Birliğin Durumu
Amerika Birleşik Devletleri’nde yıllardır gelen bir gelenek vardır. Amerikan başkanı kongrenin önünde ulusal sesleniş yapar. Bu sesleniş ülkenin durumunu, o seneki siyasi hedeflerini, dünyanın durumunu değerlendirmek için yapılan bir konuşmadır ve Kongrenin ve Amerikan Devletinin o yılki yeni dönemine ışık tutmak maksadıyla yapılır. Amerikan Senatosunun üyeleri, salon daha büyük olduğu için ve gelenek haline geldiği için Temsilciler Meclisinin salonunda toplanırlar. Amerikan yüksek mahkeme yargıçları, senatörler, temsilciler meclisi üyeleri, bakanlar, üst rütbeli askerler, üst düzey bürokratlar ve özel davetli misafirler hepsi tek bir salonda birliğin durumunu öğrenmek ve Başkanın devleti temsilen o seneye dair ışık tutacak görüşlerini dinlemek için toplanırlar. Başkan konuşurken arkasında oturan iki kişiden biri Temsilciler Meclisinin sözcüsü, diğeri ise Amerikan Senatosunun Başkanı yani Amerikan Başkan Yardımcısıdır.
Bu konuşmanın tam İngilizce adı “State of the Union” dır. Biz bunu Türkçeye çevirirken yıllar boyunca “Ulusa Sesleniş” diye tabir ettik. Aslında hem kapsamı hem sebebi hem de anlamı itibariyle daha doğru bir çeviri “Birliğin Durumu” olacaktır. Tabii ki konuşmayı yapan Trump olunca yine birçok ilke ve garipliğe şahit olduk. Birliğin Durumu konuşması esas itibariyle şirazesi kaymış bir konuşma olarak bu sene karşımıza çıktı. Şaşırdık mı hayır.
1964 senesinden beri yapılan konuşmalara baktığımızda Başkanlar ortalama 40-50 dakika civarı konuşmalar yapmış. Malum dört senelik başkansanız 4 kere, 8 senelik başkansanız 8 kere bu konuşmayı yapmış oluyorsunuz. Lyndon B. Johnson'dan beri; Richard Nixon’ın 1973 yılındaki konuşması, Jimmy Carter’ın 1981 yılındaki konuşması dışında her bir konuşma kongrenin önünde Başkan tarafından yapılmış. Bu iki konuşma ise o günün belli şartlarından dolayı yazılı olarak sunulmuş. Başkanlığı, Başkan yardımcılığından devraldığı için Gerald Ford 1975, 1976 ve 1977 senelerinde sadece üç kere konuşmuş. Nixon ise meşhur Watergate skandalından dolayı istifa ettiği için ilk döneminde dört, ikinci döneminde ise sadece bir kez konuşabilmiş. Lyndon B. Johnson ise başkan yardımcılığını Kennedy’den devraldığı için altı kez konuşma yapmış. Johnson’ın altı konuşmasının ortalaması 50 dakika, Nixon’ın beş konuşmasının ortalaması 35 dakika olmuş. Gerald Ford’un üç konuşmasının ortalaması 45 dakika, Jimmy Carter’ın üç konuşmasının ortalaması 36 dakikadır. Ronald Reagan ortalama 40 dakika konuşurken, Baba Bush 45 dakika ortalamayla görev süresini tamamlamış. Clinton o döneme kadarkiler içinde en uzun ortalamaya sahip Başkan olmuş ve hiçbir konuşması sekiz sene içerisinde bir saatin altına düşmemiş, ortalaması ise 1 saat 14 dakika olmuş. Oğul Bush 52 dakika ortalamayla konuşurken, Barack Obama ise sekiz konuşmasının ortalamasını 1 saat 2 dakikayla tamamlamış. Joe Biden ise dört konuşmasını 1 saat 7 dakikayla tamamlayarak başkanlık dönemini bitirmiş.
Gelelim hikayemizin kahramanı Donald Trump’a. Trump 2017 senesinin şubat ayında kongrenin önünde başkan olarak ilk konuşmasını yapıncaya kadar en uzun konuşma süresi bir saat 28 dakikayla Clinton’daydı, en kısa konuşma süresi ise 28 dakikayla Richard Nixon’daydı. Trump ilk döneminde 1 saat 22 dakikalık konuşmasıyla Clinton’ın rekorunu kırmaya yaklaştı. Ama dört senenin ortalamasında 1 saat 20 dakikalık konuşma süresiyle Başkanlığı boyunca “Ulusa Sesleniş” konuşmasını yapan ve en uzun süre konuşan Başkan oldu. Trump ikinci döneminin ilk konuşmasında şimdiden kırılması zor bir rekora imza atarak Amerika Birleşik Devletleri tarihinin 1 saat 40 dakikayla en uzun konuşmasını yapan Başkan oldu. Bütün yazı boyunca sizlere dakikalar, başkanlar, süreler verdim. Ama meraklısına bir tavsiyem var hepsi internette mevcut, hem de çevirileriyle birlikte. En az konuşan Nixon’ın 28 dakikalık konuşmasına bakın, Trump’ın 1 saat 40 dakikalık konuşmasına bakın. Bu yazının baştan sona neden yazıldığını çok net anlarsınız. Dediğim gibi konuşmanın tam Türkçeye çevrilmiş hali aslında birliğin durumu olması gerek. Trump'ın konuşmasını dinleyin ve birliğin durumunu ve çok kısa zamanda geldiği hali anlayın.