Bizim derdimiz kur ve faiz AB'nin derdi kimin kimi nasıl kurtaracağ

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Pazartesiye, 1.80 TL'ye doğru inişe geçen dolar ve yüzde 9.50'ye doğru tırmanan faiz ile başladık.

Geçen hafta sonu yükselişe geçen faiz oranı kredi fiyatına hemen yansıdı ama mevduat faizleri henüz eski çizgisinde duruyor.

Doların 1.80 TL'ye doğru aşağıya inişinde faizin yükselmesinin mi, yoksa dolar/euro çapraz kurunun mu etkisi olduğu belli değil. Fakat euronun değerlenmesi dolar fiyatının gerilemesi, çapraz kurun 1.40 dolara doğru bir eğilime girmesi, bizde de dolar fiyatında gerilemenin ana nedeni olabilir.

Dışarıda neler olacağı belli değil.

Fakat Yunanistan önümüzdeki ayı da kurtarmanın rahatlığını yaşıyor. 8 milyar euro aylık taksit sözü verildi. Maaşlar ödenecek. Hayat durmayacak. Bir sonraki ay "Allah kerim."

Yunanistan, kendi krizini Avrupa krizine dönüştürme başarısını gösterince rahatladı. Borç krizi içindeki Yunanistan'ın Başbakanı Yorgo Papandreu, AB liderler toplantısında Avrupalılar için kararlı ve etkin bir şekilde harekete geçme zamanının geldiğini söyledi.

Papandreu, "Bunun bir Yunan krizi olmadığı kanıtlanmıştır. Bu kriz bir Avrupa krizidir" şeklinde konuştu.

27 üyeli AB liderleri, 3 Kasım'da Fransa'da yapılacak G-20 Zirvesi öncesi büyük baskı altında maliye bakanları, cuma günü Yunanistan'ın 110 milyar euroluk kurtarma paketinin 8 milyar euroluk 6'ncı dilimini onayladı. Öncekiler gibi bu dilim serbest bırakılırken şart sürülmedi.

Alman radyosunun haberine göre, Merkel, kısa sürede bir karar alınmasının beklenmemesi gerektiğini belirterek, "Teknik olarak çok karmaşık bir konuyla meşgulüz. İşte bu nedenle çok titizlikle çalışmalıyız. Ayrıca tüm ayrıntıları dikkate almalıyız" diyor.

AB liderlerinin gündeminin ilk sırasında Yunanistan'a daha fazla mali yardım yapılması, bankaların sermaye yapısının yeniden düzenlenmesi var. Gündemin ikinci bölümü ise büyümenin hızlandırılması, daha sıkı bütçe disiplini ve ekonomik koordinasyon konularını içeriyor..

Bugüne kadar tartışılan her sorunun teker teker ele alınması idi.

Şimdi sorunlara bütünlük içinde çözüm gündeme geliyor.

Bütünlük içinde çözüm denilince gerekli kaynağın büyüklüğü önem taşıyor. Önce 400 milyar euroluk kurtarma paketinin yeteceği sanılıyordu. Derken ihtiyaç 2 trilyon euroya ve şimdilerde de 4 trilyon euroya yükseldi.

Bu kadar büyük rakamı kim garanti edecek? IMF çözüm çalışmalarını arkadan izliyor. Ülkeler bir çanakta bu kadar parayı toplayamaz. O zaman tek çözüm AB Merkez Bankası'nın daha fazla euro basması, enflasyondan korkmadan piyasanın ihtiyacını karşılaması olacak.

Şimdilerde bankaların sermaye yeterliliğini karşılamak için 108 milyar euroluk bir ihtiyaçtan söz ediliyor. Bankalara bu parayı hükümetler vergi kaynağından nasıl koyabilir?

Vergi mükellefleri bu paranın ödenmesini nasıl kabul edebilir?

AB ülkeleri çözümde bir gelişme sağlayamadıkları sürece piyasalardaki istikrarsızlık ve dalgalanma devam edecek. Belki Yunanistan sorunu unutulacak. Almanya ve Fransa sorunları diye dev sorunlar ortaya çıkacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018