Bombanın pimini hangi çılgın çekecek?

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Londra’nın muteber semtlerinden Hampstead’de bulunan Kenwood House malikanesi farklı bir festivale sahne oldu geçen Cumartesi günü. Kısaca FT diye anılan Financial Times gazetesinin, tarihi yapının önündeki geniş alanda düzenlediği Hafta Sonu Festivali’ne katılan yüzlerce kişi, çimenler üzerine kurulan irili ufaklı dokuz çadırda, FT’nin ilgi alanına giren her konuda yapılan oturumlara katıldı, fikir alışverişinde bulundu. Gazetenin tanınmış yazarları ve editörlerinin yanı sıra, siyasetçiler, bilim insanları, sanat, edebiyat ve moda dünyasının ünlü isimleri de, kişi başına 85 Sterlin (abonelere 75 Sterlin) ödeyerek bu entelektüel festivale katılanlarla birlikte, sabah 10’dan akşam 8’e kadar süren bu etkinlikte dünyanın şu andaki hallerine akıl erdirmeye çalıştı.

İşleri kolay değildi, çünkü akılla değil ilkel içgüdülerle davranmayı tercih eden buyurgan liderlerin sorumsuzca davranışlarla insanlığın geleceğini tehlikeye atmaktan çekinmediği bir dünyada yaşıyorduk. Dünyanın pek çok ülkesinde, kendilerini küreselleşmenin ve eşitsizlik yaratan gelişmenin kurbanı olarak gören kitlelerin, siyasetçilerin yanı sıra, bilim insanlarına ve genel olarak entelektüellere karşı adeta savaş ilan ederek buyurgan liderleri iktidara taşıdığı bir dünyada, bombanın pimini kimin çekeceği tartışılıyor şimdi. Kuzey Kore’nin başındaki çılgınla ABD’nin başındaki çılgın arasındaki tehlikeli tırmanışın nereye varacağı şu anda dünyanın gündemini belirliyor. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede benzeri görülmemiş sel felaketleri büyük zararlara yol açarken iklim değişikliğini ciddiye almayan cahil bir adam, durmadan yalanlarla dolu tweetler atarak, TV izleyerek ve golf oynayarak dünyayı yönettiğini sanıyor.

Brexit’in İngiltere’ye maliyeti

Cumartesi günkü etkinlikte öncelikle ekonominin, siyasetin, medyanın ve dünyanın gidişatının tartışıldığı oturumlara katıldım ben. Gerçekle gerçek dışı olanı ayırmanın zorlaştığı ve sosyal medyanın etki alanının genişlemesinin medyanın işini nasıl zorlaştırdığı tartışıldı ilk oturumda. Sonraki oturumlarda ise İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinin, yani Brexit sürecinin doğurduğu sorunlarla ve Trump fenomeni ve yarattığı riskler ele alındı.

Muhafazakar Daniel Hannan ile Liberal Demokrat Vince Cable gibi iki tanınmış siyasetçinin de katıldığı oturumda Brexit’in, “boşanmak isteyen tarafa çok ağır bir maliyet yükleyecek ve sonunda Brexit’e oy verenler dahil kimseye mutluluk getirmeyecek bir süreç” olacağı belirtilince oturumun yapıldığı çadırda bir alkış koptu. FT’nin baş ekonomi yorumcusu Martin Wolf da İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne boşanma tazminatı olarak 60 milyar euro ödemek zorunda kalacağını belirterek İngiltere’nin bu süreçten zararlı çıkmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

FT’nin Brüksel muhabiri Mehren Kahn ise, Avrupa’nın Brexit sürecinde katı davranmaya kararlı göründüğünü ve İngiltere’nin bu boşanma sürecinde çok zorlanacağını söyledi. Şu ana kadarki görüşmeler kimseye umut vermezken Brexit konusunda Muhafazakar Parti’nin kendi içinde bile ciddi görüş ayrılıkları bulunduğu ve Başbakan Theresa May’in geleceğinin tehlikede olduğu anlaşılıyor.

Krizin 10.yılında Trump riski

İlk sinyalleri 2007 yılında ortaya çıkan küresel finansal krizin onuncu yılı dolarken şimdi gelinen noktada dünya ekonomisinin ve küresel finans sisteminin durumu da tartışıldı FT festivalinde. Bu oturumda söz alan konuşmacılar, küresel finans sisteminin kriz öncesine göre daha sağlam olduğu konusunda görüş birliği içindeydi ama krizden çıkış sürecinin, merkez bankalarının yarattığı likidite bolluğu sayesinde gerçekleşmiş olmasının aldatıcı bir rahatlama getirdiği vurgulandı. Dünya ekonomisinin daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını ve geniş kitlelere de yansıyacak kapsayıcı büyümeye geçmesini sağlayacak yapısal reformların gerçekleşmediği, siyasetçilerin topu Yellen ve Draghi gibi bürokratlara atarak durumu idare ettiği belirtildi.

Üzerinde durulan diğer konu ise küresel kriz sonrasında yapılan ve özellikle ABD’de banka sisteminin işleyişini yeni kurallara bağlayan düzenlemelerin sistemin sağlamlaşmasında oynadığı önemli roldü. ABD Başkanı Trump’ın şimdi bu regülasyon düzenini bozmak istemesinin büyük bir risk oluşturacağı belirtildi. Donald Trump’ın hemen her konuda ABD’nin ve dünyanın geleceği için büyük bir risk oluşturduğu konusunda ise sanki bir görüş birliği vardı FT festivaline katılanlar arasında.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar