Bitcoin’in dönüşü
Yaklaşık bir buçuk yıl aradan sonra bir kez daha Bitcoin’in manşetlere çıkmaya başladığını görüyoruz. Finansal piyasalarda kullanılacak en tehlikeli tespitlerden biri “bu kez farklı” tespitidir. Ancak gerçekten de Bitcoin’in bu rallisi 2017 hareketine oranla daha farklı bir dinamik çiziyor.
Her şeyden önce 2017 hareketine baktığımızda aslında bir Bitcoin rallisinden ziyade tüm kripto para dünyasının yükselişe geçmiş olduğunu görüyoruz. Öyle ki 2017 yıl başında yüzde 85 seviyesinde bulunan BTC ağırlığı (dominans) 2018 Ocak ayına geldiğimizde yüzde 40’ın altına düşmüştü. Yani karşılaştırmalı olarak baktığımızda Bitcoin değil altcoin olarak adlandırılan alternatif kripto paraların ralli yaptığını görmüştük. Şimdi ise bu oranın yüzde 63 seviyesine çıktığın görüyoruz ki Mayıs 2017’den bu yana en yüksek seviye. Bu hareket yatırımcıların Bitcoin’i ayrıştırmaya başladığını gösteriyor. Ve elbette bu ayrışmanın nedenleri de var. Öncelikle Facebook ve JP Morgan gibi kurumların kripto paralara olan ilgisinin artması ve çeşitli aşamalarda testlere başlaması bu dünyaya olan ilgiyi artırmış durumda.
Pek çok yerde “Bitcoin değil ama blockchain çok daha büyük potansiyellere sahip” yorumunu okumuş olmalısınız. Belki reel sektör için bu doğru bir tespittir ancak finans dünyası için tam tersinin geçerli olduğunu düşünüyorum. Facebook ve JP Morgan’ın kripto paraları (ki tam olarak değiller) Bitcoin’in rakibi olmaktan ziyade Bitcoine ilgiyi artıracak unsurlar. Geçtiğimiz yıl lale balonuna benzetilen kripto paraların kalıcılığına dair önemli işaretler. Öte yandan Fidelity gibi önemli bir kurumun saklama hizmeti vermesi gibi adımlar da kurumsal yatırımcıların ilgisinin artmasına neden oluyor. Bakkt projesi ile fiziki teslimatlı Bitcoin vadelilerinin işleme açılması ise SEC’in uzun süredir onay vermekte ayak dirediği borsa yatırım fonlarının piyasaya gelmesine neden olacaktır. Böyle bir alternatifin bulunması kripto para dünyasını karışık, riskli ve güvenilir bulmayan pek çok küçük yatırımcının fonlara akmasına ve ciddi bir talep doğmasına neden olacak.
Kısacası 2017 rallisinde ne alıp sattığını bilmeyen büyük bir kesim sadece momentumu kovalıyordu. Bugün ise daha bilinçli bir kitle reel bir senaryoyu fiyatlamaya çalışıyor. Elbette bir gün içinde yüzde 20 yükselişler hala abartılı. Ve arbitraj imkânlarının kısıtlı olması da piyasanın sağlıklı işleyişini engelliyor. Öte yandan FED ve ECB başta olmak üzere büyük merkez bankalarının yeniden gevşeme adımlarından bahsetmesi reel faizlerin düşmesine neden olan bir gelişme. Ve hem spekülasyonu destekliyor hem de Altın ve Bitcoin gibi farklı kesimlerce güvenli liman olarak görülen varlıklara talebi artırıyor. Ancak altın piyasası 300 trilyon dolarlık varlık piyasasında 8.8 trilyon dolar pay almayı başarırken (elbette arkasında yüzlerce yılın tecrübesi var) Bitcoin sadece 220 milyar dolarlık bir piyasa değerine sahip. Gerekli düzenlemeler ve alt yapı hazırlandığında kurumsal yatırımcıların ayıracağı çok ufak bir pay bile fiyatları çok daha yüksek seviyelere çekmeye yetecektir. Ancak o güne kadar Bitcoin yatırımının yüksek risk içerdiğini unutmamak gerekiyor.