Birleşme ve devralma işlemleri açısından 2017’de Türkiye
Politik ve ekonomik belirsizliklerin yön verdiği 2016 yılı, birleşme ve devralma işlemleri açısından, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de durgun geçmişti. Öyle ki, yabancı yatırımlar bakımından, 2016 yılında son yedi senenin en düşük rakamları görülmüştü. Yerel ve uluslararası politik olaylar, kurdaki dalgalanmalar ve Türkiye pazarını etkileyen diğer ekonomik hareketlilikler, yerli ve yabancı yatırımcıları her bir işlem öncesinde bir kez daha düşünmeye ve yatırım planlarını ertelemeye sevk etmişti. Ancak, 2017’nin Nisan ayında yapılan referandum sonrası piyasalardaki olumsuz havanın dağılmaya başlaması ile piyasalar yeniden hareketlendi ve nihayetinde Türkiye, 2016’ya kıyasen ciddi bir ivme kazanarak 2017 yılını 298 birleşme ve devralma işlemi ile kapattı. Bu işlemlerin toplam değeri, bir önceki yıla göre %41’lik bir artış ile tahmini olarak 10.3 milyar Amerikan Doları’na ulaştı.
2017’de özel sermaye fonları, Türkiye’deki yatırımlarını aktif olarak devam ettirdi. İşlem sayısı bakımından, girişim sermayeleri ile melek yatırımcılar, bu sene de birleşme ve devralma pazarının büyük bir bölümünü oluşturdu. Bu yatırımların toplam işlem sayısına katkısı yadsınamaz ölçüde yüksek olsa da gerçekleştirilen toplam işlem değerinin bu denli artmasını sağlayan, yabancı yatırımcıların dahil olduğu birkaç yüksek hacimli işlem oldu.
2017 verileri
Deloitte, 2017 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen birleşme ve devralma işlemlerine ilişkin raporunu yayımladı. Rekabet Kurumu da her yıl olduğu gibi, bir önceki yıl içinde Rekabet Kurumu’na bildirilen birleşme devralma işlemlerine ilişkin değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı. Deloitte ve Rekabet Kurumu raporlarına göre, 2017 yılında gerçekleşen birleşme ve devralma işlemlerine ilişkin rakamsal veriler şu şekilde:
- 2017 yılında gerçekleştirilen birleşme ve devralma işlemlerinin toplam (tahmini) değeri yaklaşık 10,3 milyar Amerikan Doları. Rekabet Kurumu’na bildirilen birleşme ve devralma işlem sayısı 2016’da 209 iken, 2017’de bu rakam %12 oranında bir düşüş ile 184’e geriledi. Bu sayı, Rekabet Kurumu’na son beş yılda yapılan ortalama başvuru sayısının (196) altında.
- Toplam 298 birleşme ve devralma işleminin 228’i Türk, 70’i yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi. Oransal olarak ise Türk ve yabancı yatırımcılar arasında %77’ye %23’lük bir dağılım var. Yabancı yatırımcıların dahil olduğu işlem sayısı 2016 yılında 93 iken, bu yıl 70’e düşmüş oldu. Ancak 2016 yılındaki işlem hacminde görülen büyük bir düşüşten sonra, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki işlem hacmi %45 oranında arttı ve açıklanmamış işlem bedelleri için yapılan tahminlerle birlikte yaklaşık olarak 5.5 milyar ABD Doları’na ulaştı. Bir taraftan, yabancı yatırımcı sayısı azalırken, 2017 yılında yabancılar tarafından gerçekleştirilen işlemlerin hacmi ciddi oranda artmış oldu.
- 2017 yılında işlem değeri bazında Hollandalı, İspanyol, Avusturalyalı ve Brezilyalı yatırımcılar öne çıkarken, işlem adedi bakımından Amerikalı, Fransız, Japon, İngiliz ve Alman yatırımcılara ek olarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yatırımcılar ön sıralarda yer alıyor.
- 2017 yılında işlem hacmi bakımından gerçekleştirilen en büyük işlem, 1,4 milyar ABD Doları değer ile OMV Petrol Ofisi’nin Hollandalı enerji şirketi Vitol tarafından satın alınması oldu. Bu işlem, tek başına 2017 yılında Türkiye’de gerçekleşen birleşme ve devralma işlemlerinin toplam değerinin %14’ünü oluşturuyor. Menzelet ve Kılavuzlu Hidroelektrik Santralleri’nin işletme hakkının Entek Elektrik tarafından alınması işlemi ise yaklaşık 375 milyon ABD Doları işlem değeri ile Türk yatırımcıların gerçekleştirdiği işlemler arasında işlem hacmi bakımından ilk sırada yer alıyor.
- 2016’ya benzer şekilde 2017 yılında da bilişim ve mobil hizmetler, teknoloji ve enerji sektörleri rağbet gören pazarlar oldu. Enerji sektörü, en çok ilgi gören sektör olarak 30 işlem sayısı ile sene boyunca gerçekleştirilen toplam işlem hacminin yaklaşık %28’lik dilimine hâkim oldu. Bunların dışında, imalat, elektronik ticaret, yiyecek içecek, sağlık, emlak ve finans sektörleri 2017 yılında aktif olan pazarlar arasında yer aldı.
Her ne kadar Türkiye’de 2018 yılında da politik ve ekonomik belirsizliklerin ortaya çıkması yine mümkün ve bunların birleşme ve devralma piyasasına yansıması kaçınılmaz ise de olumsuz bir tablo çizmemek gerekir. Benzer durumların, yabancı yatırımcı iştahı üzerindeki etkisi daha önce test edildi. Özellikle yüksek döviz kurları, artan politik belirsizlikler ve olağanüstü halin altıncı kez uzatılmasına karşın Türkiye birleşme ve devralma pazarının 2017’de gösterdiği iyileşme oranı göz önünde bulundurulduğunda, yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye’deki potansiyeli, özellikle bilişim ve mobil hizmetler, teknoloji ve enerji sektörlerinde değerlendirmeye devam etmesi bekleniyor.