Bize gereken Abdullah Avcı ve sabır
Bakmayın siz Slaven Bilic'in "İşimiz bitmedi, Türkler hafife almaya gelmezler" dediğine, kendisi de gayet iyi biliyor ki, eleme grubu boyunca evinde toplam 2 gol yiyen ve yenilgi yüzü görmeyen Hırvatistan'ın Zagrep'te Türk Milli Takımı'na 4 farklı yenilmesi imkânsıza çok yakın bir olasılık. Deplasmanda alınan 3-0'lık galibiyet sonrası 39 bin kişilik Maksimir Stadı'nı hınca hınç dolduracak coşkulu Hırvatlar önünde eksik millilerimizin tarihi bir galibiyet alması fikri, akıl ve mantıkla bağdaşır cinsten değil. Milli Takım'ın milli takım olduğu zamanlar bu tip bir geri dönüş belki beklenebilirdi ama sahada o milli takım olsaydı zaten evimizde 3-0 yenilmezdik. Uzun lafın kısası, rövanşı düşünmekten ziyade şapkamızı önümüze koyup gelecek üzerine düşünmeli ve plan yapmalıyız. Fakat bu planlar asla Guus Hiddink'i bu takımın başına getirirken kurulan ütopya temeller üzerine oturtulmamalı. Öncelikle tüm futbolseverlerin ayırtına vardığı gibi, ay-yıldızlı takımın başına Hiddink'in faulle karışık yaptığı "emotional" (duygusal) kritiğine uygun bir isim getirilmeli. Örnekleri evvelce birçok kez görüldüğü üzere, bayrağın başarısı için takımlarından kopup gelen futbolcular, kenarda kendileriyle aynı heyecanı yaşayıp aynı havayı soluyan bir karakter görmek istiyorlar. Hırvatlara yenilince "onlar bizden iyi takım" diyen, Azerbaycan'a tarihte ilk kez mağlup olmayı ise futbolun cilvesi sayan birini değil. Almanya'ya kaybetmemizin ardından yoğun eleştirilere "Dünya 1'incisi gibi konuşmayı seviyoruz" karşılığını veren Hiddink'e sormak lazım; güncel FIFA sıralamasında Almanya dünya 3'üncüsü, Hırvatistan 12'ncisi, Azerbaycan ise 117'ncisi… Peki, sizin kafanızdaki Türk milli takımının yeri neresi?
Profesyonel düşünce ve yaşayış modern futbolun geçer akçelerinden biri, ona itirazımız yok ama bizim gibi Akdeniz kanı taşıyan ülkelerde profesyonelliğin tutku ve motivasyon ile daha fazla desteklenmesi gerektiği çok açık. Baksanıza hep bir ağızdan futbolcuların tribünlere mi, yoksa tribünlerin futbolculara mı küfür etmesinin daha ayıp olduğunu tartışıp duruyoruz. Bunu yapanlar küfür olgusunun toptan ve peşinen reddedilmesi gerektiğini bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar ama tribündeki taraftar Avrupa Şampiyonası arzusuyla kaynayan kanı 3 golle donunca faturayı futbolcuya kesiyor. Futbolcu desen istediğini başaramamış olmanın öfke patlaması içinde. Dikkatinizi çekti mi? Aslında iki tarafın da istediği şey aynı: Avrupa Şampiyonası'na katılmak. Ancak yüreklerdeki hırs ve arzu doğru kanalize edilemeyince hedef olarak yanlışı bulması da çok sürpriz değil. Bu hırs ve isteği doğru yere - yani sahaya - yönlendirecek isim(ler) ise asla Guus Hiddink tarzı hocalar değil. Bu ülkede Fatih Terim'in başarılarını sadece "gaz vermeye(!)" bağlayan aklı evveller oldu. Nasıl ki, salt taktikle futbol piramidinin zirvesine doğru yol alamazsanız yalnızca gaz vererek de Fatih Terim'in kariyerini yapamazsınız. Futbolun teknik, taktik ve motivasyon unsurlarının bileşkesi olduğu çok açık ama Guus Hiddink gibi hocalar; "Oyuncu hazır geliyor ve ne yapması gerektiğini biliyor" anlayışında olduklarından bizim gibi ülkelerin milli takımları için çok da uygun değiller. Son günlerde Hiddink'in ayrılacağı ve yerine Abdullah Avcı'nın getirileceği yönünde haberler gelmekte. Yazılarımı takip edenler hatırlayacaklardır, Abdullah Avcı bu ülkede milli takıma en çok yakıştırdığım hocaların başındadır. İki maç sonra yerden yere vurulmayıp sabredildiği takdirde ben kendisinin başarılı olacağına yürekten inanıyorum.
Avrupa liglerinden haberler
· Totthenham Teknik Diektörü Harry Redknapp, iyileşme sürecinin erken biteceğini ve en erken sürede takımın başında tekrar göreve başlayacağını söyledi. Geçen haftalarda olduğu kalp ameliyatı nedeniyle takımını Rubin Kazan ve Fulham maçında yalnız bırakan teknik adam beklenenden daha erken sürede çalışmalara döneceğini belirtti.
. İspanyol basınında çıkan haberlere göre, Atletico Madrid Teknik Direktörü Gregorio Manzano'yla sorunlar yaşadığı iddia edilen başarılı orta saha oyuncusu Jose Antonio Reyes, eski takımı Sevilla'dan transfer teklifleri alıyor. Real Madrid ve Benfica gibi kulüplerde forma giyen Reyes, 2007'den bu yana Atletico Madrid forması giyiyor.
· Serie A'da şampiyonluğun büyük adaylarından biri olan Lazio, Köln'ün genç oyuncusu Alexandru Ionita'nın transferi için düğmeye bastı. Kulübüyle 2014 yılına kadar sözleşmesi bulunan oyuncuyu, Lazio satın alma opsiyonuyla kiralamak istiyor. Tommaso Rocchi ve Miroslav Klose'nin sakatlıklarından dolayı Ionita'yı transfer etmek isteyen Lazio, Serie A'da 2. sırada bulunuyor.
· Bayern Münih'in genç Japon oyuncusu Takashi Usami, 2. Bundesliga ekiplerinden Fortuna Düsseldorf'un ilgisini çekiyor. Usami A2 takımıyla çıktığı dokuz maçta altı gol atmış ancak A takımında sadece 39 dakika oynayıp Alman Kupası maçında bir gol kaydetmişti. Bayern, Gamba Osaka'dan kiraladığı oyuncunun satın alma opsiyonunu elinde bulunduruyor.
· Ünlü İtalyan teknik adam Carlo Ancelotti'nin, Katar sermayesinin eline geçtikten sonra atılım yapan Paris Saint-Germain'in teklifini kabul etmediği ortaya çıktı. Paris Saint-Germain, Ligue 1'de lider durumda bulunsa da, Teknik Direktör Antoine Kombouare'nin kapasitesi sıklıkla sorgulanıyor. Fransız ekibi, sezona flaş transferlerle girdi ve önemli başarılar elde etmeyi umuyor.
· Panathinaikos'un ocak ayında Porto'nun orta alan oyuncusu Cristian Rodriguez'i kadrosuna katmak için hazırlık yaptığı iddia edildi. Portekiz basınına göre, sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Uruguaylı için 3 milyon avroluk bir teklifi kabul edilebilir. Porto'ya 2008'de Paris Saint-Germain'den gelen oyuncu, bu sezon şu ana dek beş maçta forma giydi.
Süper Ligden haberler
· Devre arası için transfer çalışmalarına başlayan Trabzonspor'un Arjantin takımlarından Boca Juniors'da forma giyen savunma oyuncusu Matias Caruzzo'yu yakın takibe aldığı belirtildi. Bordo-mavili takımın Real Madrid'de forma şansı bulamayan Hamit Altıntop'un yanı sıra stoper bölgesine de takviye yapmak amacında olduğu ve bu doğrultuda 27 yaşındaki Caruzzo'yu transfer listesine aldığı iddia edildi.
· Bursaspor'un Fransız oyuncusu Alfred N'Diaye, kulübün resmi yayın organı Bursaspor Dergisi'ne açıklamalarda bulundu. Ligde kendilerinden çok daha iyi bir takımın bulunmadığına inandığını söyleyen N'Diaye, "İyi bir kadromuz olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında son dakika golleriyle kaybettik. Büyük takım olacaksak kötü oynarken de kazanmasını bilmeliyiz." şeklinde konuştu.
· Fatih Terim'in takımın başına geçmesinin ardından yeni bir yapılanmanın temellerini atan Galatasaray'da ara transfer için de şimdiden çeşitli çalışmalar başladı. Sarı-kırmızılı yönetimin listesinde olan gurbetçi futbolculardan biri de Mervan Çelik. İsveç basınında yer alan haberlere göre; Mervan Çelik ile Galatasaray'ın yanı sıra Atalanta, Fulham ve Everton gibi takımlar da ilgileniyor.
· Gol yollarında sorun yaşayan Kayserispor'da bu problemin çözümü için gündeme sürpriz bir isim geldi. Bu sezon 2. Bundesliga'da çıktığı 16 maçta 10 gol kaydederek dikkatleri üzerine çeken Christopher Nöthe için nabız yoklayan sarı-kırmızılı yönetim, 2013'de sözleşmesi bitecek 23 yaşındaki genç golcü için kulübü Greuther Fürth ile masaya oturabilir.
· Galatasaray ile hafta sonunda ligde kritik bir sınava çıkacak olan Beşiktaş'ta, derbide kimin kaleye geçeceği netlik kazanmadı. Teknik Sorumlu Carlos Carvalhal'ın, formda olan Cenk ile sakatlıktan çıkarak takım idmanlarına katılan Rüştü arasındaki tercihini önümüzdeki günlerde netleştireceği ifade edildi.
· Spor Toto Süper Lig takımlarından Eskişehirspor ile Gençlerbirliği arasında yapılan hazırlık maçını ev sahibi takım 2-0 kazandı. Eskişehir Şeker Stadı'ndaki maçın ilk yarısı 0-0 eşitlikle sonuçlandı. Kırmızı-siyahlı ekibin golleri 52. dakikada Mehmet Boztepe ve 77. dakika Tello'dan geldi.