Borç ödeme öne çıkınca büyüme yavaşlıyor
Kriz konusundaki tahminleri doğru çıktığı için üne kavuşan New York Üniversitesi Profesörü iktisatçı Roubini, gelişmiş ülkelerde borç azaltma süreci yaşanmasından dolayı küresel ekonomide büyümenin hala cansız ve potansiyelin altında olduğunu söylemiş.
Küresel ekonomide büyümenin hala cansız ve potansiyelin altında olduğuna işaret etmiş.
Roubini "Küresel ekonomide büyüme oranı yüzde 3. Gelişmekte olan ülkeler potansiyel hızlarında yüzde 5 büyüyor. Gelişmiş ülkelerin çoğunda ise potansiyelin altında cansız bir büyüme var. Bunun nedeni gelişmiş ülkelerin borçlarını azaltma yoluna girmeleri. Bu sürecin ABD'deki etkisi çok ciddi değil. Çünkü ABD'de ekonomiye parasal ve mali destek sağlanıyor" diyor.
Roubini Avrupa, İngiltere ve Japonya'da kısa bir süre öncesine kadar kemer sıkmaya ağırlık verilip, daha sıkı para politikaları uygulandığından borç azaltma sürecinin etkisinin yoğun hissedildiğini ancak şimdi bu ülkelerin de politikalarında gevşemeye gittiğini söylüyor..
Roubini'ye göre, ABD'de yavaş büyüme borsaları destekliyor.
"ABD'de borsaların yükselmesi şaşırtıcı değil, çünkü para politikası aşırı gevşek. Fed üçüncü niceliksel gevşemeyi en az yıl sonuna kadar sürdürecek, hatta buna belki 2014'te de devam edecek. Sıfır faiz en az 2014 sonuna kadar sürecek. Ekonomi de yavaş yavaş iyileşiyor. Büyüme cansız, ama piyasanın bakış açısından, yavaş büyüme Fed'in niceliksel gevşemeyi daha uzun süre devam ettirmesi anlamına geliyor" diyor.
Roubini'nin bu son değerlemeleri bizim için ne anlam ifade ediyor ?
- Küresel gelişmeler gösteriyor ki, ülkeler uzun süre önemsemedikleri, başlarına dert açan kamu borçlarını kısa sürede azaltmak için çelişkili politikalar uygulamaya başladı.
- Bir yanda tüketim ve yatırım harcamalarında aşırı kısıntılara gidildi. Gidiliyor. Bu kısıntılar nedeniyle ekonomiler durgunluğa giriyor. Girdi.
- Öte yanda ekonomilerin canlandırılması için merkez bankaları piyasaya para akıtıyor. Ne var ki piyasaya akıtılan para finans sisteminde kalıyor. Tüketiciye ve yatırımcıya intikal etmiyor.
- Bu çelişkinin arkasında, iki farklı kuruluşun, hesaplarının farklı olması var. Borçtan sorumlu olan ve borç rakamını küçültecek olan ve ekonomide harcamaları kısan maliye teşkilatları. Bunlar halktan aldıkları ile borç rakamını küçültme arayışında.
- Piyasaya para akıtan merkez bankaları. Borç rakamlarına bakanlar merkez bankalarının parasal rakamlarına önem vermediğinde, merkez bankaları cesur hareket ediyor. Fakat piyasaya akıtılan para finans sisteminde kalıyor.
- Bunun sonucunda ekonomilerde sorun devam ederken borsalar canlı, bankalar kârlı.
- Bizi ilgilendiren bölüm, gelişmekte olan ülkelerin bu çıkmazda yüzde 3 oranında büyümeye mecbur kalmaları. Gelişmekte olan ülkelerin yüzde 5 büyümeleri.
- Kriz bizi teğet geçti ama, korkudan bizde ekonomiden sorumlu 2 birim, Maliye ve Merkez Bankası bir arada frene basmış durumda.. Maliye borçları azaltmak arayışında para topluyor, Merkez Bankası döviz borcunun artmaması için piyasaya para akıtmıyor. Piyasadaki dövizi ve Türk lirasını topluyor.
- Sonuç olarak krizin teğet geçtiğine inanılan Türkiye'de büyüme yüzde 3'ün de altında kalıyor.