Borsa bu yılki tüm not kararları öncesi yükseldi
Borsa İstanbul’da hisse senedi yatırımcıları zor günlerden geçiyor. 18 Temmuz’da 11 bin 252 puan ile tarihi zirvesini gören BIST 100 Endeksi, son 1.5 ayda yüzde 15 geri çekildi. Hisse bazında bakıldığında ise kayıplar çok daha yüksek. Endeksin tarihi zirvesine giden süreçte çok sayıda hisse bu harekete ayak uyduramamıştı.
Fakat endekste son yaşanan düşüş genele yayıldı ve yükselişe ayak uyduramayan hisselerin fiyatları daha da aşağılara geldi. Mevduat gibi sabit getirili enstrümanlarda aylık yüzde 4-5 seviyesindeki risksiz kazanç göz önüne alındığında hisse yatırımcısının kaybı aslında çok daha yüksek. Son yaşanan düşüşün nedenlerine bakılırsa yeni para girişinin olmaması en üst sırada yer alıyor. Yeni ekonomi yönetimi ile 2023 yılında tekrar borsaya geri dönmeye çalışan yabancı yatırımcılar, 2024 yılında net satıcı konumuna geçti ve geçen sene getirdikleri parayı çektiler.
Borsa bir türlü toparlanamıyor
Son 1.5 aylık dönemde Japonya merkezli yaşanan kısa vadeli sarsıntıdan tüm dünya borsaları hasarsız çıkmış durumda. Yani küresel borsalar ‘Kara Pazartesi’nin kayıplarını telafi edip sarsıntı öncesi seviyelerinin üzerine çıktı. Ancak aynı durum Borsa İstanbul için geçerli değil. Küresel borsalarda yaşanan çalkantıyla 9 bin 733 puana kadar inen BIST 100 Endeksi, önceki gün 9 bin 523 puanı gördü. Enflasyonla mücadele kapsamında ekonomide yaşanan yavaşlama, mevduat faizlerinin cazip seviyelerde olması ve enflasyon muhasebesi sonrasında şirket bilançolarının beklentilerini karşılamaması borsanın bir türlü yönünü yukarı çevirmesini engelliyor.
Not öncesi borsanın seyri
Borsada mevcut durum böyle olunca yatırımcıların kısa vadede tutunacak tek dalı, Fitch’in 6 Eylül’de Türkiye ile ilgili vereceği not kararı. Piyasalarda genel beklenti Fitch’in kredi notunu bir basamak artıracağı yönünde. Bu beklenti önümüzdeki günlerde satın alınmak istenebilir.
Ama Fitch’in beklentilerin aksine not artışına gitmemesi, zaten zor günler geçiren borsa yatırımcısının yaşamak istemeyeceği bir senaryo gibi duruyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının bu yılki not kararları öncesi ve sonrası borsanın seyrine bakarsak, karar öncesi hafta borsanın yukarı yönlü bir seyir izlediği görülüyor. Yılın ilk not kararı 12 Ocak’ta Moody’s’den gelmişti. Moody’s, Türkiye’nin notunu değiştirmezken görünümü ‘durağan’dan ‘pozitif’e yükseltmişti.
Bu karar öncesindeki hafta BIST 100 Endeksi yüzde 4.69 yükselmişti. Yılın ikinci not kararı 8 Mart tarihinde Fitch’den geldi. Türkiye’nin notunu 1 kademe artıran Fitch’in bu kararı öncesindeki hafta endeks yüzde 0.64 artarken 3 Mayıs’taki S&P kararı öncesinde endeks yüzde 3.64 yükseldi. Son olarak Moody’s 19 Temmuz’da Türkiye’nin notunu iki kademe birden artırmıştı. Bu karar öncesindeki hafta borsa 0.83 değer kazanmıştı.
Karar sonrası kâr satışları geliyor
Kısa bu seneki tüm not kararları öncesinde borsada alımların ağırlıkta olduğu dikkat çekiyor. Fitch’in 6 Eylül’deki kararı sonrasında 1 Kasım’da S&P, Türkiye ile ilgili kararını açıklayacak ve kredi derecelendirme kuruluşları bu yıl için gözden geçirmelerini tamamlayacak. Not kararlarını takip eden haftada borsanın performansına bakıldığında kâr satışlarının geldiği görülüyor. Fitch’in 8 Mart’taki not kararı sonrasındaki hafta endeks yüzde 3.57 geriledi. 19 Temmuz’daki Moody’s kararını takip eden haftada yine endeks geriledi ve yüzde 2.38 düştü. S&P’nin 3 Mayıs’taki not artışı kararı sonrasındaki hafta da endeks satışlarla karşılaştı.