Blockchain ile film, dizi finansmanı ve Türk medya token’ı
Sinema ve dizi, sadece görsel bir sanat değil; aynı zamanda bir hayalin, bir hikâyenin, bir düşüncenin perdeye yansımasıdır. Ancak bazı hikâyelerin arkasında, finansman bulmakta zorlanan, üretim sürecinde birçok sorunla boğuşan bağımsız yapımcılar vardır.
Özellikle büyük yapım şirketlerinin dışında kalan küçük yapımcıların yaratıcı projeleri için finansman bulmak her zaman kolay olmuyor. Blockchain teknolojisi, finansman sorunu yaşayan sinema ve dizi film endüstrisine alternatif yollar sunuyor.
Bağımsız yapımlar için demokratik fonlama
Blockchain teknolojisinin sunduğu merkeziyetsizlik bağımsız film ve dizilerin finansman sağlamasında adil ve demokratik fonlama sunar, yatırım kararlarını birkaç kişi yerine geniş bir kitleye dağıtır. Geleneksel yapım şirketlerinin ön eleme süzgecinden geçemeyen projeler, blockchain teknolojisi sayesinde hem fonlanabilir hale gelir hem de yatırım aracına dönüşerek yeni bir kazanç modeli oluşturur.
Çözüm ‘medya token projesi’ olabilir mi?
Bu sistemin temel taşlarından biri tokenizasyondur. Film ve dizi yapımcıları, projelerine özel dijital token’lar oluşturarak yatırımcılara sunar. Token sahipleri yalnızca projeye katkıda bulunmakla kalmaz; aynı zamanda yapımın gelirinden pay alma, özel gösterimlere katılma ya da yapımla ilgili NFT koleksiyonlarına sahip olma gibi avantajlar da elde eder. Bu da seyircinin esere sadece dışarıdan bakan bir izleyici değil, aynı zamanda bir ortak gibi dahil olmasını sağlar.
NFT’ler ise bu sistemin yaratıcı yüzünü temsil eder. Film ve dizi senaryosundan bir sahneye, kamera arkası görsellerden oyuncu imzalarına kadar pek çok dijital içerik NFT olarak sunulabilir. Bu hem yapıma kaynak yaratır hem de benzersiz koleksiyonlar oluşturulmasına olanak tanır.
Bu alandaki en dikkat çekici projelerden biri, 2018 yapımı psikolojik gerilim filmi ‘Braid’dir. Yönetmen Mitzi Peirone’un filmi, tamamen Ethereum üzerinden yapılan bir ICO (Initial Coin Offering) ile finanse edilmiştir. Yaklaşık 1.4 milyon dolar toplanan bu arz, sinema tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçmişti. Braid’in başarısı, blok zinciri teknolojisinin bağımsız yapımlar için bir umut ışığı olabileceğini kanıtladı.
2025 yılında da Vitalik Buterin’in hayatını konu alan ‘Vitalik: An Ethereum Story’ adlı belgesel film çok dikkat çekti. Yönetmenler Chris Temple ve Zach Ingrasci, belgeseli finanse etmek için Web3 yayın platformu Mirror üzerinden bir kampanya başlattılar ve sadece 72 saat içinde yaklaşık 1 milyon 986 bin 411 dolar (1.035,96 ETH) topladılar. Destekçilere özel Discord sunucularına erişim ve sahne arkası içeriklerden oluşturulan NFT’ler ödül olarak sunuldu.
Blockchain ağında yayın
Sadece finansman ya da tokenizasyon değil, blockchain ağı üzerinden görsel yapım yayınlamak da bu teknolojinin bize sunduğu başka avantaj. ‘No Postage Necessary’, blockchain üzerinde yayınlanan ilk film olma özelliği taşıyor. Film, QTUM tabanlı Vevue platformu üzerinden dağıtıldı ve izleyiciler Bitcoin ile ödeme yaparak filmi izledi. Böylece dağıtım aşamasında da geleneksel kanallara mahkûm kalınmadan, doğrudan izleyiciyle buluşan yeni bir model test edilmiş oldu.
Sinema, teknolojinin evrimiyle birlikte yalnızca izlenen değil; aynı zamanda birlikte inşa edilen bir sanata dönüşüyor. Blockchain, bu dönüşümün baş aktörlerinden biri olma potansiyeli taşıyor; finansmandan yayına ve koleksiyonların blockchain üzerinde oluşturulmasına kadar birçok olanağı dizi ve sinema endüstrisinin kullanımına sunuyor. Yatırımcı, izleyici ve yapımcının aynı zeminde buluştuğu bu yeni model, geleceğin sinema anlayışının temellerini atıyor. Geleneksel yapım şirketlerinin egemenliğinde sıkışmış film ve dizi dünyası, artık daha açık, daha katılımcı ve daha adil bir hale geliyor. ‘Braid’ ve ‘Vitalik: An Ethereum Story’ gibi öncü projeler ise bu yolun ne kadar umut vadettiğini gösteriyor.
Önümüzdeki yıllarda daha fazla filmin ve dizinin kripto tabanlı finansmanla çekilmesi muhtemel. Her yıl yaklaşık 170 ülkeye ihraç edilen ve dünya genelinde yaklaşık 700 milyon kişi tarafından izlenen Türk dizilerinin gözle görülür başarısı, blockchain teknolojisiyle daha da güçlenebilir.
Peki sizce, bir ‘Türk medya token’ı da Türk dizileri kadar ilgi görebilir mi?