BIST’te yüzler ne zaman gülecek?
Hakan Tezcan / Yatırım Finansman
Fed’in tahvil alım programını yavaşlatabileceği mesajı, ilk kez 22 Mayıs tarihinde Bernanke’nin kendi ağzından, Kongre’deki sunumunun ardından duyuldu. Daha önce bazı Fed üyeleri, her ne kadar benzer yönde mesajlar vermiş olsa da piyasaların ikna olabilmesi için mutlaka bunu Bernanke’nin ağzından duyması gerekiyordu. Mesajı alan piyasalarda hemen başlayan sarsıntı, Bernanke’nin 19 Haziran’daki FOMC toplantısında aynı mesajı tekrarlaması sonrasında ise “kreşendo” etkisiyle büyüdü.
Yeni anlayışa göre artık bol likidite döneminde gelişmiş ekonomilerden, gelişmekte olan ekonomilere doğru olan fon akımlarının, tersine döneceği düşünülüyor. Uluslararası yatırımcılar da oyun planları buna göre yeniden kurguluyor. Portföylerdeki gelişmekte olan ülke varlıkları ise şimdiye kadar en yüksek getiriyi sağlayandan başlayarak azaltılıyor.
Geçtiğimizin yılın en çok kazandıranlarından biri olan ve yılbaşından itibaren de emsallerine göre en yüksek performans gösterenler arasında yer alan Borsa İstanbul ise bu dönemde kaçınılmaz olarak en fazla yara alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Ancak bu dönemde BIST100 Endeksinin teknik açıdan önemli bir sınavdan başarıyla geçtiğini düşünüyoruz. Haziran sonu ve Temmuz başında iki kez 70.000 desteğine kadar gerileyen endeks, bu desteğinde tutunmasının ardından önce 70.000-73.000 aralığında konsolide oldu ve devamında geçtiğimiz Cuma itibarıyla da bu direncini aştı. Özellikle Cuma günü İspanya, İtalya ve Yunanistan borsalarında öğleden sonra yaşanan %2.5’luk değer kayıplarına rağmen, endeksin günü %3.0 değer kazanarak tamamlaması, bir süredir asık olan yüzleri gülümsetti. Ayrıca Pazartesi günü TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın yaptığı yazılı basın açıklaması ile bir süredir yatırımcı nezdinde tedirginlik unsuru olan döviz rezervlerindeki erimenin ve yabancı çıkışının frenlenebileceği beklentisinin oluşması, endeksin %3.0 daha yükselerek 75.500-76.000 aralığına ulaşmasını sağladı. Endeksin geldiği seviyeler, 19 Haziran’dan sonraki ilk gün %6.8 düşerek gerilediği 73.500 seviyesinin, 2.000-2.500 puan üzerindedir.
Bugün itibarıyla 19 Haziran sonrasındaki kayıplarını fazlasıyla telafi eden endeksin, 22 Mayıs sonrasındaki kayıplarını telafi edebilmesi için ise 85.000-82.000 aralığında oluşan fiyat boşluğunu doldurması gerekiyor. Söz konusu fiyat boşluğunun kısa-orta vadeli “kuvvetli” bir direnç bölgesi işlevi görebileceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla bu fiyat boşluğu aşılmadığı sürece, endeksin tipik bir tepki yükselişi içinde hareket ettiğini düşünüyoruz.