Borsada Merkez rüzgarı devam ediyor
Borsa İstanbul’da 25 Mayıs’ta 4.400 seviyesinden başlayan hareket bugünlerde %60’ın üzerinde bir primlenme ile 7.000 seviyelerinin üzerinde devam ediyor.
Esen bu rüzgarın alt dinamiklerine baktığımızda ilk dönemde seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ile başlayan hareket sonrasında enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesi ve karşılığında Merkez’in faiz adımlarının piyasa beklentilerinin altında kalması ile ivme kazandı.
Bu süreçte önden giden sektör ve endekslere baktığımızda ulaştırma endeksinin %90 ile yükselişe öncülük ettiğini görüyoruz aynı endeks ekim 2021 döneminden itibaren bakıldığında 14 kart değer kazanmış durumda. Yükselişte pozitif ayrışan diğer sektörleri incelediğimizde ise bankacılık, sigortacılık, çimentolar ve enerji sektörlerinin ortalama %70 primlendiğini takip ediyoruz. Sanayi endeksi ise bu süreçte bir miktar negatif ayrışan sektörler arasında oldu.
Son dönem atılan makro ihtiyati adımlara baktığımızda gerek kur yükselişi, gerek ücret artışları, gerekse ek vergiler neticesinde bozulan enflasyon beklentileri paralelinde öne çekilen talebin bir miktar törpülenmeye çalışıldığını takip ediyoruz. Faizlerdeki artış alanını mümkün olduğunda sınırlı tutmaya çalışan Merkez, buradan oluşan enflasyonla mücadele açığı alanını iç talebi kontrol altına almaya çalışarak kullanıyor.
Özellikle geçtiğimiz dönem politikalara baktığımızda ihracatın desteklenerek cari dengenin pozitife geçmesi, bunun neticesinde kurun uzun dönemde kontrol altına alına bilmesi ve neticede enflasyona pozitif yansıyacağı model yerine, daha kısa vadede sonuç verebilecek olan talebin ve ithalatın kontrol altına alınması politikası benimsenmiş görünüyor. Bu anlamda önümüzdeki dönem için talebi ve ithalatı baskılayacak kredi kartı taksit sınırlandırmalarının devamını bekleyebiliriz.
Borsa İstanbul açısından yükselen trendin devamını bekliyoruz, ancak yükseliş hızında bir miktar yavaşlama olması ihtimalini değerlendiriyoruz. Ağustos ayı konsolidasyon için bir fırsat olabilir. Ancak özellikle eylül ayında açıklanması beklenen orta vadeli programın, yeni yabancı girişlerini tetikleyebileceğini ve Borsa İstanbul’da yıl sonuna kadar sürebilecek bir ralli için lokomotif olabileceğini düşünüyoruz.
Sektörel beklentilere baktığımızda ise gelen bilançoların ardından son iki ayda %70 primlenmeye rağmen bankacılık hala cazip görünüyor. Enerji sektörünün olası yabancı girişlerinde bundan pozitif etkilenecek sektörlerin başında gelebileceğini düşünüyoruz. Gıda, perakende ve hizmetler tarafı bir süredir enflasyon etkisi ile çok önden giden bir resim çizmişti, son gelen makro ihtiyati tedbirlerin burada bir kar realizasyonu alanı açmış olabileceğini değerlendiriyoruz.