Borsa İstanbul neden dünyadan negatif ayrışıyor?
Geçtiğimiz hafta başlayan Filistin ile İsrail arasındaki çatışma piyasalar açısından kötü bir sürpriz oldu. Hafta boyunca gelen her yeni haber Borsa İstanbul’da gün içi volatilitenin artmasına neden olurken, önceki haftalarda 8.500 üzerine çıkan BIST 100 geçen hafta 8.000 civarına kadar geriledi.
Borsa İstanbul’un bu haberlere sert reaksiyon vermesinde coğrafi yakınlık faktörü etkili olsa da son dönemdeki sıkışma ve 8.500 üzerinde tutunamamanın verdiği teknik baskının da etkili olduğunu düşünüyoruz. BIST 100 endeksinin 8.500’ü zorlarken en önemli beklentisi yabancı yatırımcı girişinin yakın bir zamanda başlayacağıydı.
Geçtiğimiz hafta başında Filistin – İsrail çatışmasına ek olarak yabancı girişi için önemli bir düzenleme olarak beklenen swap piyasasına yeniden işlerlik kazandırılacağı beklentisinin aksine çıkan haberler ve Körfez bölgesinden gelmesi beklenen sermaye girişinin bölgedeki bu çatışma nedeniyle gecikebileceği algısı satışları hızlandıran etkenler oldu. Geldiğimiz noktada dünyadan bariz bir şekilde negatif ayrışan Borsa İstanbul’da satışları sadece jeopolitik gelişmelere bağlamak zor.
Bu nedenle toparlanma için buradan gelecek haberler pozitif olsa da yeni zirveler için yabancı yatırımcının girişi beklentisini yeniden canlandıracak haber akışlarının daha önemli olacağı kanaatindeyiz. Bu gelişmelere ek olarak içeride 20 Ekim Cuma günü Arçelik’in finansallarını açıklamasıyla 2023 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını takip etmeye başlayacağız.
Yurt içinde konsolide olmayan finansal sonuçlar 30 Ekim tarihine kadar, konsolide finansal sonuçlar 9 Kasım tarihine kadar açıklanacaktır. Bankaların ise son finansal sonuç gönderim tarihi 20 Kasım. Bankaların yılın üçüncü çeyreğinde güçlü finansal sonuçlar açıklayacaklarını değerlendiriyoruz. Sigortacılık ve aracı kurum sektörlerinin de kâr rakamları güçlü görünümünü sürdürecektir.
Finans sektörü dışında havacılık, holding, gıda – perakende ve çimento sektörünün de olumlu finansallar açıklayacaklarını düşünüyoruz. Bu dönemde endeks bazlı seviyelerden ziyade hisse bazlı hareketler daha ön planda olacaktır. Bu nedenle ağırlıklı endeksi konuşuyor olsak da kar alım ve stop seviyelerinin endeksten bağımsız hisse bazlı oluşturulması faydalı olacaktır.