Bitmeyen senfoni
AB zirvesinden sonra herşeyin yoluna girdiğini düşünenler Yunanistandan gelen haberlerle , bir kez daha, sarsıldılar. Öncelikle geçen hafta alınan kararlar Yunanistan sorununu çözmeye yeterli değil. Tüm yatırımcıların gönüllü olarak borç silme işlemine katıldığını varsayarsak bile toplam silinecek olan rakam 100 milyar euro. Oysa Yunanistan'ın borcunun tamamı 375 milyar euroyu buluyor. EFSF'nin kaldıraçlandırılması ve bunun gerçekleşmesi için sermaye aranıyor olması ise tersten okuduğunuzda "Bizim paramız yok" anlamına geliyor. Avrupa'nın ciddi bir büyüme sorunu var. 50%lik bir borç silme reel olarak yüze 26ya denk düştüğünden son derece yetersiz. Yunanistan'ın bir kenara bırakıp 10 yıllık bono getirileri 6.30ları gören (şu anda 6.10%) Italyaya baktığımızda da ürkütücü bir durum görüyoruz. Yüzde 1'in altında büyüyen, borçu ekonomisinin 120%sine denk gelen bir ülke yüzde 6'nın üzerinden borçlanmaya devam ederse borçunu ceviremez noktaya gelir. Dolayısı ile tasarruf önlemleri, finansal destek vs mutlaka hızlı bir büyüme ile desteklenmeli. Yunanistan konusuna geri dönersek karşımıza şu resim çıkıyor. Cuma günü Papandreu hükümeti için mecliste güven oylaması yapılacak. Şu anda iktidarın 300 kişilik mecliste 151 kişilik çoğunluğu bulunuyor. Şayet güven oyu alınamaz ise 1- iktidar partisi yeni bir başbakanla devam eder 2-milli mutabakat hükümeti kurulur 3-erken secime gidilir. Muhalefetin milli bir hükümete girmek yerine erken secim istediği biliniyor. Güven oyu alındığı taktirde ise Aralık sonu veya en geç Ocakta referanduma gidilecek. Referandum kadar ne sorulacağı da önemli. Zira Yunan halkının önemli bir kısmı AB'de kalmak isterken yine önemli bir kısmı ekonomik paketlere karşı çıkıyor. Piyasalar açısından bir erken secim kötünün iyisi. Zira nakti bitmiş olan Yunanistan bir referandum belirsizliğinde IMF'ten onay alamaz ise 8 milyar euroluk kredi dilimini kullanamayacak. Erken seçim ise referandum belirsizliğini ortadan kaldıracağından finansal piyasalar için daha tercih edilebilir gir gelişme.Sene sonuna gelmemiz nedeni ile bir kez daha pembe senaryolarla rallyler görebiliriz. Ancak geri planda işlerin iyiye gittiğini söylemek ve 2012'nin bu yıl tartıştığımız konulardan bağımsız bir gündemi olacağını düşünmek hatalı olacaktır. Tüm Dünya okuyucularının Kurban Bayramını tebrik ederim.