BoJ cephesi şimdilik sakin
Geride bıraktığımız son bir haftalık dönemin esas hikayesi Japonya merkezli gerçekleşti. Her ne kadar araya global piyasaların gidişatı açısından farklı başlıklar girmiş gibi görünse de tahvil faizleri ve Amerikan doları merkezli hareketin esas belirleyicisi Japonya tahvil faizleri, BoJ beklentisi ve muhtemel “sıra BoJ’da mı?” sorusuna yanıt arama çabasıydı. Şimdilik sürpriz ihtimalini ötelemiş durumdayız. Ancak, durum tam anlamıyla netleşmiş değil. Bugün yanıt aramak istemeyeceğiz belki ama global merkez bankalarının para politikalarında normalleşme tartışmalarını yaptığımız bir sonraki sahnede tekrar speküle edeceğiz.
Bilindiği üzere 08 sonrasında kurulan yeni para politikası dünyasında Japonya ve merkez bankası BoJ’un yeri ayrı. Ultra-genişlemeci para politikası rejimi uyguluyorlar ki hem ekonomide genişlemeyi ivmelendirerek devam ettirebilsinler hem de fiyatlar genel düzeyine yukarı çekmeyi başarabilsinler. Atılan kurşun ile elde edilen başarı ne denli paralel sorusunun yanıtı maalesef olumlu olmasa da kısmen toplanmış meyveler de yok değil. Örneğin, negatif bölgeden çıkmış ancak hedeften uzak bir enflasyon ortamı konuştuğumuzu göz ardı etmeyelim.
Ne olduysa oldu ve bir hafta içerisinde BoJ’un Pazartesi günü başlayan ve 31 Temmuz’da sona eren toplantısına dair spekülasyonlar bir anda alevlendi. Getiri eğrisi ve para politikası duruşuna dair daha ‘şahin’ duruş beklentisi başta Japonya olmak üzere global faizleri yukarı yönde itti. Neyse ki Salı günü BoJ’un bu tarzda bir spekülasyona dahil olmadığı görüldü de kısa vade risk iştahını destekler durumu konuşur olduk. Ancak, resim net değil. Açıklayalım.
BoJ’un açıklamalarında önemli bir sözlü yönlendirme var. İlk kez Fed vari “for an extended period” yönlendirmesi yapılıyor faizler için. Yani, düşük faizlerin sürdürülebilirliği ve zamanlaması açısından güvence veriliyor. Merkez bankaları ve piyasaların duruşu arasındaki ayrışmanın yıl içerisinde belirginleşmeye başladı dönemde merkez bankalarının yönlendirmeleri ne ölçekte sonsuz güvene sahiptir bilinmez. Eldeki açıklamalar kısa vadenin yönlendiricisi konumunda.
Eylül 16’dan bu yana bankanın yaptığı önemli bir hamle söz konusu. 10 yıl vadeli devlet tahvilinde faiz yüzde 0 seviyelerinde tutuluyor. Yükseldiği dönemlerde geçtiğimiz hafta içerisinde üç kez topa girmesi gibi BoJ’un adımlarını takip ettik. Yüzde 0 seviyesi bu toplantı özelinde de korunsa da Başkan Kuroda’nın basın toplantısında aralık için akıllardaki rakam telaffuz edildi. Buna göre piyasa işlemcilerinin yeni ayarlaması yüzde -0.2 ile yüzde 0.2 olacak. Bir sonraki aşamada piyasanın BoJ’u testi, BoJ’un da piyasaya tepkileri gündeme gelebilir. Bir taraf direnç noktasını, diğer taraf ise “ben buradayım” mesajını kovalayacak.