Bloomberg International Yönetim Kurulu Başkanı Peter Grauer: "ABD e

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

“ABD ekonomisinde düzelme, herkese iyi gelecek” diyen Grauer, küresel finans ve iş dünyasının Türkiye piyasası verileriyle yakından ilgilendiğini söylüyor.

 

Bloomberg International hedefini iş ve finans çevreleri ve hükümetteki karar vericileri daha hızlı ve daha etkin karar verebilmelerini sağlayan bilgi, haber, insan ve fikirler ağına bağlamak olarak tanımlıyor. 

Kurumlara finansal veri hizmeti sunan Bloomberg Professional Service'in abone sayısı 315 bine ulaşıyor. Bloomberg bu temel faaliyet alanının yanı sıra, 2009 yılında haftalık tirajı 990 milyona ulaşan Business Week'i satın aldı.

Bloomberg'in öncelikli olarak bir teknoloji şirketi olduğunu kaydeden Bloomberg Yönetim Kurulu Başkanı Peter Grauer, "Medya işimizin küçük bir bölümünü oluşturuyor. Öncelikli olarak finansal veri ve analitiğe odaklanıyor. Temelde organik büyümeyi hedefliyoruz, fakat piyasaya ulaşımımızı hızlandıracak fırsatları da değerlendiriyoruz" diyor.

Dünya genelinde çok fazla veri toplanıyor. Bu verileri doğru analiz etmek ise şirketlere gerçek bir rekabet gücü sağlıyor. Bugün bir çok şirket ürün ve hizmetlerini bu veri madenciliğine yönlendirmiş durumda. Grauer ise, "Biz zaten 30 senedir bu işi yapıyoruz" diyor.

Grauer'in, küresel ekonomiye yönelik yorumları ise ümit verici: "AB için en kötüsü geride kaldı. ABD'nin önünde ise çok önemli bir test var: Vergi uçurumu. ABD'de ekonomik büyümenin iyileşmesi, bütün ekonomilere iyi gelecek. Ben 2012 yılına oranla, 2013 yılından daha iyimserim." Peter Grauer'in DÜNYA'ya yaptığı açıklamalardan öne çıkan satır başları şöyle:

Rekabet avantajı sağlıyor

Bloomberg International'ın cirosu 8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bunun yüzde 82'si Bloomberg Professional Service abonelerinden geliyor. Müşterilerimiz genellikle 8-10 yıldır bizimle olan; günde 8-10 saat ekran başında geçiren kişiler. Bizim sunduğumuz verilere sahip oldukları her türlü platform yoluyla ulaşabiliyorlar. Bu arada Bloomberg'in önemli bir özelliği de fiyat gücü. 5 bin terminali olsa da, iki terminali olsa da herkese aynı fiyatı uyguluyoruz. Hizmet fiyatımızı 1 Aralık tarihinde küresel enflasyon oranı doğrultusunda belirliyoruz. İş dünyası profesyonellerine sunduğumuz bu hizmetin yanı sıra, hukuk, kamu, yeni enerji finansmanı gibi alanlarda da veri hizmeti sunuyoruz. Temelde veri üzerine kurulan bir şirketiz. Bu verileri müşterilerimiz için topluyor ve analiz ediyoruz. Her defasında daha fazla veriye ulaşmayı ve daha fazla veriyi sindirmeyi hedefliyoruz. "Bloomberg Professional Service" kapsamında bu verilere ulaşan müşterilerimiz rakiplerine oranla önemli bir rekabet gücü kazanıyorlar. Bloomberg Next adını verdiğimiz bir diğer hizmetimiz ise, yeni nesil teknolojilerle kurumların karar verme süreçlerini kolaylaştırıyoruz.

Sektörde önemli bir konsolidasyon yaşanacak

Bloomberg rekabeti seven bir şirket. Rekabet bizi daha yenilikçi kılıyor. Müşterilerimize daha fazla seçenek sunmamızı sağlıyor. Bugün Bloomberg Professional Service abonelerimizin yüzde 61'i alım tarafında bulunan hedge fonları, küçük yatırım yöneticileri, devlet ajansları oluşturuyor. Yüzde 39'unu ise satış tarafındaki büyük bankalar, büyük aracı kurumlar oluşturuyor. Müşterilerimizin yüzde 44'ü kuzey Amerika'da; yüzde 39'u Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'da; yüzde 18'i ise Asya'da. Sektörde gündeme gelen en büyük zorluk ise, satış tarafında önemli bir konsolidasyon yaşanabilecek olması. Bunun nedeni, kriz sonrasında gündeme gelen yeni düzenlemeler ile satış tarafında olan kurumların değişen iş modelleri. Bu kurumlar, yeniden rekabetçi olabilmek için masraflarını azaltmak zorundalar. Büyük bir konsolidasyon yaşanması kaçınılmaz gibi görünüyor. Ayakta kalanlar ise, en büyük şirketler olacak. Bir örnek vermek gerekirse, 2000 yılında ABD'de 10 tane büyük telekom şirketi vardı. 2012'de bu sayı ikiye indi. Bloomberg, bu zorlu zamanlarda rakiplerine göre bazı önemli avantajlara sahip. Bunlardan birisi, faaliyet gösterdiği ülke sayısı ile küresel bir ayak izine sahip olması. Bir diğeri de, müşterilerimize harcamalarını kısabilmelerini sağlayan ürünler sunmamız
 
Türkiye ile ilgili verilere ilgi büyük

Yükselen piyasalar, veri terminali işlerimizin yüzde 20'sini temsil ediyor. Kurumsal büyüme açısından en önemli büyüme bu piyasalarda gerçekleşiyor. 
Türkiye'nin çok önemli fırsatlar sunan bir piyasa olduğunu düşünüyorum. Burada satışlarımız artıyor. Bloomberg Professional Service abonelikleri son üç yılda, her yıl yüzde 16 büyüme kaydetti. Bloomberg'in Türkiye pazarındaki veri terminali satışları ise son 10 yılda yaklaşık yüzde 20 oranında büyüme gösterdi. İşgücü açısından yatırımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye ekonomisi doğru yolda ilerliyor ve ekonomi başarıyla yönetiliyor. Dünya genelinde abonelerimiz Türkiye piyasasına yönelik verilerle yakından ilgileniyorlar. Türkiye ekonomisindeki istikrarlı büyüme, İstanbul'un bölgesel finans merkezi olmak yönündeki çalışmaları bu ilginin başlıca nedenleri arasında.

Bölgesel olarak yükselen piyasalar daha fazla ilgimizi çekerken, sektör olarak daha fazla ilgilenmeye başladığımız alanların başında ise döviz piyasaları geliyor. Döviz piyasaları dünyanın en büyük menkul değer piyasası. Türkiye'de sabit gelir piyasasına öncelik veriyoruz. Bu arada elektronik alım-satım da  çok ciddi bir artış gösteriyor.

2013 için iyimserim

Bardağın yarısının dolu olduğunu düşünen bir insan oldum her zaman. Yani iyimser biriyim. 2011 yılında, 2012'nin küresel ekonomi açısından zor geçeceğini tahmin etmiştim. Nitekim söyledim herşey oldu. Bugün ise 2013 yılının daha kolay geçeceğini düşünüyorum. AB için en kötüsü geride kaldı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı da bu yönde açıklama yaptı. Çin'de yeni bir liderlik dönemi başladı. Ekonomik büyüme yüzde 7-8 arasında olacaktır. Brezilya'da ekonomik büyümede yavaşlama söz konusu. ABD'nin önünde ise çok önemli bir test var: Vergi uçurumu. ABD'li politikacıların son aşamaya gelindiğinde doğru karar alabildiklerini düşünüyorum. ABD'de ekonomik büyümenin iyileşmesi, tüm dünyayı olumlu etkiler, bütün ekonomilere iyi gelir. 2012 yılına oranla, 2013 yılından daha iyimserim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar