Bize ilave boru ve kablo lâzım
Türkiye temmuz ayında elektrik tüketiminde yeni rekorlara imza attı. Nedeni aşırı sıcaklar.
Peki nasıl oluyor bu?
Yaz sıcakları elektrik tüketimini artırıyor.
İki temel tüketim kanalında talep artıyor.
Biri tarımsal sulama amaçlı pompaların çalıştırılması. Diğeri de artan serinleme ihtiyacı. Yani klimaların, özellikle de bazı bölgelerde geceli gündüzlü çalıştırılacak ölçüde devreye alınması.
Diğer alanlardaki tüketim de olağan seyrinde gidiyor.
Peki talep arttıkça sonuçları ne olur?
Birincisi fiyatlar artar. Ama şimdilik geniş vatandaş kitlesi için bir değişiklik söz konusu değil. Çünkü tarifeler üç ayda bir belirlenip uygulanıyor. 1 Temmuz itibariyle başlayan yılın üçüncü tarife diliminde bir fiyat değişikliği olmadı.
Talep artışının fiyatlar dışında da yansımaları var. Elektrik kesintileri. Çünkü fiyat nasıl olsa aynı, ihtiyaç da var. Abone, ne ödeyeceğini de bilerek yükleniyor tüketime...
Kesintilerin iki kaynağı olabilir. Şimdi bunlara bakalım. Birincisi, üretilen elektrikler talebi karşılamayabilir. Bu durumda bazı bölgesel kesintilere gidilerek açık kapatılabilir.
Şimdilik yeterli üretim yapılamaması diye bir sorun görünmüyor.
O halde ikinci nedene gelelim. Yüksek tüketim nedeniyle şebekelere aşırı yük biniyor. Bu da trafo patlamaları, tel kopması ve benzeri şebeke arızalarına yol açabiliyor.
Peki yaz aylarında bu yaşanıyorsa ve elektrik tüketim talebi de ekonomik büyüme doğrultusunda artmaya devam ediyorsa kış aylarında neyle karşılaşacağız? Elektrik kesintileri gelebilir mi?
Evet, gelebilir. Çünkü yaz aylarında olduğu gibi soğuk kış aylarında da elektrik tüketimi artıyor. Bu tüketimi karşılayacak kurulu kapasite var mı? Evet var. Peki bu talebe yetişebilecek iletim ve dağıtım kapasitesi var mı? Ona da normal şartlarda evet diyebiliriz. Ancak sözünü ettiğimiz şartlar normal değil. Dedik ya kış aylarında ısınma ihtiyacı artıyor.
Milyonlarca abone elektrikle ısınıyor değil elbette. Ama ısınma amaçlı elektrikli cihazların kullanımı artıyor. Sorun bu da değil.
Asıl sorun, elektrik üretiminin yarısına yakınının doğalgazdan üretilmesi. Kışın artan gaz tüketimi, şebekedeki basıncı düşürdüğü için elektrik santrallerine verilen gazın kesilmesi gündeme geliyor.
Bu durum, özellikle İstanbul’un Avrupa yakasında ve Trakya’nın genelinde ciddi sonuçlara yol açıyor. Evlerdeki doğalgaz kesilemeyeceği için, önce santrallerin gazı kesiliyor. Bu durumda elektrik kesintileri gündeme geliyor.
Bu soruna bir çözüm yok mu? Her kış aynı riskle tekrar karşılaşmak durumunda mıyız? Elbette hayır. Var bir çözüm. Ama bugünden yarına halletmek zor.
İstanbul’un Avrupa yakasında ve Trakya’da elektrik arz güvenliği için doğalgaz hariç yeterli kurulu kapasite yok. Ya başka kaynaklarla çalışan yeni santraller kurup devreye alacaksınız ya da kapasitenin bulunduğu yerden şebeke ile elektrik taşıyacaksınız.
Veya doğalgazla çalışan santrallerin devreden çıkarılmaması için ihtiyacı karşılayacak ölçekte yeni doğalgaz iletim ve dağıtım kapasitesi sağlayacaksınız. Yani boru döşeyeceksiniz.
Ama aslında uzun vadede her ikisini de yapmak gerekiyor.
Dedik ya bugünden yarına çözülebilecek bir şey değil ama enerji yatırımlarının neden stratejik olduğunu gösteren çok iyi bir örnek olayla karşı karşıyayız.
Bakalım gelecek günler ne gösterecek?