Bonolarda kalıcı tek hane kısa vadede zor
Banu Kıvcı Tokalı / Finansinvest
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine devam sinyalini güçlü bir şekilde vermesinin ardından bir hafta gibi oldukça kısa bir sürede hızlı bir şekilde % 10 seviyesine gerileyen - hatta yüklü 5 Ağustos itfası öncesinde yapılan ihaleler sonrasında tek haneyi görmeyi başaran - gösterge bono oranının kalıcı olarak tek haneli düzeye inip inmeyeceği merak konusu. Özellikle, TCMB'nin üç aylık enflasyon raporu tanıtım toplantısında, piyasa faiz oranlarında kalıcı olarak tek haneli rakamların görüleceğine dair inancını belirtmesinin ardından bu yönde beklentilerin de güçlendiği izleniyor. Küresel risk iştahında korunan olumlu hava da diğer bir destek unsuru.
Politik faiz oranlarında durulacak son noktanın hâlâ görülemeyişi - şu andaki tahminler % 7-7.5 aralığında yoğunlaşmakta; ancak Merkez Bankası'nın büyüme görünümüne bağlı olarak ikinci bir indirim sürecini de gündeme getirmiş olması bu yöndeki belirsizlik sürecinin devam etmesine yol açıyor -, bono oranlarında daha fazla aşağı hareketi olasılık dahilinde tutuyor.
Enflasyon görünümündeki rahatlık ve büyüme tarafında talep kaynaklı ciddi bir baskının gündemde olmaması, parasal gevşeme politikasında Merkez Bankası'nın elini kolaylaştıran unsurlar. TCMB, dış talebi hâlâ zayıf görürken, iç talepteki toparlanmanın da büyük oranda vergi etkisi ile gerçekleştiğini düşünüyor. Dolayısıyla, toplam talep koşullarının dezenflasyon sürecini desteklemeye devam edeceği inancını sürdürüyor.
Ayrıca, özellikle IMF'nin gelişmekte olan ülkelerin kalan faiz indirim alanlarını kullanmaları yönündeki tavsiyesinden sonra, Macaristan, Romanya, Mısır, Bulgaristan gibi ülkelerin tekrar faiz indirimi gerçekleştirmiş olmaları, TCMB'yi de daha fazla parasal gevşeme yolunda rahatlatıyor.
Ancak politika faiz oranları, bono oranlarında daha fazla aşağı hareket yaratabilecek mi? Bu konuda şüphelerim var. Öncelikle, şu anda bono oranları ile politika faiz oranı arasındaki fark 1,5 düzeyine inmiş durumda. Uzunca bir süre 3 puan civarında dalgalanmıştı. Daha da önemlisi, tek hane gibi psikolojik olarak güçlü bir direnç olan seviyeye inmek için daha güçlü bir destek unsuruna ihtiyaç var. Aslında, Merkez Bankası'nın açıklamalarına dikkatli bakıldığında, tek haneli seviyelerin görülebileceği makro ekonomik ortamı, kararlılıkla sahip çıkılıp uygulanacak orta vadeli program eşliğinde tanımladığı da görülüyor.
Yani, orta vadeli program netlik kazanana kadar bono oranlarının kalıcı olarak tek haneli seviyelerde seyretmesi biraz zor. Orta vadeli programın sonuçlanmasına yönelik tarih ise sürekli erteleniyor. Şimdi bu ay ortası ya da en geç gelecek ay başı gibi bekleniyor. Ancak, bir adım daha ileri giderek, programın sadece açıklanmasının yeterli olmayacağını, bunun ya IMF ile kurulacak yeni bir bağla desteklenmesi ya da hükümetin kendi iradesi ile kararlılıkla uyguladığına yönelik olumlu sinyaller alınması halinde bono piyasasında kalıcı tek haneli rakamlarla tanışma imkanı bulabileceğimizi düşünüyorum.