Birlikteliğin getirisi

Parçalı yapı, bütün alanlarda verimliliği engelliyor.

Rekabet şansını azaltıyor.

Her kafadan çıkan farklı sesler doğru açılımları önlüyor, karar almayı geciktiriyor, kaos ortamı yaratıp ilerlemeyi engelliyor, geriye gidişin önünü açıyor.

 * * *

Geçenlerde Romanya'nın Ankara Büyükelçisi Ion Pascu ile sohbetimizde de söz 'parçalı yapı'dan açıldı.

Romanya önemli bir tarım ülkesiyken, arazilerin parçalanması ve birlik fikrinden uzaklaşılması sonucunda tarım üretimi çökmüş.

Bu nedenle verimli arazilerden faydalanılamadığını söylüyor Pascu.

 * * *

Birlikteliğin önemli örneklerinden Maden Platformu'nun Ankara'da düzenleyeceği çok katılımlı toplantılar serisini duyunca, bu birlikteliğin getirdiklerine ve getireceklerine bakma gereği duydum, diğer sektörlere de örnek olsun diye.

 * * *

Türkiye'nin toplumun tüm taraflarının mutabakatı ile hazırlanmış sürdürülebilir, uzun vadeli  bir madencilik politikasına sahip olmayışı yüzünden yılda en az 10  milyar dolar kaybettiğini dile getiriyordu madenciler.

İşvereninden işçi sendikasına, maden mühendisinden, maden ihracatçısına, çimento üreticisinden, altın madencisine ve  kireç-seramik üreticisine kadar madencilik sektörünün temsilcileri olarak seslerini duyurma mücadelesinin nedeni de kaybedilen bu 10 milyar doları ekonomiye kazandırabilmek.

 * * *

Platformun ilk toplantısı değil bu.

Madencilikte son yıllarda sağlanan ilerlemede katkısı büyük toplantılara imza atıldı.

 * * *

Türkiye tarım ve turizmin yanısıra madende de önemli bir potansiyel barındırıyor.

Bor, toryum, mermer gibi onlarca ürünün rezervlerine bakıldığında dünya sıralamasının açık ara lideri.

 * * *

Diğer sektörlere göre istihdam maliyeti ise tarım ve turizm gibi katbekat aşağıda.

Ve yine tarım, turizm ve diğer alanlarda da olduğu gibi madende de potansiyelin yüzde 50'sini dahi değerlendirememişiz.

 * * *

Ancak son dönemde oluşturulan birliktelik sayesinde çıkan güçlü ve tek ses birçok konuda kamuoyu baskısı yaratınca, birçok gelişmenin de önü açılmış madencilikte.

 * * *

Örnek mi:

Eti Maden İşletmeleri'nin çalışmaları.

Borda dünya rezervlerinin yüzde 72.2'sine sahibiz.

Türkiye'yi yüzde 8,5'lik rezervle Rusya, yüzde 6,8'lik rezervle ABD, yüzde 3,5'lik rezervle Şili, yüzde 3,1'lik rezervle Çin ve yüzde 1,9'luk rezevle Peru takip ediyor.

Son 5 yılda gerçekleştirilen üretim ve verimlilik artışıyla dünya üretiminin yüzde 37'sini gerçekleştirerek, dünya bor piyasasında piyasa belirleyici bir rol üstlenmeye başlamış Türkiye.

Yüzde 30'luk üretimle ABD, yüzde 9'luk üretimle Çin, yüzde 8'lik üretimle Şili ve yüzde 4'lük üretimle Rusya ise Türkiye'yi takip eden ülkeler.

Bu rakamları doğruluyor Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yılmaz ve ekliyor, "Son 5 yılda Çin'e olan ihracatımız 14 kat, Rusya'ya olan ihracatımız 8 kat arttı. Çin'de yüzde 77 ile pazar lideri konuma geldik. Yeni yatırımlarla hayal bile edemeyeceğimiz noktalara geleceğiz."

 * * *

Örnek mi:

Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün çalışmaları.

Hazırlanan yeni yasa ile çantasında ruhsat kapı kapı dolaşanların önüne geçileceğini, gerçek madencilerin önünün açılacağını dile getiriyor Genel Müdür Mehmet Hamdi Yıldırım.

Madencilik ruhsatlarının lisansa çevrileceğini vurgulayarak, üretmeyenin elinden lisansının alınacağına dikkat çekiyor.

Üreten için yeni teşvikler verileceğinin altını çizerken, Türkiye'nin en önemli sorunu olan nihai ürün meselesine değiniyor, "Ürettiği madeni işleyene daha fazla teşvik geliyor."

 * * *

Madencilikteki bu birliktelik, değerlendiremediğimiz potansiyeli harekete geçirip, ekonomiye yıllık 10 milyar dolarlık ek katkı sağlamaya yetecektir.

Darısı diğer birlikteliklere.