Borsada sıkılaşma endişeleri
Borsa İstanbul hisse senedi piyasasında 8.400 zirvesinin ardından başlayan ve %10’a yaklaşmış olan bir düzeltme hareket içindeyiz.
25 Mayıst’an itibaren oluşan yükseliş hareketinde %90’a varan getiriler, bugünlerde %75’e kadar gerilemiş durumda. Haziran ve temmuz ayında güçlü bir reel getiri sağlamış olan Borsa İstanbul, ağustos ayı içinde 7.200 – 8.000 hareket ile %10 nominal yükselmiş olsa da %9 olan ağustos enflasyonunu hatırladığımızda yatay bir dönem geçirdiğini ifade edebiliriz.
Devamında eylül ayına 8.000 seviyesinden başlayan borsa bugünlerde bu seviyelerin altında fiyatlanıyor. Artan kur, ek vergiler, ücret düzenlemeleri gibi birçok sebeple bozulan enflasyon beklentileri ile birlikte yükselen endekste bir yorulma gözlemliyoruz. Bu anlamda %90 kadar yükselmiş bir piyasada olası düzeltmelerin derinleşmesi, %15 - %20 gibi oranlara varması da şaşırtıcı olmayacaktır.
Bu süreçte dikkat ettiğimiz önemli husus makro kompozisyonda bir değişiklik olup olmayacağı; son günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’ten gelen açıklamalar sıkılaşma sürecinin biraz daha hızlanacağına işaret ederken büyüme ve ekonomik canlılıktan bir miktar ödün verileceği sinyalini üretiyor. Zaten enflasyonla mücadelede bahsi geçen acı reçeteyi büyümeden feragat ve krediye erişimde sınırlama olarak özetleyebiliriz. Bu kapsamda özellikle büyümeye hassas döngüsel sektörlerde baskılayıcı bir süreç başlayabilir.
Diğer taraftan ise enflasyon bir süre daha hayatımızda olmaya devam edeceği için gıda, perakende, ticaret, ulaştırma, sigortacılık, bankacılık gibi sektörlerde şimdilik bir sorun görmüyoruz. Sıkılaşma sürecinin endeks geneline negatif etki edebilmesi için özellikle mevduat faiz oranlarının enflasyon beklentilerinin üzerine çıkması gerekiyor.
OVP’de enflasyon tahminlerini incelediğimizde 2023 sonu 65 olan beklenti 2024 sonunda %33’e geriliyor bu anlamda lineer bir hesapla 2024 yılı eylülde enflasyonun OVP referansı ile %41,6 beklendiğini ifade edebiliriz. Piyasa şuanda bu enflasyona ne kadar ikna edilebildi bu konu soru işareti olmaya devam ededursun, mevduat faiz oranları yıllık %40’ların üzerine doğru çıkıyor.
Bu durumda uygulanacak olan politikalara sahip çıkılır ve piyasada OVP hedeflerinin tutacağına ikna olursa borsadan mevduata bir çıkış söz konusu olabilir. Bu kapsamda özellikle yarınki PPK kararı etkin rol oynayacak bir parametre haline gelebilir, önceki toplantıda 7,5 puan artış ile beklentilerin çok ötesine geçen TCMB’nin ne yapacağı merak konusu.
Yeniden bir şok artış gelirse piyasa sıkılaşma hikayesine daha fazla inanacak ve borsa açısından negatif olacaktır. Pas geçme durumunda ise bunun endekse etkisinin pozitif olacağını düşünüyoruz. 250 – 500 baz puan bandında bir artış gelmesi durumunun mevcut fiyatlamaların içinde olduğunu ve majör bir etki yaratma ihtimalinin zayıf olacağı görüşündeyiz.