Borsada ralli tamam mı devam mı…
Yukarıda verilen tabloda açıkça görüldüğü üzere seçim atmosferinin başlaması ile yılbaşından 1. ve 2. tur seçimlerine kadar olan süreçte korkuların yüksek öngörülebilirliğin düşük olmasıyla baskılı bir süreç yaşandı. Korkuların doruk noktaya ulaştığı süreç ise 1. turdan 2. tura kadar geçen süreç oldu.
Burada 100 ve 30 endeksinde 1 haftada yaklaşık %4 kadar daha düşüşler izlendi. Ardından mecliste ve başkanlıkta aynı ittifakın kazanarak seçimin sonuçlanmasıyla beraber, 100 endeksi -%16,85 düşüşten, pozitif tarafta %31,36 getirilere kadar uzandı.
Piyasalarda öngörülebilirlik arttı
Buradaki yükselişe yalnızca seçimin sonuçlanması sebep oldu diyerek geçmemek lazım. Seçim sonrası sürecin piyasalara getirisini şu şekilde özetleyebiliriz. Öngörülebilirliğin artmış olmasıyla algılamalarda tansiyonun düşmesi, yeni ekonomi yönetiminin göreve geleceği söylemlerinin başlamasından itibaren, sanki görünmez bir el tarafından zinciri kırılan kurda, yukarı yönlü ciddi hareketler yaşanması ve kurda yaşanan çözülme ile endeksin lokomotifi olan ihracatçı şirketlerin yeniden nefes alması.
Yeni ekonomi yönetiminin genel anlamda kulisler ve piyasa tarafından kabul görerek beğenilmesi ve ekonomi yönetimi tarafından piyasaya verilen demeçler ve mesajların güven telkin etmesi. Henüz yeterli görülmese de atılan adımlarda Ortodoks politikalara, gerektiği üzere sıkılaşmaya dönülmüş olmasının algılarda normlara uygun döneme geçilebileceği düşüncesini desteklemesi gibi gelişmeler endeksi taşıyan ana hikayeler arasında yer aldı.
Borsadaki yükselişte bilanço etkisi
Yine yakın dönemde, BAE ile yapılan niyet anlaşmasının oluşturmuş olduğu beklentiler, TCMB’ye yapılan başkan yardımcısı atamaları ve 2. Çeyrek bilanço döneminde beklenti üzeri açıklanan kar rakamları da endeks TL bazında zirveye taşıyan etmenler oldu. Kısa vadeli beklentileri hızla fiyatlayan ve tüketen endekste yorulma emarelerinin başladığını da söylemek mümkün. Orta-uzun vadeli yeni bir hikaye yaratmaya başladığımız gerçeğini akılda tutmakla birlikte kısa vadede yaşanan hızlı yükselişin ardından bir miktar soluklanma ve konsolidasyon isteği önümüzdeki günlerde öne çıkabilir.
Yükseliş sürecek mi?
Özetle, mevcut trendin karşısında durmamakla birlikte kısa vadede riskleri biraz azaltmamız gereken bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Seçimim hemen sonrasında endeks 4500 ‘erden tepki ararken artık satış değil alım için fırsat kollamamız gerektiğini belirtmiş ve Model Portföy ‘deki hisse ağırlığımızı artırmıştık. Gelinen nokta itibariyle Model portföyde hisse ağırlığımızı %75'den %65'e düşürürken 4500 seviyelerinde aldığımız risk kadar riski bu seviyede taşımanın risk-getiri dengesi açısından çok makul olmayabileceğini düşünüyorum. Bu bağlamda portföylerde, özellikle hızlı yükselmiş fiyat-değer dengesi bozulmuş hisselerde belli ölçülerde nakde geçip hisse bazında hareketlere odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.