Borçlanma 'normale' dönüyor.

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Geçtiğimiz perşembe emtialara ve euroya dikket etmek gerekir derken her iki grupta da çok sert satışlar geldi. Bu satışları tek tek incelediğimizde Gümüşte marginlarda yapılan artış, Euro'da ECB'nin kararı, Petrolde stoklarda görülen yükseliş gibi bireysel gerekçeler bulmak mümkün. Ancak hareketin arkasında  önceki yazıda değindiğim "Acaba ABD geride bıraktığımız 10 yıllık dönemde uyguladığı stratejiden vaz geçer mi?" sorusu yatıyor. ABD'nin Afganistandan çekilmesi, ki Obama'nın secim vaatlerinden birisi de buyudu, bütçe açıklarını azaltacak güvenilir bir planı uygulamaya sokması ve QE2'yi tamamladıktan sonra FED'in bilançosunu küçültmeye başlaması yeni bir dönem anlamına gelecektir. Ve bu dönemde Altın bir yana diğer tüm emtialar gerilerken Dolar değer kazanacaktır. Böyle bir gelişme hisseler için de kısa vadede negatif ancak uzun vadede pozitif olacaktır. Ancak tüm ekonomik sorunlara Bin Ladin operasyonu ile çözüm bulunacağını söylemek imkansız. Salı günü NY FED 2011'in ilk çeyreği itibarı ile Hane Halkı Borç ve Kredi raporunu açıkladı. Raporda işlerin yavaş yavaş normale döndüğü görülüyor.Ancak "normalin" ne kadar "normal" olduğu tartışmalı.  Genel resmi gösteren istatistiğe baktığımızda toplam borcun 2008'de 12.5 trilyon dolarla zirve yaptığını görüyoruz. Ardından 2010 yıl sonuna kadar borç azalıyor.2011 yılının ilk çeyreğinde ise borçun artmaya başladığını ve 11.5 trilyon dolara yükseldiğini görüyoruz. Peki işsizlik oranı yüzde 9 civarında seyrederken, ücretlerde reel bir artış olmazken ve konut fiyatları düşerken Amerikalıları yeniden borçlanmaya yönlendiren ne? Bu sorunun cevabının "çaresizlik" veya "hisse senedi piyasası rallysi" şıklarından bir/her ikisi olduğunu düşünüyorum. Zira borçun GDP'ye oranı halen çok yüksek ve tehlikeli bir seviyede seyrediyor. Her iki şıkta karanlık günlerin henüz bitmediğini düşündürüyor. Altın bazında,  yani reel bazda, baktığımızda hisse senedi piyasalarında bir rally söz konusu değil. Dolayısı ile ABD'li hane halkının düşük faiz ortamında sanal bir iyimserlik veya güven duygusu içinde hareket ettiğini söylemek hatalı olmaz. Tıpkı bir zamanlar sirtaki, uzo, güneş ve Akdenizin Yunanlılara verdiği rahatlık gibi…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017