Bize PISA değil, pizza mı lazım?

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

PISA Araştırması

Geçen hafta PISA-2015 sonuçları açıklandı. Bu, üyesi olduğumuz “İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı” (Organization for Economic Co-operation and Development) OECD’nin, ülkelerin eğitim sistemlerini inceleyen bir araştırması. Araştırma 2000 yılından beri, her üç yılda bir yapılıyor. Onbeş yaşındaki çocuklar, yani zorunlu eğitimi tamamlamış öğrenciler mercek altına alınıyor.

Öğrenciler üç temel konuda değerlendiriliyor: Okuma , matematik ve bilim (Science). Neden bu üç konu? Çünkü kişinin okuması ve okuduğunu anlaması, öğrenme süreci için önemlidir. Ancak sadece anlamak da yetmiyor. Bundan bir sonuç çıkarması gerekiyor. Okuma testi, bunu ölçüyor.

Matematik ise, bilimin dili. Bilimde ilerlemekten, günlük alışverişte aldanmamaya kadar matematik her yerde. Hani demiş ya bir ademoğlu “Ya sen dayak yememişsin, ya da sayı saymasını bilmiyorsun”. Eğer matematik bilmezsen bu yaşamda çok dayak da yersin.

Bilim derseniz, bu yüzyılda her yerde. OECD Genel Sekreteri’nin söylediği gibi “Bilim, sadece tüpler, ya da periyodik tablodan ibaret değil. Basit bir konserve açacağından, çok gelişmiş uzay aracına kadar her şeyin temelinde bilim var. Herkesin bir bilim adamı gibi düşünmesi gerekiyor.” Bilim adamı gibi düşünmek ne demek ? Önüne konulan delilleri inceleyip bundan bir sonuç çıkarmaktır. Bilimsel gerçeklerin de zaman içinde değişebileceğini kabul edip, her zaman “Acaba?” sorusunu sorabilmektir. Önüne konan her şeyi, doğrudur deyip hemen kabul etmeden önce, sorgulamak, aklın süzgecinden geçirmektir.

Türkiye ve dünya

OECD’nin 2015 yılında yaptığı bu araştırmaya 72 ülke, 540.000 öğrencisi ile katılmış. Her üç dalda da birinci Singapur. Singapur, Türkiye ve OECD ülkeleri ortalama puanları şöyle:

Okuma Matematik Bilim

Singapur: 535 (1) 564(1) 556(1)

OECD: 493 490 493

Türkiye: 428 (50) 420(49) 425(52)

Görüldüğü gibi durum hiç iç açıcı değil. Bu 72 ülke arasında öğrencilerimiz, okumada 50’nci, matematikte 49’uncu ve bilimde 52’nci sırada.

Peki dağılım nasıl? Hiç mi iyilerimiz yok? Üstün başarılı olanların oranı nedir? Bu üç konunun en az birisinde üstün başarı gösteren öğrencilerin dağılımı da şöyle:

■ Singapur: %39.1

■ OECD: %15.3

■ Türkiye: %1.6

Başka bir deyişle 1000 öğrencimizden sadece 16 tanesi üstün başarı göstermiş.

Peki en alttakilerin oranı nedir? Bu üç konunun üçünde de puanları en altta olan öğrencilerin dağılımı da şöyle:

■ Singapur: %4.8

■ OECD: %13

■ Türkiye: %31.2

Yani 1000 öğrencimizden 312 tanesi, başka bir deyişle hemen hemen üçte biri, okuduğunu doğru dürüst anlamıyor, bakkala giderse aldanacak, önüne konulanlardan bir sonuç çıkaramayacak durumda.

Sonuç

Rakamlar ortada. Eğitim sistemimiz sınıfta kalmış; başarısızız.

Bence bu, beklenen bir sonuçtu. Eğitim sistemi değiştire değiştire, yaz-boz tahtasına çevrilirse; bilim ve sanata sırt çevrilip, milli eğitim bağnaz düşüncelere, cemaatlere teslim edilirse; öğretmenlik prestijli bir meslek olmaktan çıkarılıp, “Bir yeri kazanamazsa, hiç olmazsa öğretmen olur” seviyesine getirilirse tablo bu olur. Bu tablo sadece, mevcut veya geçmiş bir iki hükümetin de hatası değildir. Bu durum, uzun zamandır süren, ama son yıllarda hızlanan bir çürümenin sonucudur.

Eğitim, uzun soluklu bir yatırımdır. Doğru bir strateji, tutarlı bir yaklaşım ister. Ve bunu gerçekleştirecek, yöneticisinden, öğretmenine vizyoner, yaratıcı, bilgili, azimli ve fedakâr bir insan gücü kadrosuna gerek vardır. Eğer bu ülkede şu an iyi bir şeyler yapılıyorsa bunu, aydın kafalı, temiz yürekli fedakâr kadroların yetiştirdiği, iyi yetişmiş insanlarımıza borçluyuz. Eğer eğitim sistemimizdeki bu çürüme devam ederse, milli eğitim bakanları ortadaki acı gerçeğe rağmen, çıkan sonuçları hâlâ “hala- amca tekerlemesi”ni hatırlatır biçimde yorumlamaya kalkarsa, gelişmiş ülkelerin getir-götür işlerini, sadece kas gücü gerektiren işlerini yapacak nesiller yetiştiririz. O zaman belki de, “Her tarafınız PISA olsa ne yazar. Bize PISA değil, pizza lazım” diyen milli eğitim bakanları bile çıkarabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019