BIST'te yüzde 20 enerji tasarrufu sağladı, şimdi 3. köprüye talip
Hollandalı mühendislik danışmanlığı firması Deerns, sürdürülebilir yapılar ve mimariler alanında dünyada önemli bir isme sahip. Deerns geçtiğimiz günlerde Türkiye ofisinin açılışını gerçekleştirdi. Deerns Türkiye Ülke Müdürü görevini Rabia Recla üstlendi. Türkiye, Deerns'in dünya genelindeki 12. ofisi. Şirketin Hollanda dışında, Belçika, Brezilya, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD'de ofisleri bulunuyor.
Deerns’in Türkiye’de şimdiye kadar yaptığı en önemli proje Borsa İstanbul’un Birincil Veri Merkezi Tasarımı oldu.
Deerns Group CEO'su Jan Karel Mak ile Türkiye'deki projelerini ve sürdürülebilir mimariyi konuştuk.
Mimaride yüksek teknoloji önem kazanacak
Uzun vadeli bir bakış açısına sahip oldukları için Türkiye'de ofis açmaya karar verdiklerini söyleyen Jan Karel Mak, "Türkiye'de ofis açma kararımız hisse senedi fiyatlarından ya da Türk lirası kurundan kaynaklanmıyor. Türk ekonomisi ve toplumuna yönelik uzun vadeli bir bakış açısına sahibiz. Türkiye çok büyük bir ekonomi ve Avrupa Birliği'ne kıyasla çok daha hızlı büyüyor. Önümüzdeki dönemde mimari tasarımda yüksek teknoloji kullanımı Türkiye'de önem kazanacak" yorumunda bulunan Jan Karel Mak, Türkiye'de gerçekleştirdikleri Borsa İstanbul Veri Merkezi projesinin çok başarılı olduğunu ifade ediyor.
Deerns'in Türkiye'de üzerinde çalıştığı yeni veri merkezi projeleri de var; fakat Mak henüz bu projeler hakkında detay vermiyor.
Deerns'in Avrupa ve ABD'deki müşterilerini bankalar, BT şirketleri ve telefon operatörleri oluşturuyor. Firmanın ilgilendiği diğer önemli iki alan sağlık sektörü ve havaalanı tasarımı. Deerns Hollanda ve İtalya'da önemli hastane projelerine imza atmış. Şirketin dünya genelinde bir çok havaalanı tasarımında da imzası bulunuyor. Jan Karel Mak, "Türkiye'de üçüncü havaalanı ve diğer havaalanı inşaatlarında rol almak isteriz" diyor.
Ekonomik olarak basit çözümler
Deerns'in en önemli hedeflerinden birisi, sürdürülebilir mimarinin gelişimine katkı sağlamak. Mak bu konuda şu yorumları yapıyor: "Tasarımını yaptığımız binaların, ofislerin, veri merkezlerinin, hastanelerin ekolojik ayak izini azaltıyoruz. Bunun en önemli unsurlarından birisi enerji tüketimini azaltmak. Enerji tedariğinde yabancı kaynaklara olan bağımlılığı azaltmak açısından da, tüketimi azaltmak önem taşıyor. Batı Avrupa'ya baktığınızda, enerji fiyatlarının hızla arttığını görüyoruz. Enerji fiyatları kira veya mortgage fiyatlarını bile geride bırakmaya başladı. Dolayısıyla binaların enerji tüketimini aşağı çekmemiz gerekiyor. Teknolojik olarak karmaşık olsa da, ekonomik olarak basit önlemlerle önemli enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Mimarlara sunduğumuz ekolojik tasarım modelleri ile, işin en başında enerji tüketimini hesaplamak mümkün oluyor. Bu sayede enerji tüketiminde yüzde 30-40 oranında azaltma sağlanabiliyor. Örneğin Borsa İstanbul'ın veri merkezinde geleneksel bir veri merkezine kıyasla yüzde 20 enerji tasarrufu sağladık."
Akıllı tasarımla binaların değeri artacak
Jan Karel Mak, sürdürülebilirlik açısından bina tasarım metodunun önem taşıdığını söylüyor ve şu bilgileri veriyor: "Bir binanın işlevini değiştirmek, ya da bir binayı genişletmek için, o binayı yıkmak gerekmeyecek. Öyle bir şekilde tasarlayacaksınız ki, gerektiğinde binanın bir kısmını ayırmanız mümkün olabilecek. Dolayısıyla, binaların ekolojik ayak izini tasarım metodu ve akıllı düşünce ile azaltacağız. Aynı zamanda binaların ekonomik değerini de yükseltmiş olacağız. Yani okul olarak inşaa edilen bir binayı, daha sonra ofis binasına dönüşütürebileceksiniz. Bu binanın piyasa fiyatı da doğal olarak daha yüksek olacak. Bizim öncelikle odaklandığımız konular bunlar."