BOJ

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

 

Gerek Bernanke’nin konuşmasını gerekse  FOMC tutanaklarını görmeden önce FED’in QE stratejisi üzerine bir makale yazmaya cesaret edemediğimden BOJ’u konu etmeyi daha uygun gördüm. Ancak özetle söylemem gerekirse FED’in en erken Eylül ayında harekete geçebileceğini düşünüyorum. Şu anda yaşanan ekonomik gelişmeler ışığında bu ihtimal bile yüzde 50’nin üzerinde değil. BOJ ise ilginç bir noktada. Faiz indirimleri neticesinde sıfır faiz seviyesine ulaşıldığında FED,BOE ve BOJ örneklerinde olduğu gibi merkez bankaları başka stratejiler uygulayarak ekonomiyi canlandırmak ve tahvil getirilerini düşürmek ister.

Varlık alımları, yani QE gündemimize geçtiğimiz yıllarda bu gerekçe ile girdi. Gerek BOE gerekse FED’sin varlık alımlarına baktığımızda başarılı olduğunu (reel ekonomi anlamında değil) ve tahvil getirilerinin çok daha düşük seviyelere gerilediğini
görüyoruz. Ancak ilginç bir şekilde (aslında çok ilginç de değil) BOJ’un agresif QE açıklamasından hemen sonra gerileyen getirileri saymazsak son bir ay içinde Japon tahvil getirileri her gün yukarıya gitti tespitinde bulunabiliriz. Rakamsal olarak konuşmamız gerekirse 0.40% seviyesinden 0.90% seviyesine ulaştı. Volatilite olarak baktığımızda ise bir yıldan uzun vadeli bonoların 60 günlük volatilitesi 2008 krizinden bu yananen yüksek seviyesine ulaşmış durumda ve fazkat ortada bir kriz -şimdilik-
yok. Sadece Yen veya Nikkei’in performansına baktığımızda elbette BOJ son derece başarılı görünüyor. Ancak maalesef ekonomik başarı bu iki kaleme bağlı değil. Ticaret açığı büyümeye devam ediyor. J curve olarak tabil edilen ekonomik tanıma göre Yen’in ticaret üzerinde etkisi 6 ay geçikmeli olarak görülecek. Ancak bu etkinin  kalıcılığından şüpheliyim. Cari denge bozulmayı sürdürüyor.

Toparlanmanın işareti olarak sunulan son verilerin (GDP dahil) kalıcılığı konusunda şüpheler var. Zira büyüme özel sektör yatırımlar kaynaklı görünmüyor. Enflasyon yaratılması konusunda ise ithal edilen ürünler, özellikle enerji ve gıda kaynaklı bir enflasyon ücret kaynaklı bir enflasyondan farklı bir tüketim-tasarruf davranışına neden olacağından uzun vadede istenen etkiyi yaratmayabilir.

Ancak yeniden konumuza dönersek; FED QE ile başarılı bir şekilde getirileri düşürdü. BOJ ise şimdilik ciddi volatilite yaratmış görünüyor. Kuroda basın toplantısında volatilitenin ekonomiyi henüz etkilemediğini ve aşırı durumların istenmediğini belirtti. Şayet getiriler aynı tempoda yükselmeyi sürdürürse Nikkei darbe yiyeceği gibi Japon ekonomisin de yeni ve bu kez deflasyon gibi uzun vadede değil kısa vadede öldürücü bir tehlike ile karşı karşıya kalması söz konusu olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019