Bizdeki şarbon gündemine karşılık dünyadaki 'temiz et' teknolojisi gündemi
Türkiye'nin gündemine son günlerde bir de şarbon vakaları eklendi. Şarbon, hayvanlardan insanlara bulaşabilen ölümcül bir enfeksiyon hastalığı. Dünyada da Türkiye'de de görülme sıklığı giderek azalmış olsa da henüz yok olduğunu söylemek mümkün değil. Son 5 yılda Türkiye'de her yıl görülen vaka sayıları 150'lerden 30'lara indi (EKMUD, 2017). Son günlerde yeniden ortaya çıkan şarbon vakaları, kırmızı et sektöründe tartışmaları beraberinde getirdi. Kurban Bayramı'nın etkisiyle satışların azalmasının üzerine şarbon vakalarının gündemde olmasıyla et satışlarının normale göre daha fazla etkilendiği gündeme geldi. Bununla birlikte yapılan açıklamalar kasaplar ve marketlerde satılan etlerde herhangi bir sorun olmadığı yönündeydi fakat hala şarbon sektör gündemindeki yerini koruyor. Türkiye'de et sektöründe gündem böyleyken, dünyada "temiz et" gündemi sürüyor.
Laboratuvarda üretilen et olarak da adlandırılan temiz et teknolojisi son yıllarda hızlı bir gelişim gösterdi. Önümüzdeki üç yıl içerisinde üretimin yaygınlaşması bekleniyor. Hayvanları öldürmeden laboratuvarda et üretimini mümkün kılan teknoloji, ABD'den sonra birçok ülkenin gündemine yerleşti. Normal hayvan hücre kültürlerinden laboratuvarda üretilen temiz etin gerçek etten ayrılamadığı belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta Kaliforniya'daki İyi Gıda Konferansı'nın da odağında temiz et ve bitki bazlı et vardı. Bu konulardaki bilim ve teknolojide son gelişmeler, yeni yöntemler, işbirlikleri, üretim ve ticarileştirme süreçleri toplantılarda tartışılanlar arasındaydı.
Temiz et üzerine çalışan startuplara yapılan yatırımlar artarken, laboratuvarda üretilen etin nasıl adlandırılacağı ve düzenlemeler de gündemde yer bulan konular arasında. Hatta Çin, İsrail ile 300 milyon dolarlık laboratuvar eti anlaşması imzaladı bile. Artan nüfus, şehirleşme oranları, gıda talebi ve önümüzdeki dönem için endişeyi artıran projeksiyonlar bu tür teknolojilerin gelişimini tetikliyor. Bunun yanı sıra, Oxford ve Amsterdam üniversitelerinde yapılan bir çalışmaya göre, laboratuvarda et üretimi, yüzde 78-96 aralığında sera gazı emisyonlarını azaltıyor. Bu teknoloji ile üretilen et sayesinde yüzde 82-96 aralığında su ve yüzde 7-45 aralığında enerji kullanımında tasarruf sağlanıyor.
Laboratuvarda et üretimi konusunda öne çıkan birkaç startup var. MemphisMeats, SuperMeat, MosaMeat bunlar arasında yer alıyor. Bu startuplara yapılan yatırımlarda ABD'nin büyük gıda şirketlerinden Tyson Foods öne çıkıyor. Tyson Foods'un yanı sıra Bill Gates ve bir diğer gıda devi Cargill, büyük temiz et yatırımcıları arasında. Kurumsal şirketlere ek olarak girişim sermayesi fonları ve inkübasyon merkezlerinin odağına da temiz et teknolojisi yerleşmiş durumda. Dünyanın en büyük biyoteknoloji odaklı hızlandırıcılarından biri olan IndieBio'nun öncelikli odak alanları arasında bu teknoloji var. Son iki yılda temiz et teknolojisi üzerine çalışan birkaç startupa yapılan yatırımlar yaklaşık 50 milyon doları buldu. 2018'in ilk yarısında Türkiye'deki tüm startuplara yapılan toplam yatırım 24 milyon dolardı. Sadece kırmızı et üretimi değil, devamında balık ya da diğer gıda ürünlerinin yüksek teknolojili üretimi, teknoloji şirketlerinin ve fonların ilgili alanları arasında yer alıyor.
Temiz et teknolojisi yeni gıda devriminin öncüsü olacak gibi görünüyor. Türkiye'deki gıda şirketlerinin de ilgisini çekmesini umarak bitireyim. Son günlerde yine kısa dönem gündemine sıkışmış şirketlerimizin, gelecek gündemlerine odaklanabilecekleri ortamı yaratmak bugünün en önemli işlerinden. İnovasyona ve buna yönelik işbirliklerine odaklanmak, şirketlerimiz için de Türkiye için de lüks değil. Dünyadan kopan, gelecek gündemine ve stratejisine sahip olmayan, teknolojik dönüşümü gerçekleştiremeyen şirketlerin de ülkelerin de rekabet güçlerini koruyabilmeleri mümkün değil. Gelecek telaşına sahip olmadan bugünkü durumdan sürdürülebilir biçimde çıkmak imkansız.