Blockchain yeni darphane midir?

Güven BORÇA
Güven BORÇA NASIL YAPMALI [email protected]

Bitcoin vb. öncü kripto paralara ne olacağını bilmiyorum ama blockchain teknolojisinin para “basmanın” özelleşmesi yolunda geri dönülmez bir aşamayı temsil ettiğini düşünüyorum.

Son zamanların popüler konusu kripto paralarla ilgili değişik görüşler var ve sadece kişilerin değil, devletlerin de kafası karışık. ABD ve Japonya bunu varlık olarak görüp vergisini alıyor. İngiltere döviz, Almanya para gibi görüyor ama bazı koşullarda kazançtan vergi alıyor. Güney Kore ters bir laf edince ortalık karışıyor ve Bitcoin değeri düşüyor… Ben ekonomist değilim. Teknik analizler yapacak ve terminoloji kullanarak durumu tarif edecek birikimim yok. İşi basite indirgeyip insan psikolojisi ve piyasa ihtiyaçları bazında bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.

Tüketici /yatırımcı için altın vb. madenlerin değeri kıt olmalarından kaynaklanıyor ve burada kolektif bir irade söz konusu. Herkes değerli bulduğu için değerli. Zamanında gümüş üretimi artınca sikkenin bir değeri kalmamıştı mesela. Atıyorum, bir vadede dünyadaki mevcut altın stoklarının bin katı büyüklüğünde bir yıldıza ulaşılsa ve oradaki rezerv taşınmaya başlasa altının da değeri kalmaz. Ama bu çok düşük bir olasılık ki kasada altın tutmaya devam ediyoruz. Türkiye’de 2-3 bin ton arası yastık altı altın var deniyor. Bu da en az yirmi milyon kişi ve dünyada henüz on milyon kişinin şifreli para cüzdanı olduğunu da bir yere yazalım.

Para basımı tarih boyunca çok değişik aşamalardan geçmiş ancak arkasındaki ortak tüketici tavrı aynı; o parayı basana duyduğunuz güven. Bazen altın gibi değerlerin güvencesiyle basılıp dağıtılmış, bazen de arkasında bir menkul değer veya yasal irade olmadan. Örneğin ABD’de 19. Yüzyılda Merkez Bankası yokken bankalar kendi paralarını basabiliyorlardı.

Ulus devletler döneminde ulusal paralar çıktı ve bunların basımı darphanelerde çok sıkı denetim altında ve ileri teknoloji kullanılarak yapılır oldu. Amaç “güven” vermek. Hem taklidi zor, hem de arkasında koca devlet var. Tabi artan taleplere banknot yetmeyince, bankalar krediler, kredi kartları vb. enstrümanlarla “para basmayı” tekrar özelleştirdi. Bugün bir banka güvendiği müşterisine istediği kadar kredi verebilir.

Yani (kaydi) para basabilir durumda. Bunun karşılığında aldığı teminatlar var kuşkusuz ama onlar da yine güvene ve kolektif iradeye dayanıyor. Bugün bankalarımızda yüz binlerce konut ipoteği var. Bir savaş çıkar veya balon patlar da değerleri yarıya inerse ne olacak?

Bugün dünyanın rezerv parası dolar. Yaygınlığının ve konvertibilitenin sebebi de insanlardaki “ABD batmaz” düşüncesi. Roma, Osmanlı batmış ABD imparatorluğu batmaz mı? Olabilir ama şu an düşük ihtimal ki kasada dolar tutuyoruz. Filan.

Yani hayattaki hiçbir şeyin sandığımız kadar “maddi” temeli yok. O yüzden yeni blockchain teknolojisi “para basmanın özelleşmesi” için büyük bir fırsat sunuyor. Şu an tek eksiği güven ve kolaylık. Eğer öyleyse, bu durum dünyanın rezerv parası dolar için ciddi tehdit ve kripto paraların geleceğini o çerçeveden değerlendirmek, büyük birader gözünden bakmak gerekir diye düşünüyorum.

Açıkçası bu bitcoin işini iki binlerin başındaki dot.com balonuna benzetenlere yakın duruyorum. O dönem hayatımızı temelden değiştirecek bir buluş olan internet ve tabii ki bundan kısa vadeli kazanç elde etmek isteyen bir grup temerküz etti. Sonra ne oldu? İlk ortaya çıkan dot.com girişimleri patladı ama bu yeni ağ her şeyi temelden değiştirerek hayatımızdaki yerini aldı. Patlama sonrası ayakta kalan ve bugün tüm bilgilerimizi elinde tutarak giderek hakimiyetini pekiştiren Google, Amazon, Facebook vb markalarla büyük biraderin ilişkisi ise beni aşan kısım.

Tahminimce bugün çılgınca yükselen ve arkasında kimin olduğunu bilmediğimiz bitcoin gibi balonlar patlayacak ve ardından bu teknolojiyi kullanarak büyük abileri arkasına alanlar işe hakim olacak. Ya da “güvenilir” birileri bu krediyi kısa vadeli spekülatif kazanç fırsatı olarak değil de uzun vadeli bir değişim aracını tedavüle sokmak için kullanarak yeni bir dünya yaratacak. Yani mevcut düzene meydan okuyacak.

Kimler mesela? Gelecekte ulus devletlerin yerini şehir devletlerin alacağı tahminini referans alırsak, bazı şehirlerin kendi kripto paralarını piyasaya sürüp bölgede yaygın kullanımını teşvik etmelerini bekleyebiliriz. Eskişehir veya İzmir kendi kripto parasını tedavüle sokuyor, belediye, ticaret odası ve üniversitenin desteğiyle bu para yayılıyor ve şehirdeki her mekanda, dükkanda, toplu taşımada geçmeye başlıyor. Gerisini siz hayal edin…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ballı Fındık 10 Aralık 2018
İstanbul Havalimanı 19 Kasım 2018
Çerez işler 05 Kasım 2018
Futbol dünyası 22 Ekim 2018
Fizibilite (2) 24 Eylül 2018
Turizmde yeni fikirler 10 Eylül 2018
Fizibilite 03 Eylül 2018