Borsada denge arayışı sürüyor
Merkez üssü Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki depremle sarsılan ülkemizde son yüzyılın en büyük felaketlerinden biri yaşanırken bir haftalık aranın ardından BIST’te işlemler alınan önlemlerle birlikte tekrar başladı. Yaşanan olağanüstü duruma paralel olarak olağanüstü karar ve önlemlerle devreye sokulurken özellikle talep tarafını güçlendiren ve likiditeyi arttıran önlemlerin etkisiyle borsa hızlı bir şekilde deprem öncesindeki seviyelerin üzerine değer kazanmış durumda. Yaşanan bu kısa vadeli hızlı hareketin ardından dikkatler alınan önlemlerin borsada kısa vadeden orta vadeye yayılabilecek nitelikte bir destek sağlayıp sağlayamayacağı noktasında yönelmiş durumda.
Önlemler etkisini gösterdi
Yaşanan felaket sonrası bir hafta kapalı kalan Borsa İstanbul’da özellikle alınan iki önlem piyasadaki algının toparlanmasında etkili oldu. Bireysel emeklilik sisteminde devlet katkısı portföyünde fonların borsa payının yüzde 10’dan yüzde 30’a çıkarılmasıyla birlikte borsaya bir haftalık süreçte yaklaşık 10 milyar TL civarında bir para girişi gerçekleşti.
Özellikle endekste ağırlığı yüksek olan BIST-30 hisselerinde yoğunlaşan bu alımlar endeksin toparlanmasında önemli bir etken oldu. Borsaya destek kapsamında gündeme gelen hisse geri alımlarına yönelik vergi muafiyeti de birçok halka açık şirketi yeni hisse geri alım programları açıklamaya teşvik ederken algının iyileşmesi konusunda borsaya önemli bir destek sağladı. Bazı şirketler hızlı bir şekilde geri alımlara başlarken, bazı şirketler ise henüz beklemede.
Açıklanan bu geri alım kararlarının borsanın olası geri dönüşlerinde endekse önemli bir destek sağlaması beklenebilir. Tüm bunlarla birlikte unutulmaması gereken nokta borsada kısa vadede algıların fiyatlandığı, orta uzun vadede ise temel makro gerçeklerin fiyatlanma eğiliminde olduğudur. Dolayısıyla alınan bu önlemlerin piyasada kısa vadede yarattığı etkinin ardından yatırımcılar biraz daha orta vadeli perspektif ile makro gerçeklere ve bunun borsa üzerinde yaratacağı olası etkilere yöneliyor olacaktır.
Yaşanan bu vahim sürecin bölgede topyekun bir yeniden yapılanmayı gerektirmesi nedeniyle inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerinde yaşanan hızlı yükselişleri bu bağlamda açıklamak mümkün görünüyor. Bu direk etkinin dışında dolaylı olarak bu süreçten yaralanabilecek diğer bazı sektörler de (beyaz eşya, ev tekstili, otomobil, vb) yine önümüzdeki dönemde öne çıkabilecek sektörler olarak takip edilecektir.
Sektörel bazda önemli ayrışmaları gündeme getiren bu sürecin endeksin tamamına yansıması ise işin siyasi ve sosyolojik boyutunun da dikkate alınmasıyla değerlendirilebilir. Özellikle, mevcut seçim belirsizliğinin bir nebze daha artmış olması ve yaşanan felaketin turizm başta olmak üzere ekonomik büyüme üzerinde yaşanabilecek baskılar endeksin orta uzun vadeli seyri açısından yakından izleniyor olacak.
Yurtdışı piyasalar yön arayışında
Endeksin seyri açısından göz ucuyla da olsa takip ettiğimiz yurtdışı piyasalarda ise artık, bardağın dolu tarafını görülmeye çalışılsa da açıklanan veriler paralelinde zaman zaman volatilitenin arttığını görmeye devam ediyoruz. Bu hafta boyunca açıklanacak büyüme ve enflasyon verileri paralelinde merkez bankalarının politikalarına ilişkin beklentiler şekillenmeye devam edecek.
Son bir haftadır öne çıkan temkinli duruşa karşın yurtdışı tarafta geçen yıl boyunca yaşanan kayıplarını kısmen de olsa telafi çabasının ön planda kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Tüm bu çok bilinmeyenli denklem içerisinde yatırımcıların temkinli duruşlarını korumaya devam etmelerini, ve portföylerinde çeşitlendirme yaparken global çapta yüksek kalmaya devam eden enflasyonu düşünerek en az %20 oranında altın bulundurmalarını öneriyoruz.