Bizdeki siyasetin alacakaranlığında “EXPO” aydınlığı…
15 ayda 3 büyük seçim yaşayan Türkiye hala siyasetin etki alanında. Seçimlerin üzerinden yaklaşık 16 gün geçmiş olmasına rağmen halen koalisyon veya erken seçim konuları belirsiz.
Siyasi parti liderlerinin en az konuşacağı ve kılıçlarını kınlarına koyacağı bir zaman. Fakat sanki bir hafta sonra seçim olacakmış gibi karşılıklı atışmalar ve geri dönüşsüz çatışmalar.
Türkiye artık bir sarmalın içinde sayılır. Gerek ekonomi ve gerekse dış politika ve siyaset alanında çok ciddi açmazlar var. Artık mevcut durum, hem ekonomi ve hem de siyaset olarak sürdürülebilir değil.
Her neyse…
Türkiye’de bunlar olurken ve elektrikli bir hava varken; dünyanın bir başka noktasında Türkiye ile ilgili çok güzel şeyler yaşanıyor.
Evet… İtalya’nın Milano kentindeki EXPO fuarında dünya buluşuyor ve bu fuarda Türkiye’nin de adından ve yaptıklarından söz ediliyor.
Bu etkinliği sıradan bir fuar veya panayır gibi düşünmeyin!... Konunun içinden gelen birisinin değerlendirmesi olarak düşünün. Turizm Bakanlığı Müsteşarı olarak 2000 yılında Hannover’de yapılan EXPO’nun Komiseri ve geçen hafta Milano’da resmi açılışı yapılan Türkiye fuarının davetlisi sıfatıyla yaptığım gözlemler olarak değerlendirin.
Dilerseniz önce EXPO hakkında kısa bir bilgi verelim.
EXPO Hakkında…
Dünyadaki İlk EXPO 1851 yılında Londra’da gerçekleştirilmiş. Örneğin; Paris’in en önemli simgelerinden biri olan ünlü Eyfel Kulesi, 1889 yılında Paris’te düzenlenen EXPO için hazırlanmış.
Yani bu fuar organizasyonu 165 yıldan beri yapılıyor. Bu etkinlikler her 5 yılda bir başka ülkede gerçekleştiriliyor ve dünyanın hemen tüm ülkeleri katılıyor.
Dünyanın en prestijli ve kapsamlı etkinlik organizasyonu olarak bu yıl da İtalya’nın Milano kentinde yapılıyor. Milano EXPO’ya katılan ülke sayısı 145. Ekonomik krizde olmasına rağmen İtalya adeta fuarın büyük bir kısmını parsellemiş ve sergilediklerine bütün estetiğini yansıtmış.
EXPO günümüzde de dünya ülkelerinin en köklü ve büyük sosyo-ekonomik paylaşım platformu olmaya devam ediyor. EXPO Milano 2015’in teması da yaşamsal bir konu üzerine: “Gezegeni Beslemek, Yaşam için Enerji”.
Milano’daki EXPO 2015 için beklenen ziyaretçi sayısı 26 milyon civarında. Daha işin başında satılan bileT sayısı 14 milyon. Demek ki; zaten turizm cenneti olan Milano, EXPO sayesinde bu yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayacak ve milyarlarca Euro gelir sağlayacak.
EXPO’da Türkiye...
EXPO Milano’da 4.170 m2’lik bir alanda konumlanan Türkiye Pavyonu, Expo’nun en büyük 5. pavyonu. Türkiye’nin EXPO’daki komşuları arasında ABD, Monako, Japonya, Katar ve Rusya Federasyonu bulunuyor.
Gıda ve beslenmede sürdürülebilirliğin sağlanması ve çeşitliliğin korunması temasına odaklanan Türkiye pavyonunda, asırları aşan gıda ve beslenme mirasımız ve zenginliğimiz; açık, yarı açık ve kapalı olmak üzere 3 ana bölüm ve birbirinden farklı, 7 haznede sergileniyor.
Türkiye Pavyonu, “Geleceğin Gıdası İçin Tarihin İrdelenmesi” temasına, sahip olduğu hazine ve potansiyeli paylaşarak katkıda bulunuyor. Türkiye, geçmişin hazinesi olan tüm bu birikim ve deneyimi, sürdürülebilirlik, gıda ve beslenmede daha yaşanabilir bir dünya vizyonu ile dünyaya açıyor. Bu temanın görsel simgesi olarak da birçok kültür ve dinde bereketi ifade eden “nar” seçilmiş.
Türkiye pavyonunun temel yapısal tasarımını, saraylarımızın kubbe ve kule mimarisi, kemerlerimiz, köprülerimiz, ulu çınarlarımız ve çınar altı kültürümüz, çeşmelerimiz, kerpiç evlerimiz, geleneksel Türk evlerimiz, medreselerimiz ve diğer birçok değerimizden aldığımız ilham oluşturuyor.
Başarının arkasında kimler var?...
Geçmişte Türkiye EXPO’larının ev sahipliğini Turizm Bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı gibi kuruluşlar yapmıştı. Hemen belirtelim ki; bu yıl Milano’daki organizasyonun sahibi Ekonomi Bakanlığı. Açıkçası doğru bir adres…
Fuarın açılışından daha 4 ay önce Japonya’nın camlarını sildiği sırada temeli atılan Türk pavyonunda bu olağanüstü başarıyı sergileyen organizasyonun arkasında üç önemli adres var.
İşin daha başında konuyu sahiplenen ve siyasi iradeyi ortaya koyan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi geliyor. Yurt dışı tecrübesi, sanayici geçmişi ve belediyeci yönü ile Zeybekçi ayrıca bu konulara çok yakın ve yatkın bir isim. Dolayısıyla bu nitelik ve birikimlerin arkasından başarı geliyor. Nihat Zeybekçi; heyecanı, kararlılığı ve pratikliği ile bu başarıya imza atmış mimar.
Siyasi irade var ama bir de bunu hayata geçirmeyi sağlayan birileri var. Bu kişi de EXPO Türkiye Komiseri Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez. Zaman açısından imkansızı başaran ve fikri söylemi eyleme geçirmeyi sağlatan proje müdürü.
Bir de mutfakta bu işleri yapan ekip var. Bu ekip hem tasarımı yapmış hem eseri ortaya çıkarmış. Adı: dDf olan bir Türk firması. Turizm Bakanlığı'nın da 10 yılı aşkın süre dış tanıtımını yapan adeta bir rüya ve tasarım fabrikası. Zaten ismini de bu anlama gelen “dream, design, factory” kelimelerinin baş harflerinden almış. İç mimarı Arhan, mühendisi ve ustabaşısı ise Doğan Ekmekçi.
Sonuç olarak; EXPO 2015, bir yandan bugünlerde Türkiye’de yaşananlardan kaçma ve kaçamak yapma imkanı ve bir yandan da Türk mucizesini gözleme fırsatı.