Biz de resesyona giriyor muyuz?

Geçen hafta yaşanan hızlı çıkışlar ertesinde, bu hafta bono piyasasında alış ve döviz piyasasında satış havası sürerken, borsada güç kaybı haftanın hemen başında kendisini gösterdi. Kasımın son haftasında tüm dünya borsalarında yaşanan sert yukarı yönlü hareketler saman alevi misali parlayıp söndü. Bu köşeyi geçen hafta okuduysanız, sene boyunca düşüşleri ve ardına gelen tepkileri minik bir istatistik notuyla yazmıştım. Her ne kadar aralık ayında hafif pozitif bir seyir olabilir düşüncesini koruyor olsam bile yurtdışı borsaları tekrar korkutucu bir hal almaya başladı.

Bayram haftasına girdiğimiz bugünlerde tüm Türkiye piyasası cuma gününe kadar kapalı kalacak ve yurtdışında oluşacak gelişmelere çok hassas hale gelecek. Her ne kadar IMF ile yapılabilecek bir anlaşma şu an için kaldıraç görevi görse bile, Batı'da gelişebilecek negatif gelişmeler bizi yakından ilgilendirecek. Geçen bayram tatilini hatırlarsanız, ABD ve Avrupa borsalarındaki yükseliş, bizi piyasamızın açıldığı gün sert ve hızlı hareketlerle yukarıya itmişti.

Bu hafta oluşan bir başka dikkat çekici nokta ise bono faizlerindeki gerilemenin devam etmesiydi. Eskiden yaşadığımız krizlerde bono faizleri yükselir ve genelde borsaya paralel bir hareket sergilerdi. Krizin ilk aşamalarında yukarı yönlü giden faizin düşmeye devam etmesi akıllara yeni sorular getiriyor. Acaba  TCMB'nin faiz indirme beklentisi aynı Batı'daki merkez bankalarının yaptığı gibi resesyon tehlikesi yüzünden mi yapılıyor? Enflasyonun düşmesi bunun geleceğinin göstergesi mi, insanların güvenli liman olarak hazine bonolarını görecek olması devlet kağıtlarına olan akışın devam etmesine neden olabilir mi? Bir kaç hafta önce ABD'de yapılan 3 aylık bono ihalesine tarihinin en büyük talebi geldi, ihraç rakamının tam 3 katı. Faiz yıllık binde 8 oldu yani kabaca 3 aylık getiri binde 2.  İşin Türkçe'si 1000 dolarınıza 3 ay için 2 dolar ödeyecekler; eminim 1000 doları 3 aylık bono için bankaya yollasanız EFT masrafı faizden yüksek olacaktır. Aynı şey bizim başımıza gelir mi? Acaba paramızla para kazanmak yerine paramızı saklamaları için mi bankalara yatıracağız? Sonuç olarak diyebilirim ki bunları şu an için söylemek erken ama faizler düşmeye devam ederse bu korku yavaş yavaş kendini gösterecektir. Bu hafta burada sadece biraz akıl jimnastiği yaptım, böyle bir olay gerçekleşecek diye bir saptamam yok fakat faiz gevşemesi devam ederse 2009 yılı itibarı ile bu konu konuşulmaya başlanacaktır.

İyi bayramlar dilerim.