Blockchain ve sağlık hizmetleri: Verinin güvenliği ve şeffaflığı
Dijital çağda yaşıyoruz ve dijitalleşme hızlı bir şekilde hayatımızın farklı alanlarına sirayet ediyor. Sağlık hizmetleri, teşhis, tedavi ve hasta verilerinin yönetimi gibi konularda önemli bir dijital dönüşüm geçiriyor.
Bu dijitalleşme süreci, beraberinde veri güvenliği ve mahremiyet konularını da gündeme getiriyor. Sağlık hizmetlerinde kullanılan veriler, yalnızca bireylerin sağlık durumu değil, aynı zamanda kimlik bilgileri, kişisel bilgileri, finansal durumları ve tercihlerini de kapsar. Bu nedenle, bu verilerin korunması büyük bir önem taşır.
Blockchain teknolojisi, son yıllarda sağlık hizmetlerinde veri güvenliği ve şeffaflık sağlamak amacıyla tercih edilen bir çözüm haline gelmiştir. Blockchain, merkezi olmayan ve değiştirilemez bir dijital kayıt sistemidir; veriler bloklar halinde kaydedilir ve bu bloklar birbirine zincirleme bağlanır. Her bir blok, belirli bir işlem grubunu temsil eder ve bir kez kaydedildikten sonra geri alınamaz veya değiştirilemez. Bu sayede blockchain sisteminde yer alan veriler hem güvenli hem de şeffaf bir şekilde saklanır.
Günlük hayattan blockchain örneği: Hastane bilgi yönetimi
Bir hastanenin hasta bilgilerini bir dosya dolabında sakladığını hayal edin. Bu dolap, sadece yetkili kişiler tarafından açılabilir ve içindeki dosyalar düzenli olarak güncellenir. Blockchain teknolojisi ise, bu dosya dolabını tüm hastane personelinin erişebileceği ve izinsiz değiştirilemeyeceği bir sisteme dönüştürür. Bilgiler izin verilen hastane çalışanları tarafından görüntülenebilir, ancak yalnızca yetkili kişiler yeni bilgiler ekleyebilir veya mevcut bilgileri güncelleyebilir. Bu durum, sağlık sektöründe veri güvenliğini ve şeffaflığı sağlamada büyük bir avantaj sunar.
Blockchain kullanımında Estonya örneği
Blockchain’in sağlık hizmetlerinde kullanımı konusunda Estonya’daki örnek oldukça dikkat çekicidir. Estonya hükümeti, 1.3 milyon vatandaşının sağlık kayıtlarını güvence altına almak için blockchain teknolojisine yöneldi. Estonya E-Health Foundation, hasta sağlık kayıtlarını korumak amacıyla blockchain tabanlı bir arşiv geliştirme projesi başlattı.
Bu projede, sağlık kayıtlarının kendisi değil, bu kayıtlarda yapılan her türlü işlem blockchain üzerinde kaydedilmekte ve böylece veri bütünlüğü sağlanmaktadır. Bu sayede, sağlık bilgilerinin izinsiz erişimlerden korunması ve kritik kişisel verilerin kötü niyetli kişilerce ele geçirilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Estonya bu alanda ulusal düzeyde blockchain teknolojisini kullanan ilk ülke olmuştur.
Blockchain, hasta verilerinin yönetiminde büyük bir rol oynamaktadır. Geleneksel sistemlerde hasta bilgileri farklı hastaneler ve klinikler arasında paylaşıldığında bu bilgilerin güvenliği her zaman garanti edilemez. Ancak blockchain teknolojisi sayesinde, hasta verileri merkezi olmayan bir sistemde saklanır ve yalnızca yetkili kişiler tarafından erişilebilir hale gelir. Bu durum, hem veri güvenliğini artırır hem de hastaların kendi bilgileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlar.
İlaç tedarik zinciri ve blockchain teknolojisi
Bir diğer önemli kullanım alanı, ilaç tedarik zincirinin izlenmesidir. İlaçların üretim bandından hastaya ulaştığı ana kadar geçen süreç, her bir aşama blockchain üzerinde kaydedilir. Böylece, bir ilacın nerede ve ne zaman üretildiği, hangi depolardan geçtiği ve hangi eczanelerde satıldığı gibi bilgiler anında ve güvenli bir şekilde izlenebilir. Bu durum, sahte ilaçların piyasaya sürülmesini engelleyebilir ve ilaçların güvenli bir şekilde hastalara ulaşmasını sağlar.
Kimlik doğrulaması ve blockchain
Blockchain teknolojisinin bir diğer faydası da sağlık profesyonellerinin kimlik doğrulaması ve lisanslarının takibinde görülmektedir. Bir doktorun diploması, uzmanlık alanı ve çalıştığı kurumlar gibi bilgiler, aldığı sertifikalar ve eğitimler blockchain üzerinde saklanabilir. Bu sayede, hastalar doktorlarının gerçekten yetkili olup olmadığını hızlı bir şekilde doğrulayabilir. Aynı zamanda, sağlık kurumları da işe alım süreçlerinde bu bilgileri kullanarak daha güvenli ve şeffaf bir değerlendirme yapabilir.
Blockchain teknolojisinin hızla büyüyen bir pazar olduğu ve sağlık sektöründe giderek daha fazla kullanılacağı aşikar. Estonya gibi ülkeler bu alanda öncü adımlar atarken, Medifakt tıbbi cihaz ve ilaç tedarik zincirinde sahteciliği önlemeye yardımcı olurken, Embleema hasta verilerinin güvenli yönetimini ve paylaşımını sağlayarak sektöre önemli katkılar sunmuştur. Bu nedenle, bu teknolojiye yatırım yapmak ve onu en iyi şekilde kullanmak, gelecekte sağlık hizmetlerinin daha güvenli ve şeffaf olmasını sağlayacaktır.