Borçla kurduğu BYD’yi dünyanın en büyüğü yaptı
19’uncu yüzyılda dünya hakimi Britanya İmparatorluğu, ucuz ve kalitesiz ürünlerden kendini korumak için Almanların üretimine ‘Made in’ ifadesini koydurdu. Bir anlamda Almanya’yı küçümseyen ‘Made in Germany’ yazısı, aslında Londra’ya daha pahalıya mal olmuştu. Aradan geçen iki asrın sonunda Almanya, dünyanın ‘mühendislik’ merkezi haline geldi. İngiltere ise elindeki markaları Rus, Hintli veya Çinli yatırımcılara satmamak için direniyor. Çinli bilge Konfüçyüs’ün “Ne kadar yavaş ilerlersen ilerle, pes etmediğin sürece hâlâ kazanmaktasın” sözü, biraz da Almanya’nın İngiltere’ye verdiği 200 yıllık bir yanıtı özetliyor aslında. Dünya hızlı değişirken, tepkilerini de hızlı veriyor artık. Küçümsemeler veya verilen yanıtlar için asırlar beklemeye gerek yok. Birkaç yıl içinde rakip olarak görmediğiniz, dalga geçtiğiniz, hatta kahkahalarla güldüğünüz markaların size nasıl ders verdiğini, hatta nasıl ‘solladığını’ ağır çekim halinde izleyebilirsiniz.
Hazır yazıya Çinli Konfüçyüs’ten girmişken, hemşerisi Çinli BYD’nin öyküsü de kibir ve egoya verilen bir yanıttı. 2021 yılında dünyaca ünlü haber kanalı Bloomberg TV’de programa katılan Tesla’nın patronu Elon Musk’a, Çinli BYD sorulduğunda yanıtı; kocaman bir kahkaha ve “Arabalarını gördünüz mü? Çok komikler. Onları rakip olarak bile görmüyorum” oldu. Ağır bir dalga geçmeydi bu. Aradan geçen 12 yılın ardından Musk, bu kez dalga geçtiği BYD’nin inanılmaz başarısını engellemeye çalışıyordu “Önlem alınmazsa Çinli elektrikli otomobil üreticileri hepimizi yok edecek” sözüyle…
Kaybetmek bazen kazanmaktır…
Peki, Çinli BYD nasıl doğdu? Nasıl ABD’li bir devi birkaç yıl içinde geride bıraktı? BYD’nin yaşattıkları, bir kaybın, zaferle sonuçlanmasıydı özetle…
Gelin bu kısa ama güçlü öyküye dönelim isterseniz.
Çin’in doğu kesiminde bulunan Anhui’de fakir bir çiftlik evinde sekiz kardeşli bir evde 8 Nisan 1966’da doğan Wang Chuanfu, önce babasını kısa bir süre sonra da annesini kaybetti. Küçük yaşta yetim kalan Wang Chuanfu, işe girerek kardeşlerine destek olmak istese de ağabeyinin baskısıyla üniversiteyi çok zor şartlarda bitiriyor. Hayalini iletişim teknolojisine odaklayan Chuanfu’nun puanı, sadece kimya mühendisliğine yetiyordu. Bu kayıp, hayatının en büyük kazancıydı aslında. Eğitimini Central South University’de tamamlayan, sonrasında da Pekin Demir Dışı Metal Genel Araştırma Enstitüsü'nden (günümüzde GRINM Group) yüksek lisans derecesini alan Chuanfu, burada ilk kez batarya ile tanıştı.
O sıralar Çin Devlet Başkanı Deng Xiaoping’in başlattığı açılım döneminde; özel ekonomik bölge seçilen Shenzhen’deki BAK Battery Co. adlı şirketin yöneticiliğini, Chuanfu üstlenmişti. Kısa bir süre sonra ortaklar arasında anlaşmazlık, BAK Battery’nin sonu oldu ve battı. Wang Chuanfu, o sıralarda cep telefonlarında fırsatı yakından takip ediyordu. Değişimi hızla gördü ve zengin kuzeninden aldığı 250 bin Yuan (Bugün 30 bin dolar) borçla kendi şirketini kurmaya karar verdi. Şirketine öncelikle bir isim lazımdı. Kurulduğu yeri; Yadi Yolu’nu kullanarak ‘Yadi Electronics’ adını verdi önce. Bir süre sonra arama motorlarını, fuarları düşünerek önceliğin etkin olacağına karar verdi. Alfabetik olarak B harfine takıldı ve şirketin adını ‘Biyadi’ye çevirdi. Herhangi bir anlamı yoktu Biyadi’nin. Sonrasında ise BYD olarak geliştirdi ve “Build Your Dreams” ile özleştirdi. Yani “Hayallerini İnşa Et.”
Chuanfu’nunhayal gibi yolculuğu işte bu sırada başlıyordu. Lityum iyon pilde güç olmaya odaklanan Chuanfu; Nokia, Motorola, Samsung gibi cep telefonu üreticilerinin tedarikçisi oldu. Hızla artan başarısı, BYD’yi, kısa sürede Çin’in bu alandaki en büyük üç oyuncusundan biri haline getirdi. Bu kez hedefinde Apple vardı. iPad’e batarya üretmeyi başaran BYD, halka arza imza atarak dünyanın ikinci büyük pil üreticisi unvanını aldı. Cep telefonundaki düşük kâr, Wang Chuanfu’nun yolunu otomotive yöneltti. Yeni bir fabrika kurmaktansa, var olanı almayı seçti. Ocak 2003'te devlete ait savunma şirketi Norinco'dan küçük bir otomotiv üretim şirketi olan Xi'an Qinchuan Automobile'i satın aldı. İlk aracını da işte bu tesislerde 2005 yılında tamamladı. İlk araçlar benzinli, düşük fiyatlı ekonomik otomobillerdi. Bir pazar yaratmaktı amaç. 2008 yılında ise hibrit araç BYD F3 MY ve ardından akülü aracıyla elektrikli işine adım attı. Ancak pazar büyüyecek gibi görünmüyordu o sıralar. Tam o sıralarda bir arkadaşı batarya delisi Chuanfu’nun imdadına yetişti.
Buffett’ın cazibeli dokunuşu
Ailesi Mao’nun Kültür Devrimi sırasında zorla çalışma kamplarına götürülen ve 1989’daki Tiananmen Meydanı olaylarında öğrenci protestolarının lideri olan Li Lu; bir süre sonra ABD’ye kaçan, 2000’li yıllarda önemli bir fon yöneticisiydi. Li Lu, dünyanın en önemli yatırımcılarından Warren Buffett’ın şirketi Berkshire Hathaway’ın Başkan Yardımcısı Charlie Munger ile tanıştırdı. ABD’li dev fon, BYD’nin yüzde 9.9’luk hissesine ortak oldu ve 230 milyon dolarla önemli bir yatırımcı haline geldi. Buffett cazibesi konmuştu bir kere. Kırılma noktası olmuştu Çinli marka için. BYD’nin geleceğini ilk keşfeden küresel oyuncu Buffett’ın el uzattığı BYD, 2020 öncesinde birkaç yüz bin araçlık üretimiyle sessiz ama dingin bir büyüme kaydetti. Asıl patlamayı ise 2023 yılında yaşadı ve 3 milyondan fazla elektrikli araç satışıyla Tesla’yı tahtından etti.
20 kişiyle başladı, 1 milyona yaklaştı
Yaklaşık 30 yıl önce 20 kişiyle ve birkaç bin dolarla başlayan BYD’nin öyküsü, şimdilerde milyarlarca dolarlık bir imparatorluğa dönüşmüş durumda. 960 bin çalışan nüfusuyla sadece dev markaları değil, birçok ülkeyi geride bırakan BYD, geçen yıl 4.3 milyon araç üretimiyle, kendisini küçümseyen Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla’yı deyim yerindeyse ezip geçti. BYD, 108 milyar dolarlık ciroyla büyümeye devam ediyor. Elon Musk, üniversite tercihini İletişim Teknolojileri Bölümü’nü kazanamadığı için Kimya Mühendisliği’yle yapmak zorunda kalan Chuanfu’nun destansı yükselişini izliyor. Chuanfu ise BYD’ye yüklediği ‘Build Your Dreams’ yani “Hayallerini İnşa Etmekle” uğraşıyor. İşin en ilginç yani, Chuanfu ile ona Buffett’ın dokunuşunu sağlayan Li Lu’nun aynı hafta doğması. BYD’nin Kurucusu Wang Chuanfu, 8 Nisan’da, onu küresel yolculuğa çıkaran arkadaşı Li Lu ise 6 Nisan’da 59 yaşına girdi.
Napolyon 3 asır önce uyarmıştı
Asya’nın yükselen yıldızı Çin, Kaplumbağa Stratejisi adı verilen büyümeyi tercih ediyor. Binlerce yıl önce temelini attığı eğitim sistemi, kamu çalışan stratejisi, üretim gücünü ve en önemlisi eğitim mantığından ödün vermedi. Üç asır önce Napolyon Bonapart’ın sözü olan “Bırakın Çin uyusun, Çin uyanınca yer yerinden oynar” sözünü kitaplaştıran Fransa’nın eski Eğitim Bakanı Alain Peyrefitte’ın anlatmak istediği de işte buydu. Konfüçyüs’ün “Ne kadar yavaş ilerlersen ilerle, pes etmediğin sürece hâlâ kazanmaktasın” demesi boşuna değil.