum olmuş olacak ki, faiz artırımı öncesindeki 3-4 günde bankalarda yabancılar ciddi pozisyonlar almıştı. 22 Mart’tan bu yana haftalık bazda baktığımızda net alım gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, Bayram öncesindeki 2,5 günlük süreçte de hisse senedinde 160 milyon dolarlık net alıcı oldu. BIST’te 5 hafta arka arkaya toplam 644 milyon dolarlık yaşanan çıkış sonrası, TCMB’nin 500 baz puanlık artırımı sonrasındaki 4 haftada ise 1,22 milyar dolarlık güçlü bir yabancı girişi gerçekleştiğini görüyoruz.

Bu tablo bize, yerel seçimlerin hemen öncesinde merkez bankasından gelen faiz artırım hamlesinin yabancı nezdinde önemli bir karşılık bulduğuna işaret ediyor. Ekonomide normlara ve normale dönüş sürecinin devam ettiği son bir yıllık döneme baktığımızda da hisse senedi piyasasında toplam 3 milyar dolar, bono piyasasında ise repo işlemleri hariç toplam 2 milyar dolarlık bir yabancı girişi ön plana çıkıyor. TCMB’nin 500 baz puanlık artırımı ve yerel seçimler sonrası tablonun değiştiği bir alan da DHT’lar ( döviz tevdiat hesapları) oldu.

Seçim öncesinde artan spekülatif söylem ve beklentilerle kur cephesinde artan endişeler, seçim sonrası karşılık bulmazken, yerel seçimlerin arından yerleşiklerin DTH’larında güçlü bir düşüş yaşandı. Bu çerçevede 29 Mart – 5 Nisan haftasında yerleşiklerin DTH’larında 3,9 milyar dolarlık bir gerileme yaşanırken, verinin detayına bakıldığında hane halkı DTH’larının 1,1 milyar dolar düşüş kaydettiğini, kurumlar DTH’larının ise 2,8 milyar dolar gerilediğini görüyoruz.

Aynı hafta içinde altın talebinde de bir gerileme yaşandı. Kıymetli maden mevduat hesaplarında 29 Mart – 5 Nisan döneminde 644 milyon dolarlık bir düşüş yaşanırken, söz konusu düşüşün büyük kısmı hane halkı kıymetli maden hesaplarındaki azalıştan kaynaklandı. Özetle, 29 Mart – 5 Nisan haftasında yerleşiklerin altın dahil DTH hesaplarında fiyat etkisinden arındırılmış olarak 4,6 milyar dolarlık bir düşüş gerçekleşmiş oldu.

Seçimler öncesinde kur üzerinde baskının artmasına neden olan sebeplerden biri TCMB rezervlerinde yaşanan düşüştü. Rezervler tarafında da seçimlerden sonraki iki haftalık süreçte (29 Mart – 12 Nisan) yükseliş kaydedildi. Net döviz rezervleri 29 Mart – 5 Nisan haftasında 4,3 milyar dolar, 5 – 12 Nisan haftasında ise 1 milyar dolar artarak bu süreçte toplam 5,3 milyar yükselişle 20,7 milyar dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri ise 3,7 milyar doları 29 Mart – 5 Nisan, 0,3 milyar doları ise 5 – 12 Nisan haftasında olmak üzere toplam 4,1 milyar dolar artışla 127,3 milyar dolar oldu.

Yabancı girişi hala istenen noktada değil

Seçimlerin ardından kurda spekülatif beklentiler karşılık bulmazken, artan yabancı yatırımcı girişi ve hem yabancı hem yerleşiklerin artan TL talebi kur cephesinde görece bir rahatlama getirirken artan risk iştahıyla birlikte BIST açısından da TL bazında yeni zirveleri beraberinde getirdi. Bununla birlikte, geçen yılın ortalarından bu yana bu yılın ilk çeyreğiyle birlikte belirgin bir artışın gerçeklemesi beklenen yabancı girişlerinde hala istenen noktada değiliz.

Seçimlerin geride kalması, TCMB rezervlerinde yaşanan iyileşme, not artırımına yönelik artan beklentiler ve yaz aylarıyla birlikte başlaması olası dezenflasyonist süreç özellikle sıcak para anlamında yabancı girişlerinin artmasını beraberinde getirebilir. Yabancının almaya başladığı ve alacağı büyük hisseler için oldukça olumlu bir sürecin başında olabiliriz. Ancak yabancının radarına giremeyen, ayrıca özel bir hikaye ya da beklentisi olmayan, borçlu, işletme sermaye ihtiyacı yüksek ve bunu kısa vadeli borçla çeviren şirketler içinse zorlu süreç devam ediyor. Bu noktada yatırımcıların hisse seçiminde çok dikkatli olması gereken bir süreçteyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar