Borç ve Yen
Mutlaka okumuşsunuzdur; IMF Çarşamba günü bir açıklama yaparak global borç stokunun 152 trilyon dolara ulaştığını, bunun global ekonomik büyüklüğün yaklaşık 2.5 katı olduğunu belirtti ve kötü bir son için uyardı. 152 trilyon dolarlık borcun 100 trilyon doları özel sektör geri kalanı kamu olarak yazılmış. Sadece bu rakam bile ABD’nin borcu ile karşılaştırıldığında QE sırasında bile doların neden düşmediğini göstermeye yeter. Global dolar talebi QE’nin ve ABD’nin borcunun kat be kat üzerinde olduğu için tek başına bakıldığında sorunlu görülen rakamlar görece olarak “anlamsız” kalabiliyor. Ve tabii “basılan para nedeni ile dolar perişan olacak” görüşü de. Dolara olan talep basıldığı “sanılan” miktardan çok daha fazla. Borç konusu az anlaşılan bir konu. Böyle olunca da komplo teorileri havalarda uçuşuyor.
Ben bir çiftçiyim siz de marangoz, inşaat ustası karışımı bir usta. Size yıllık buğdayınızı veriyorum karşılığında bana ufak bir ev yapmayı vaad ediyorsunuz. 3 aynınızı alacak. Manavla meyve için, doktorla sağlığınız için ve terzi ile de giyim kuşam için aynı anlaşmayı yaptınız. Yani 4*3=12 aylık tüm yıllık emeğiniz bağlandı. Akşam komşu kasabanın çiftçisi ile konuşurken aynı anlaşmayı onunla da yaptığınızı öğreniyorum. Bu bir yılda 5 ev yapılması demek ki mümkün görünmüyor. “Default ederek” bir anlaşmayı yerine getiremeyecek. Özel sektör borcu bu şekilde işler. Borçlandığınız/kazandığınız denklemi tutmaz ise bir noktada kilitlenirsiniz. Dotcom/Teknoloji balonu özel sektörün açık vermesi neticesinde oluşan bir krizdi, konut balonu hane halkının açık vermesi (ve özel sektörü peşinden sürüklemesi ) ile oluşan bir krizdi. Kendi parasından borçlanan bir devletin (bu kritik bir nokta) ise böyle bir sorunu (denk bütçe vs) yoktur. Kısacası IMF’in total figüründeki 100 vs 50 trilyon borcun niteliği çok farklı.
Peki bu borç kime? Dünya ekonomisi kapalı bir sistem olduğuna göre yine dünyadaki birilerine olsa gerek. ABD borcunun 70%si , Japonya’nın 92%si yine ABD/Japonya bazlı kişi/kurumlara olduğunu paylaşmıştım. Bugün bu borçlar ödenirse (ki ödenmeyecek) size, ileride ödenirse mirasınızı bıraktığınız çocuklarınıza ödenecek. Zaten kamu borcu özel sektörün tasarrufudur. Soru kısmen yukarıda değindiğim gibi 1- Başka para biriminden borçlanıyorsanız 2-Kreditörlerin çok az sayıda kişi olması yani gelir dağılımının bozukluğu
Şimdi buradan Yen’e bağlıyorum. BOJ sonrası da değindiğim gibi Japonya gibi açık bir ekonomide uzun vadeli getirileri kontrol etmek ciddi bir çaba gerektirecek. Üstelik enflsyon beklentilerini de etkilemeniz başarının ön koşulu. 10 yıllıkların sıfır faizde tutulması ne anlama geliyor? 10 yıllıkların “kağıt paraya” dönüştürülmesi anlamına geliyor (0.1%lik kuponu atlıyorum) . Bir Japon vatandaşının cebinde taşıdığı 100 yenden hiçbir farklı yok, dahası çok daha büyük kupürlü bir para yaratılmış oldu. Hükümet açısından ise hanelere değil kendisine helikopter para anlamına geliyor. İstediğiniz miktarda 10 yıllık ihraç edebilirsiniz ve bunun 0 seviyesinde tutulacağına dair BOJ garantisi verilmiş durumda (şu ana kadar altına gitti ama üstüne çıkmadı, eninde sonunda çıkacaktır ama teknik anlamı bu). Başbakan Abe bir paket açıklamayı düşünüyorsa bunun nasıl fonlanacağı belli. Yende 104.50 seviyesi aşıldığında hareket çok daha hızlanacaktır.
Kamu borcundan rahatsız iseniz Avrupa’ya şirket borcundan rahatsızsanız Çin’e bakmanız gerekiyor. Çok ilginç bir borç krizi olacak ve ana kaygımız hisse fiyatları değil sabit getirili menkullerin seviyesi.