Bize bir şey olmaz ağabi!

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü


Serdar Yurdakul - Örgütsel Gelişim Danışmanı IKEDA Danışmanlık

Tepkisel yönetim

Otoyolda giderken şiddetli yağmurda insanların arabalarını hiç yavaşlatma ihtiyacı duymamalarını görmek veya çevre yolunda bir kavşağa girerken bile sürücülerin kendilerini bir Formula yarışçısı gibi görmeleri beni böyle bir başlık atmaya itti. Biz bir adım ötesinde yaşayabileceklerimizi düşünmeyi sevmiyoruz. Bu tutum davranışlarımıza yansıyor. Hatta ikaz edenlere de sinirleniyoruz. Genellikle doğu toplumlarına özgü tepkisel davranış biçiminden söz ediyorum. Trenler kaza yaptı, insanlar öldü şunlar bunlar eksikti ondan oldu dedik. Binalar çöktü kumunda midye kabuğu vardı dedik! Türkiye de tarım ve hayvancılık her türlü gerileme belirtileri verirken uzmanları dinleyip, üretimi artıracak çözümleri tartışacağımıza tepkisel çözümlere başvurduk. Ülke borçla yaşar, döviz kıttır. Her zaman kur riski yüksektir ama ha babam dövizle borçlanırsınız. Fabrikanızda güvenlik önlemi almayı masraf olarak görürsünüz hatta sigorta bile yaptırmazsınız, bina yanar kim yaktıyla uğraşırsınız. Kazanın bakımı yapılmamıştır patlar ama siz hala niye? Neden? Sorgulaması yapmazsınız kim peşinde koşarsınız. Sadece sonuçla ilgilenir işçileri hastaneye taşır, başsağlığı mesajları yayınlarsınız. İster kişisel yönetim, ister şirket yönetimi, ister ülke yönetimi, insanlar aynı insanlar, bir adım ötesini düşünmeyi veya işi için uzun vadeli plan yapmayı sevmeyen insanlar. Ama, kılıf her zaman hazır. Galiba bizi acılar motive ediyor. Önce acı çekmeden önlem alamıyoruz!

Haşlanan kurbağa sendromu

Değişim yönetiminde riskleri ve değişimi öngörmeme tutumunu haşlanan kurbağa metaforu ile açıklıyoruz. Kurbağa başlangıçta ılık suyu çok seviyor ama bir gün geliyor kurbağa ölüp gidiyor. (https://degisimyonetimi.blogspot.com/2012/01/haslanan-kurbaga-sendromu.html bağlantısında yer alan makale ve videoyu izleyebilirsiniz.) İşte tepkisel yönetim böyle. Sonucu ya kadere bağlamayı sever, ya da sürekli yangından yangına koşan itfaiyeciye benzer. Özetle tepkisel yönetim planlamayı, analizi önceden önlem almayı sevmez. Sadece yaşanan krizlere çözüm bulmaya çalışır. “Bize bir şey olmaz ağabi” bizim risk yönetim mottomuzdur.

Öngörüsel yönetim

Öngörüsel yönetim gelecekte olumsuz bir şey yaşamamak için şimdiden tedbir almaktır. Bu zihniyete sahip insanlar riskleri mümkün olduğunca öngörmeye, hesaplamaya ve gerekli önlemleri almaya çalışırlar. Düşünce, analiz becerisi ve eleştirel bakış açısı gerektirir. Girişteki örneğe dönecek olursak yağmur yağmaya başladığında hızını 140 km’den 90 km’ye düşüren bir sürücü öngörüsel bakış açısına sahiptir. Kavşağa 100 km ile girip son anda frene asılmaz. Bu bakış açısına sahip müteahhit işçilerinin baretini giymesini denetler, zorunlu tutar, bir şey olursa sonuçlarından sorumlu olacağını öngörür. Ülke ve yönetim riski yüksek bir ülkede yaşıyorsanız şirketinizi çok ağır döviz borcu altına sokmazsınız çünkü bilirsiniz ki bu çok büyük bir risktir. Kısa vadeli kazanç motivasyonu uzun vadede çok yüksek bedeller ödetir, sürdürülebilirliğiniz tehlikeye girer.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar