Biz duyamıyoruz, yasaklayın!
İngiltere başbakanı David Cameron, yaptığı açıklama ile İngiltere halkını oldukça şaşırttı. Cameron’a göre tamamen şifreli olarak mesajlaşma sağlayan Whatsapp ve iMessage gibi uygulamaların yasaklanması ya da devletin daha kolay dinleyebileceği bir hale getirilmesi gerekiyor. Birçok anında mesajlaşma yazılımı verileri ABD merkezli sunucular üzerinde iki kişinin cihazında çözülebilir bir şifreleme protokolü ile gönderiyor. Yani dijital güvenlik dünyasının meşhur terimlerinden biri olan orta adam, gönderilen bu mesajların ne olduğunu biliyor ancak içlerindeki bilgiyi okuyamıyor. Benzer bir durum 4 yıl önce gerçekleşen “BlackBerry İsyanlarında” gerçekleşmiş, Londra sokaklarını talan eden göstericiler, BlackBerry anlık mesajlaşma servisi sayesinde koordine olurken İngiltere polisi araya girip mesajları dinleyememişti.
Siyasi ve politik sebepler kafanızı karıştırabilir ve kişisel mahremiyetinizin aleni bir şekilde delinecek olması rahatsızlık verebilir. Ancak devletlerin güvenlik sebebiyle birilerini dinleme iştahı giderek artıyor. Terör ve hack saldırılarında bu iletişim kanallarının güvenliği test edildiği için artık koordinasyon, planlama ve saldırı esnasında haberleşme için şifreli anlık mesajlaşma uygulamaları kullanılıyor.
Amerika’da yürürlükte olan Vatanseverlik Yasası (Patriot Act) tüm dijital verinin gerek görüldüğünde NSA’nın emrine verilmesine şart koşuyor. Yani tüm dünyadaki diğer ülkelerin gıpta ettiği dinleme aygıtlarına ve izinlerine ABD Hükümeti zaten sahip. Her ne kadar kurumlar bu konuda sık sık sunucularının, uygulamalarının ve arada taşınan trafiğin tamamen güvenliği olduğunu, hiç kimsenin erişemediğini belirtiyor olsa da, bu konularda arada sırada cılız çıkışlar yapan NSA’nın keyfinin yerinde olduğu belli.
Teknoloji her ne kadar herkesi ve her şeyi anlık olarak takip edebilme izni veriyor gibi görünse de aslında karmaşanın giderek arttığı, takip edilecek olan verinin giderek büyüdüğü ve uygulamaların çeşitlendiği bir ortamda terör, çocuklara yönelik istismar gibi acil önceliğe sahip konularda proaktif davranabilmeyi zorlaştırıyor. Birkaç yıl içerisinde ülkeler, dijital dünyadaki bu erişemedikleri sohbetten daha fazla korkmaya ve özgürlükleri kısıtlayıcı daha şiddetli önlemler almaya başlayacaklar. Üstelik bunu ilk önce medeniyetin beşiği ve özgürlüklerin en geniş biçimde kullanıldığı Avrupa ülkeleri yapmaya başlayacak. Hatta başladılar bile.