Bölgesel barışın merkezi Türkiye

Çağdaş YILDIZ
Çağdaş YILDIZ Boomerang cagdas.yildiz@dunya.com

Daha çok bilim kurgu alanında eser­leri olan İngiliz yazar ve edebiyat­çı Herbert George Wells, markalaşmış adı ile H. G. Wells tüm iyi niyeti ile 1. Dünya Savaşı ile ilgili “Savaşmayı biti­recek olan savaş” değerlendirmesinde bulunduğunda bu savaşın daha büyük savaşlara götürecek bir savaş olacağını bilemezdi.

18 Ocak 1919’da, özellikle Alman İm­paratorluğu’nun kuruluşunun yıldönü­münde gerçekleşen Paris Barış Konfe­ransı’nın halkların onurlarını ayaklar altına alan bir barış ile sonlanması yak­laşık 20 yıl sonra başlayacak 2. Dünya Savaşı’nın da zeminini hazırlamıştı.

Düşünün bu barış öyle bir barıştı ki daha 2. Dünya Savaşı gelmeden Alman­ya yenildiği için biz de yenilmiş sayıl­mış, ülkemiz işgal edilmiş, Cumhuriye­timizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bağımsızlığı­mızı kazandığımız kurtuluş savaşımıza giden yol açılmıştı.

Yeni nesil barış

Tarih bize gösteriyor ki şartlar ne olursa olsun savaşların doğru barışlar­la taçlandırılmaması sonrasında çok daha yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor. Suriye’de Türkiye’nin uzun yıllardır maddi ve manevi yatırım yaptığı mu­halif grupların elini kolunu sallayarak başkent Şam’a girmesi ile sonuçlanan süreç yeni nesil barış kavramına da ör­nek teşkil edecek şekilde.

Amerika ve Rusya’nın Türkiye ile birlikte vardığı asıl anlaşmanın uzun süredir dile getirdiğimiz, Rusya’nın imtiyazlarının tamamını geride bırak­madan Ukrayna’da kendi çıkarlarını öncelemesi olduğunu artık harita üze­rinde de görmeye başladık.

Rusya, Esad’ın sorumluluğunu alarak uzun süredir bizim asıl komşumuz ol­duğu Suriye’den çekilirken Ukrayna’da istediğini alma garantisi ile çekilmiş­ti. Türkiye’nin ana oyunculardan biri olduğu bu süreçte Trump’ın yıkıcı etki­sini ise kimse hesaba katmamış görü­nüyor.

Trump, Zelenskiy’i artık o kadar iti­barsızlaştırdı ki neredeyse Rusya, Uk­rayna’nın onurunu koruyacak hale gel­di. Son olarak Ukrayna’ya NATO’yu unutun restini çekti. Yazıyı okuduğu­nuz şu saatlerde Trump, Zelenskiy’nin başında zorla anlaşma imzalatıyor ola­cak muhtemelen.

Trump’ın talebi ise çok net. “Biz Uk­rayna’da 350 milyar dolar harcadık, Av­rupa 100 milyar dolar harcadı. Onlar paralarını geri aldı, biz ise almadık. Biz almaya hakkımız olan şeyi almak isti­yoruz" diyor. Yeni nesil barışlar da sa­vaş ganimetleri üzerinden şekilleniyor, tarih aslında geri dönüyor.

Onurlu barış

Paralel evrende ise Türkiye bölgesel gücünü yeniden konsolide edecek bir pozisyonda. Dışişleri Bakanı Hakan Fi­dan’ın taraflarla kurduğu kusursuz sü­reç işliyor. Türkiye’de Rus ve Ameri­kan heyetleri arasında teknik düzeyde bir toplantı gerçekleştirilecek. Türki­ye, Ukrayna konusunda ABD-Rusya gö­rüşmelerine ev sahipliği yapacak.

Türkiye’nin bölgesinde de Barış’ın konuşulduğu tek coğrafya haline gel­mesi, Öcalan’ın barış çağrısı ve süreci sekteye uğratabilecek başta İsrail ol­mak üzere birçok çevrenin ise canını sıkacak bir dönemin de habercisi.

Bu süreci ise bu topraklarda barış ve hoş görünün önderi Hünkâr Hacı Bek­taş-ı Veli’nin öğütlediği gibi bir ola­rak, iri olarak, diri olarak atlatabiliriz. Türkiye’nin kurduğu barış masalarının tüm tarafların önce onurlarını koruyan bir çerçevede gerçekleşme mecburiye­ti ise tarihsel sorumluluğumuz.

Günlük siyaset ve yaşananlar bir ke­nara tüm dünya halklarının Lozan gibi “Onurlu Bir Barış”ın mimarı olan Tür­kiye’nin devlet aklına her zamankin­den daha çok ihtiyacı var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kalabalık yalnızlık 28 Mart 2025
Trumpizmi dizginlemek 07 Mart 2025
Almanya sağa çekiyor 25 Şubat 2025
USAID ve sonrası 11 Şubat 2025