Bisikletle toplu taşım

Kopenhag zaten bisiklet cennetiyken, şimdi "bisiklet cenneti +" oluyor. Kenti çevreleyen bölgelerden kente bisiklet "otoyolları"ndan gidilecek. Dümdüzlüğü, merkezdeki 500 bin nüfusuyla ve yüksek uygarlık düzeyiyle Kopenhag, bisikletle şehre uzaktan ulaşımda öncü olabilir.

Halen Kopenhag'ın merkezindeki bisiklet kiralama yöntemi, tamamen bir kamu hizmeti. Bisikleti sadece sırasından çıkartmak için 20 Kron ödersiniz. O kadar. İşi bitip tekrar sırasına sokarken bu 20 Kronu geri alırsınız. Belediyenin, bu işten kazancı yok. Tam anlamıyla kamu hizmeti. 

Şehrin halen 250 kilometreye yakın bisiklet yolu var. 2006-2010 arasında sadece bu yolların altyapısına 44 milyon Dolar harcandı. 2011 için ayrılan para 13 milyon Dolar.

Şehir dışından merkeze 15 kilometrelik ilk "özel bisiklet otoyolu" 2011 sonunda hizmete girecek. Sırada başkaları da olacak.

Çalışma günlerinde başkente 100 bin kişi, "uzaktan" çalışmaya gelip dönüyor. Bunlardan sadece 15 bini bisikletli. Geri kalan 85 bin kişi otobüs, tren, özel arabasıyla. Hedef, bunları bisikletle yolcu etmek.

Yeni bisiklet yolları şöyle olacak:

.Asfaltı daha düz ve pürüzsüz.

.Patlak lastik, sönmüş lamba, onarım için yollarda "servis noktaları" kurulacak.

.Sürücülerin birbirini geçmesine fırsat verecek genişlikte yapılacak.

.Trafikli yolları kesen yerlerde öncelik bisiklete verilecek.

.Bisiklet yolunda da trafik ışığı olacak. Ama, eğer saatte 20 km hızla giderlerse "hep" yeşil yanacak onlara.

Berlin ve Amsterdam zaten öteden beri bisiklet cennetiydi. Ama bir farkla: Oralarda bisiklet, şehir trafiğinin göbeğinde. Tramvayla, otobüsle, otomobille yan yana. Kopenhag gibi değil. Hatta Paris gibi bile değil.

Paris'teki uygulama için sadece ayrı bisiklet yolu yetmedi. Ayrı tür bir bisiklet üretildi. Dağ bisikleti gibi. Hantal, dayanıklı, kalın tekerlekli, devrildi mi eğilip bükülmeyen, hız yapmayan. Ve, bu da yetmedi. Belediye, bu bisikleti, kullanıcıya kiralamaya başladı. Kaç saat veya dakika süreyle isterseniz, kirasını ödeyip binersiniz. Yarım saatliği 1 Euro.

Paris bisikletinin adı Velib=velo+liberté. Bisiklet özgürlüğü.

Bir servis noktasına gidin. Kredi kartınızla ödeme yapın. Sonraki 30 dakika içinde bisikleti kullanın. Başka bir servis noktasına götürüp bırakın. Bisikleti iade ederken, kartınızı tekrar okutun. Eğer fazla kullandıysanız, ödeyeceğiniz ek ücret, kartınızdan çekilir.

Şimdilik 20 bin kadar bisiklete 2 bine yakın servis noktası var. Her 300 metrede bir.

Velib teknisyenleri şehri 130 elektrikli bisikletle dolaşarak servis noktalarını denetliyor. Seine nehrinde bir yük teknesi, nehir boyunca 12 iskelede durarak hasarlı/tamire muhtaç bisikletleri topluyor.

Aynı uygulama Lyon'da "Velo'v" adıyla yapılıyor. 2 bin bisiklete 15 bin abone var. Yıllık abone ücreti 29 Euro. Aslında bütün bu hikaye, La Rochelle şehrinde başladı. Şehir içi ulaşımda bu tür kiralama yöntemini ilk uygulayanlardan. Tarihi şehir merkezine girmek için kiralık elektrikli araba fikrini icat ettiler daha 1997'de.