BIST-100 endeksi atılacak adımları beklemeye geçti

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

Seçim sürecinin tamamlanmasının ardından Model Portföy’deki hisse ağırlığımızı %50’den %65’e çıkarmış idik.

Seçim belirsizliğinin ortadan kalkması, hazine ve maliye bakanlığına yerli ve yabancı otoritelerce pozitif karşılanacak bir isim olan Mehmet Şimşek’in atanması gibi pozitif haber akışı ve gelişmeler, ülke risk primindeki düşüş eşliğinde endekste yukarı yönlü hareketi destekledi. Son olarak, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile TCMB başkanlığına beklentilerin üzerine yoğunlaştığı isimlerden Hafize Gaye Erkan atandı.

Yine Resmî Gazete’de yer alan karara göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı’na 2021’den beri TCMB Başkanı olarak görev yapan Şahap Kavcıoğlu atandı. Otoriteler ve piyasalarca pozitif karşılanacak isimler arasında yer alan TCMB yeni başkanı Hafize Gaye Erkan’ın atanması kararı, algılamaların pozitif devam etmesine destekleyici bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.

Bu atamanın yanında Şahap Kavcıoğlu’nun BBDK başkanlığına atanması kararının ise bu aşamada sürpriz ve bir parça da tedirginlikle karşılandığını söylemek mümkün. Lakin son 1,5 yıldır Merkez Bankası faiz indirimleriyle görece gevşek bir para politikası izlerken, bir yandan BDDK üzerinden açıklanan ve bankaların üzerindeki yükü artıran makro ihtiyati tedbirler ve regülasyonlar akla geliyor.

Bu bağlamda bu atamaların, mevcut politikalardan bir geriye dönüş noktasında değil, bir karma politikayla, mevcut düzen içerisinde bir normalleşme yolunda adımlar atılacağı beklentisini de beraberinde getirdiğini söylemek mümkün.

Dolayısıyla bu noktada artık piyasalar isimlerden ziyade ö atılacak adımlara yoğunlaşmış durumda. Tüm bu tablo içerisinde BIST-100 endeksi 26 Mayıs tarihinde hisse ağırlığını arttırdığımızdan bu yana %25’in üzerinde değer kazancı yaşayarak TL bazında zirvesini de yeniledi. Şimdi ise bir miktar soluklanma evresinde .

Piyasa bundan bir adım öteye gidebilmek için artık yeni ekonomi yönetiminden gelecek somut adımları bekliyor olacak. Kısa vadeli dalgalanmaları bir kenara bırakacak olursak, orta uzun vadede endekste yeni bir trend oluşumunun temelleri atılmaya başlandı. Piyasa olası bir faiz artırımını sindirdikten sonra yoluna daha emin adımlarla devam edebilir. Gelişmeleri adım adım takip ediyor olacağız.

İçeride yeni ekonomi yönetimiyle birlikte TC Merkez Bankası’ndan sıkılaşma adımlarını (faiz artırımlarını) beklediğimiz noktada yurtdışında ise gelişmiş ülke merkez bankaları, başta Fed olmak üzere faiz artırım döngüsünün sonuna yaklaşmış durumda. 14 Haziran Çarşamba günü gerçekleşecek toplantısında Fed’in 15 aydır sürdürdüğü faiz artırım sürecini sonlandırması bekleniyor.

Her ne kadar ABD’de enflasyon hedeflenen %2’ler seviyesine henüz çekilememiş olsa da son aylarda oluşan aşağı yönlü eğilim ev bunun ötesinden enflasyon beklentilerinde görülen çapalanma belirtileri Fed’i bu aşamada bekle gör noktasına taşıyacak kanaatindeyiz.

Yapılan faiz artırımlarının ve bankacılık sektöründe yaşanan geçici krizin yarattığı hasarın etkilerini görebilmek adına, derin bir resesyona da mahal vermemek adına Fed’in bu aşamadan sonra mevcut faiz politikasında bekler-gör modunu yıl boyunca koruyacağını düşünüyoruz.

Avrupa cephesinde ise , faiz artırım sürecinde gaza Fed’den sonra basan ECB’nin faiz artırım döngüsünü durdurma noktasında da birkaç geriden geleceğini düşünüyoruz. Bu hafta Perşembe günü gerçekleşecek ECB toplantısında 25 bps faiz artırımı gelmesini beklerken Temmuz ayındaki faiz artırımıyla ECB de bekle-gör moduna geçiyor olacaktır.

Bu bağlam 2022 yılının tamamı ve 2023 yılının ilk yarısı boyunca, enflasyonla mücadele adına, resesyon pahasına faiz arıtımları yapan birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankası yavaş yavaş enflasyon noktasında sonuçlar almaya başlayıp faiz artırımlarına ara vermeyi planlarken, biz ise tüm bu süreç boyunca enflasyon pahasına büyümeyi öncelikleyip faiz indirme yoluna gitmiştik. Geldiğimiz noktada ise, tüm dünya faiz artırımlarına ar vermeyi gündeme alırken biz ise yüksek sesle faiz artırımlarını konuşuyor olacağız.

Aslında bu tablo bile, aylardır mevcut ekonomik statükoda bir değişim kaçınılmaz tezimizin net bir göstergesi olarak karşımıza çıkmış durumda. Bu noktada 22 Haziran’da gerçekleşecek MB para Politikası toplantısını yakından takip ediyor olacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar