Borç yapılandırmasında yeniden ‘İstanbul Yaklaşımı’

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Dr. Numan Emre Ergin - Yeminli Mali Müşavir

19 Temmuz 2019 tarihli ve 30836 (1. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7186 sayılı "Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na eklenen geçici 32. maddeyle finans sektörüne olan kredilerini ödeyemeyen reel sektöre, bu kredileri ödeme kolaylığı getiren ve kamuoyunda “Yeni İstanbul Yaklaşımı” olarak anılan finansal yeniden yapılandırmaya ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Söz konusu düzenleme uyarınca, finansal borçların yeniden yapılandırılması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından çıkarılacak olan yönetmelik uyarınca Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından hazırlanan ve alacaklı finans kurumlarınca imzalanacak olan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında gerçekleştirilecektir. Yapılandırma imkanından düzenlemenin yürürlüğünden itibaren 2 yıl süreyle (19 Temmuz 2021’e kadar) yararlanılabilecek olup bu süreyi Cumhurbaşkanı 2 yıl daha uzatmaya yetkilidir. Diğer taraftan, aşağıda açıklanacak vergi istisnaları ile teşviklerden yararlanma imkanı bu 2 yıllık sürelerle sınırlı değildir.

Yapılandırma kapsamına bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri, borçlulara doğrudan kredi kullandırmış olan yurt dışında kurulu bankalar ve finansal kuruluşlar, Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan çok taraflı bankalar ve kuruluşlar, alacak tahsiline yönelik olarak bu alacaklılar tarafından kurulacak özel amaçlı şirketler ile aynı amaçla Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan yatırım fonlarına olan borçlar girmektedir.
Diğer taraftan, bağımsız denetim kuruluşları, Çerçeve Anlaşmalar kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlar veya borçlu tarafından kabul edilmesi hâlinde alacaklı kuruluşlar tarafından borçlarını geri ödeme kabiliyeti olduğu tespiti yapılan borçluların kredileri yapılandırılabilecektir.

Yapılandırmalarda; kredi vadelerinin uzatılması, kredilerin yenilenmesi, ilave kredi verilmesi, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağın indirilmesi veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçilmesi, teminat azaltılması, anapara, faiz veya kâr payı alacaklarının kısmen veya tamamen iştirake çevrilmesi, özel amaçlı şirketler ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonlarına aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik edilmesi, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye esilmesi, satılması, bilanço dışına çıkarılması, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapılması gibi tedbirler alınabilecektir.

Finansal yeniden yapılandırmalar için 7186 sayılı Kanun’da yer alan mali teşvikler ise şunlardır:
Çerçeve Anlaşmaları ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;
a) Yapılacak işlemler her türlü harçtan, bu işlemlere ait kâğıtlar damga vergisinden istisna olacak;
b) Alacaklı finans kurumları tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilen tutarlar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna olacak;
c) Kullanılmış ve kullanılacak kredilere kaynak kullanımı destekleme fonu uygulanmayacak;
d) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1.f maddesinde düzenlenen istisna, kanuni takibe alınma şartı aranmaksızın alacaklı kuruluşlara ilgili varlıklarını Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler kapsamında devreden kurumlar ile bu suretle ilgili varlıkları devralan söz konusu alacaklı kuruluşların bu varlıkları satışından doğan kazançları hakkında da uygulanacak;
e) İlgili varlıkların Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen sözleşmeler kapsamında alacaklı kuruluşlara devir ve teslimi ile bu suretle ilgili varlıkları devralan alacaklı kuruluşların bu varlıkları devir ve teslimi KDV’den istisna olacak;
f) Finansal yeniden yapılandırma uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alacaklı tarafından değersiz alacak olarak dikkate alınıp kardan indirilecek, borçlu tarafından ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınıp üç yıl içerisinde zararla itfa edilecek, bu sürenin sonunda kalan kısım varsa mali kara eklenecek;
g) Yapılandırmaya giren şirketlerin teşvik belgesi, ihracat taahhüdü ve kredi garanti kurumları tarafından verilen garanti ve kefaletlerin süreleri yapılandırma süresi sonuna kadar uzatılmış sayılacak;
h) Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi hâlinde uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacak;
ı) Yapılandırma uyarınca yapılacak teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme yahut benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması Bankacılık Kanunu’nda düzenlenen zimmet suçunu oluşturmayacaktır.

İlk üç istisna, alacaklı kuruluşların Çerçeve Anlaşmalar ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmayacaktır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konuya ilişkin yapacağı düzenlemeler beklenmektedir. 7186 sayılı Kanun’un ilgili “varlıkların” devredilmesi konusunda düzenlediği kurumlar vergisi ve KDV istisnalarının, atıf yapılan kanunlarda belirtilmiş olan taşınmaz ve iştirak hissesi dışındaki varlıkları kapsayıp kapsamadığı hususunun Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından özellikle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar