Borç dolarizasyonunda Hazine tarihi zirvede
Önceki ekonomi yönetiminin başlattığı “Liralaşma stratejisi” kapsamında Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının bütçeye getirdiği aşırı yük tartışılırken, hızla büyüyen kamu açığının finansman ihtiyacı ve kurlardaki artış paralelinde Hazine’nin borç stokunda “dolarizasyon” oranı, haziran sonu itibariyle yüzde 70’e yaklaşarak tarihi zirveye ulaştı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan son verilere göre merkezi yönetim borç stoku, yılın ilk yarısında yüzde 39,2 oranında net 1 trilyon 583,2 milyar lira büyüyerek 5 trilyon 617,4 milyar liraya yükseldi.
Hazine’nin geri ödemekle yükümlü olduğu söz konusu stokun Türk parası değeri ile 3 trilyon 41,8 milyar liralık bölümünü, yurt dışı krediler ve uluslararası piyasalarda ihraç edilmiş tahviller kaynaklı döviz cinsinden dış borçlar oluşturuyor. Stokun 2 trilyon 575,6 milyar liralık bölümü ise yurt içi piyasalarda döviz ve TL cinsinden tahvil ve bono ihracı yoluyla oluşmuş iç borç.
Rekor düzeyde bütçe açığı verilen Ocak-haziran döneminde merkezi yönetimin dış borç stokunun TL karşılığında, kurlardaki yükselmenin de etkisiyle yüzde 42,9 oranında net 912,9 milyar liralık bir artış meydana geldi. Aynı dönemde iç borç stoku da yüzde 35,2 oranında 670,3 milyar lira artış gösterdi.
Toplam dövizli borç 3,8 trilyon
Merkezi yönetimin dış borçlarının yanı sıra, iç borçlanmanın önemli bir bölümünün de dövize dayalı yapılması nedeniyle borç yapısında yüksek oranda dolarizasyon yaşanıyor.
Haziran sonu itibariyle iç borç stokunun Türk parası karşılığı olarak 730,2 milyar lira ile üçte bire yakın bir bölümünü, döviz cinsi kamu borçlanma kâğıdı ihraçları yoluyla gerçekleştirilen borçlar oluşturuyor. Aynı tarihte 3 trilyon lirayı aşan dış borçlarla birlikte Hazine’nin toplam dövizli borç stoku 3 trilyon 772 milyar liraya ulaşıyor. Buna göre merkezi yönetimin toplam borç stokunun haziran sonu itibariyle yüzde 67,1’i dövize dayalı.
Kur şokunun etkisi
Haziran ayında kurlarda yaşanan yüzde 30’a yakın artış, dövize dayalı Hazine borçlarının TL cinsinden karşılığını rekor düzeyde artırdı. Söz konusu borçlar önceki aya göre 1,6 milyar dolar azalmasına rağmen, TL cinsinden 810,7 milyar lira arttı. Bu artış, bir ayda binen yaklaşık 843 milyar liralık “kur farkı”ndan kaynaklandı. Kur düzeyi değişmeseydi, Hazine’nin dövize dayalı borçlarının mayıs sonunda 2 trilyon 961,3 milyar lira olan TL cinsinden karşılığı, haziran sonunda 2 trilyon 926 milyar liraya inecekti.
Borçlanma dövize kaydı
Merkezi yönetimin 2013’te sadece dış borçlardan oluşan döviz cinsi borçları, toplam borcun yüzde 31,3’ünü oluşturuyordu. 2013-2016 döneminde dövize dayalı iç borçlanma gerçekleştirmeyen Hazine, küçük miktarda da olsa 2017’den itibaren yeniden bu yola başvurdu.
İzleyen dönemde borç dolarizasyonu, sürekli artan bir trend izledi. Döviz borçlarının 2018’de yüzde 45’i aşan, 2019’da yüzde 50’ye varan toplam stoktaki payı, pandeminin en yoğun yaşandığı 2021’de Türkiye ekonomisi ve küresel finansal koşullarda yaşanan radikal değişimlerin de etkisiyle yüzde 66’ya kadar çıktı. 2022 yılında da bu düzeyi koruyan borç dolarizasyonu, bu yılın ilk beş ayında kısmen azalarak nisan sonunda yüzde 62,2’ye inmiş, mayısta da yüzde 62,5 olmuştu.
Bu yıl haziran sonunda söz konusu oranın yüzde 67,1’le tarihi zirveye ulaşması ile borç stokunda TL-döviz dengesi, on yıl önceye göre tam tersine dönmüş oldu. 2017 sonu ile bu yılın haziran sonu arasında merkezi yönetimin toplam borç stokunda yaşanan 4 trilyon 740,9 milyar liralık artışın 3 trilyon 430,6 milyar liralık bölümü dövize dayalı borçlardan kaynaklandı. Bu dönemde söz konusu borçlar yüzde 1.105 (11,1 kat) büyüdü.
Artan faiz de yükü büyütecek
Bu arada yaşanan kur şoklarının yanı sıra, faizde yeniden artırım ve enflasyonda yükseliş süreci de merkezi yönetimin iç ve dış borcunda önemli bir paya sahip “değişken” faizli ve TÜFE’ye endeksli borçlar dolayısıyla geri ödeme yükünü ağırlaştıracak faktörler olarak devreye girdi. Haziran sonu itibariyle iç borç stokunun 1 trilyon 494,9 milyarı sabit, 685,1 milyarı değişken faizli, 395,7 milyar liralık bölümü ise TÜFE’ye endeksli.
Dış borç stokunun ise 2 trilyon 258,7 milyar liralık bölümü sabit, 328,3 milyarlık bölümü ise tahvil ihraçları kaynaklı değişken faizli borçlardan oluşuyor. Buna göre toplamda 1 trilyon lirayı aşan “değişken” faizli borçlar toplam merkezi yönetim borcunun yaklaşık 5’te birini oluşturuyor.