BMC’nin teşviği
Hükümetin bir PR projesi olarak ortaya çıkardığı ve iki seçimdir propaganda malzemesi olarak kullandığı yerli otomobil projesini takip ediyor musunuz?
3 prototip seneye 2021’de seri üretim diye yola çıkılan bir proje…
Başından bu yana yazıp, savunduğum bir fikir var. Türkiye’nin devlet eliyle otomobil üretim işine girmesi, kısıtlı kaynakların boşa israfıdır.
Serbest piyasa ekonomisinde otomobil üretimine ihtiyaç olsaydı, çok başarılı bulduğum girişimciler zaten fizibilite çalışmalarını yaparak, imalata başlarlardı.
Lakin, böyle bir konjonktür oluşmadığı için bu konu devreye alınmamıştı. Son olarak da açıklanan teşvik paketinde büyük miktarlardaki rakamlardan yerli otomobil projesi içinde bulunan Ethem Sancak’ın sahibi olduğu BMC firması da yararlandı.
Otomotiv tutkunu bir yazar olarak devletin bu alana yapacağı istihdam yaratan projeleri desteklemesinin tabii ki karşı değilim. İşte sırf bu yüzden verilen desteklerin hedefi vuracağından emin olmak istiyorum. Başından beri söylediğim gibi ben teşviklerin yan sanayi ya da Vestel’e olduğu gibi geleceğin teknolojileri arasında gösterilen pil üretimine aktarılması taraftarıyım.
Ama BMC’de olduğu gibi mevcut kurulu ve başarılı bir tesis varken, o tesise ilave olarak milyarlarca lira teşvik verilmesi, arsa tahsisi buna karşıyım.
Eğer birine bir teşvik verilecekse, öncelikle o kişinin mevcut üretim kapasitesini tam doldurup dolduramadığına bakılması gerekiyor. Zira, bir otomotiv işçilik yatırım, o fabrikanın çevresinde 5 işçilik yan sanayi yatırımı demek. Başka bir deyişle otomotiv fabrikasını besleyen yüzlerce irili ufaklı sanayi tesisi kuruluyor çevreye. Şimdi, BMC bu yüzden çok önemli. BMC kendisi olduğu kadar İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki otomotivciler için çok önem taşıyor, önce BMC’nin İzmir tesis yaşamalı. Teşvikler alınıp, BMC’nin Pınarbaşı Tesisleri boşaltılırsa, ne olacak?
Muhtemelen, o değerli arazi üzerine yine bir AVM-Konut projesi yeşerecek.
Son söz, teşvik katma değeri yüksek olan geleceğin teknolojilerine yapılmalı, geri kalanı kaynak israfıdır. O yüzden kısıtlı kaynaklarımızı PR projeleri yerine, hakikaten milli gelire pozitif katkı yapacak projelere aktarmalıyız.