Bizde Hükümetle işçi memur ücret pazarlığı sürerken dünyada esen rüzgarlar
Hükümetle pazarlık halindeki memur sendikalarının da, işçi sendikalarının da istedikleri sonuçları almaları zor görülüyor. Bu arada dünyanın farklı yerlerinde yeni ekonomik uygulamalar ve dayanışma örnekleri gündeme geliyor. Bizim de bu uygulamaları gözden geçirip kendimize yeni bir yol çizmenin zamanının geldiğine inanıyorum…
Ülkemizde 3 milyon 200 bin memur 2 milyona yakın emekli Hükümetle kamu sendikalarının zam pazarlığı ile, Hükümet Türk-İş arasında 200 bin kamu işçisi arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor. Sendikaların ortaya koyduğu taleplerine Bakanlığın ilk yanıtları, uzlaşmalarının zor olduğunu gösteriyor.
Türk-İş başkanı Engin Atalay, Darphane ve Eti Mader gibi iş yerlerinde toplu sözleşme görüşmeleri olumlu sonuçlanmazsa 19 Ağustosta. Greve çıkacaklarını belirten yazıları bu iş yerlerine astı. Bunu, yapmamaları halinde “kanunen yetkileri düşeceği için” mecburen yaptığını belirtti.
Hükümetle sözleşme görüşmelerinde memurlar da, işçiler de ellerine geçecek ,”çıplak ücreti” kullanabilecekleri parayı Hükümetten talep etmesini sendikalardan istiyorlar.
Bunu filozof Manuel Castells’in tanımı ile ”iptal edilmiş kredi kartlarından başka bir şeyi olmayan insanlar” arasında yer almamak, yeni bir ekonomik kültür sağlanması için istiyor olabilirler.
Aslında son dönemde dünyanın farklı yerlerinde buna yanıt arayan “dayanışma ekonomisi” örnekleri görülüyor. Uzak doğu ülkesi Bhutan Nobel ödüllü Stiglitz gibi iktisatçıların katılımıyla sadece ücreti içermeyen, ”mutluluk endeksini” ortaya koydu. OECD’de bundan esinlenerek yaptığı bir düzenleme ile “Better Life Index” i geliştirdi. İki yıldır düzenleyip sonuçlarını paylaşıyor.
Bütün bu arayışlar çalışanların mutluluğuna yönelik çalışmalar.
Oysa bizde eski usul pazarlıklarla ücret artışları sağlanmaya çalışılıyor. Sendikalardan bu talep edilirken, onun yanında işten çıkarmaların önlenmesi, iş garantisinin de sözleşmelerde yer alması da isteniyor.
Bu da doğal, çünkü 4.5 milyon iş bekleyen işsizin olduğu bir ülkedeyiz. Genç işsizlik de yüksek öğrenim görmüşlerin işsizliği de yüzde 20’lerin üzerinde.
Bütün bunlar ülkemizde bazı şeylerin değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Dünyadaki gelişmelere bakalım, dayanışma ekonomisinin bazı güzel örneklerinden yararlanıp, kendimize yeni bir yol çizelim, eskinin ülkemizde süren yanlış uygulamalarını ve ilişkilerini terk edelim…
68’li gençlerden Işıtan Gündüz’ü rahmetle anıyorum
Hafta başında 68 kuşağından İktisat fakülteli Işıtan Gündüz aramızdan ayrıldı. Işıtan’ı özlem ve rahmetle anıyorum. Oğluna ve 68 kuşağından dostlarına başsağlığı diliyorum.