Bodrum’da 2 bin kişi yelken açtı 15 milyon TL’lik ekonomi yarattı
Bodrum’da mavi yolculuk hizmeti veren ahşap tekne sahiplerinin tamamen bir eğitim projesi fikriyle başlattığı The Bodrum Cup, 30’uncu yılında artık bir deniz festivali olarak anılıyor. Bu yıl festivalin destekçileri arasında Ali Koç, Mesut Toprak gibi iş dünyasının ünlü isimleri de öne çıktı. Sosyal sorumluluk projeleri, gastronomi yarışları, konserler de bir hafta boyunca deniz üzerinde süren yelken yarışlarının daha çok kişiye ulaşmasına, toplumsal sorunlarla ilgili farkındalık yaratmasına ve dünyanın ilgisini daha çok çekmesine neden oldu. Yıllık bütçesi 1.2 milyon euro olan organizasyona bu yıl 165 tekne katıldı. Bunların 85’i yarıştı. Bin 500 yelkenci ve onları izleyen 500 sporsever denizde macara yaşadı. Uğranılan limanlarda kişi başı ortalama 300 euroluk harcama yapıldı ve ekonomiye toplamda 15 milyon liralık direkt katkı sağlandı.
The Bodrum Cup’un 30 yılda geçirdiği bu değişimde Organizasyon Komitesi’nin 30 yaşındaki Başkanı Süleyman Uysal’ın imzası var. Ailesine ait Marmara Gemicilik şirketini 19 yaşından bu yana yöneten Süleyman Uysal’ın asıl mesleği reklamcılık. Dahası o da çocukluğundan bu yana yelken yapıyor. Kendini bildi bileli yelken sporuyla ilgilendiğini söyleyen Uysal’ın dedesi de Bodrum’un ilk seyahat acentelerinden birinin sahibiymiş. "Bu iş ailemden miras" diyor.
Komitede 70 iş insanı var
Yelken sporunda farklı bir inanç ve ruh olduğunu söylüyor Süleyman Uysal. Bu nedenle yedi yıl önce Bodrumcup’ın yurtdışında ve içinde taşıdığı potansiyelin çok yüksek olduğunu ve bunu hayata geçirmek gerektiğini düşünerek organizasyon komitesine katıldığını anlatıyor. “Budrumcup’ın 25’inci yılıydı ve sporsorluk destekleri neredeyse durma noktasına gelmişti. Terör saldırılarından dolayı Türk turizmine yabancıların ilgisi azalmaya başlamıştı. Bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüp yeni fikirler geliştirdik” sözleriyle o dönemi özetleyen Uysal’ın ilk işi denizin ortasına 200 metrelik bir platform kurup, “The Bodrum Cup City” adıyla burada şovlar düzenlemek olmuş. Reklamcılık temeli, bu tür şovların yaratacağı etki konusunda Uysal’ı yanıltmayarak büyük ses getirmiş. Bu başarının yeni adımları getirdiğini söylüyor Uysal, ve diyor ki: “Üç yıl önce 70 iş insanıyla bir organizasyon komitesi kurduk. Burada bir iyilik, dayanışma ve yardımlaşma silsilesi var. Hemen bir markalaşma süreci başlattık. İsmimizi oturttuk. Arkasından da festival fikri doğdu.”
Engelliler de katıldı
The Bodrum Cup'ta bu yıl ilk kez yarışlar İstanbul etabıyla başladı. Açılış görüntülerinin en dikkat çeken anlarından biri de engellilerin göz ününde bulunmasıydı. Engellileri toplumda daha görünür kılmak için harekete geçme fikrinin üç yıl önce doğduğunu anlatıyor Uysal. “Mavi yolculuk felsefesi serüvene dayanır. Yelkencilere bir flama verilir ve gönderde kalır. Sonra da anı olarak yanlarına alırlar. Bu flamaları engellilerle birlikte boyadık. Startı da engelli kardeşlerimiz verdi. Bu etkinlik müthiş ilgi gördü, kardeşlerimiz de çok mutlu oldu” diye anlatıyor projeyi Süleyman Uysal.
Koç: Sihirli değneğin olsa ne yapmak istersin?
Bu yıl The Bodrum Cup tanıtımlarında Ali Koç’un da isminin geçmesi dikkat çekti. Süleyman Uysal, İstanbul’u da organizasyonun bir parçası haline getirme ve dünyada daha çok insanın ilgisini çekme planıyla hareket ettiklerini söylüyor. Turizmdeki sezonsal tıkanıklığın bu tür projelerle aşılabileceğini temel alan bir planla Ali Koç’u ziyaret ettiğini ve 6.5 saat boyunca fi kirlerini anlattığını söyleyen genç iş insanı sonrasında yaşananları şöyle dile getiriyor: “Fikirlerim Ali Bey’in çok hoşuna gitti. Bana ‘Sihirli değneğin olsa ne yapmak istersin’ diye sordu. Ben de Boğaz’da Four Seasons Hotel’in bahçesinde oturup teknelerimizin geçişini izlemek isterdim dedim. Ve bu gerçekleşti. Ayrıca 30 yıldır ilk kez Amerikan Hastanesi isim sponsorumuz oldu.”
Türkiye'nin tanıtımı ve tekne ustaları için büyük fırsat
Süleyman Uysal'ın verdiği bilgiye göre The Bodrum Cup’a katılımın maliyeti kişi başı 450 euro. “Burada ciddi harcama yapan bir kitleden bahsediyoruz. The Bodrum Cup geçtiği yerlerde önemli bir ekonomik hareket yaratıyor” diyen Uysal, organizasyonla birlikte dünyadaki tekne tutkunlarının dikkatinin Türk gemi ustalarına yöneldiğini de vurguluyor. Uysal’a göre ahşap mavi yolculuk teknelerinin yarıştığı böyle büyük çaplı bir kupa dünyada yok. Bu da Türk ustaların ilgi görmesine neden oluyor. Gerek kiralama gerekse üretim anlamında talebin arttığını söylüyor Uysal. Ayrıca Türk turizmi açısından da önemli bir tanıtım fırsatı yarattıklarını belirten Süleyman Uysal’ın hayali, Avrupa’nın en büyük festivalini Bodrum’da yapmak. The Bodrum Cup’ın bir Oktoberfest gibi anılmasını sağlamak.