Birincilik önemli (mi)dir?
Bir yılı daha geride bıraktık. Bugün yani 7 Ocak pazartesi günü akşamında geçtiğimiz yılın satış adetleri açıklanacak. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) düzenlediği ve adına Gladyatörler dediği bir organizasyonda rakamlar açıklanacak.
Bu organizasyona ilişkin görüşlerimi daha önce yazmıştım. İyi niyetle gerçekleştirilen lakin, Avrupai mantıkla yaratılıp, Türk işi yürütülen bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Zira, otomotiv sektörünün başta çalışanları olmak üzere tüm paydaşlarının bu tip bir gecede buluşması, hatta bu buluşmada çeşitli ödüller verilmesi gayet doğal bir süreç. Fakat, ödül sistemi ve ödül sayısında yaşanan enflasyon en azından benim açımdan işi biraz hafifletiyor. İşin içine bir ödül olunca doğal olarak da kazanan ve kaybeden de bulunuyor. Dolayısıyla kazananlar kazandıklarını işin doğası gereği yüceltirken, kazanamayanlardan da içten içe bir sıkıntı gözlenmiyor değil. Tabii ne olursa olsun, ödül demek prestij demek. Dolayısıyla firmalar için bu prestije sahip olmak önemli. Bu prestij için daha doğrusu bu birinciliği kaptırmamak için şimdiden bazı önlemler de alınmış durumda. Aldığım duyumlara göre Fiat ve Ford hafif ticari araç liderliğini kaptırmamak için oldukça ciddi önlemler almış. Her iki firma da satış adetlerini resmi açıklamaya kadar sadece çok üst düzey yöneticilerin görebileceği şekilde saklamış.
Bu geceki ödül törenine yaklaşırken yaşanan bir diğer ilginç olay ise fuar standı kategorisinde gözlemlenmiş. Bir firmanın standına bir gece içinde yaklaşık 30 bin oy verilince, sistemde alarm zilleri çalmış. Ödül organizasyonu yapanlar bu oyları geçersiz kılarak, soru işareti oluşmasının önüne geçmiş.
Peki bunlar ne için yapılıyor?
En fazla satan otomobil markası olmanın, tüketici gözünde bir değeri var mıdır?
Bu tip ödül organizasyonlarında benim şahsi görüşüm, belirli bir jürinin (ki üyelerinin yetkinliğinin kanıtlanmış olması ya da genel bir kabul görmüş olması gerekiyor) yapacağı sübjektif değerlendirmeler, adetsel veriler üzerinden gerçekleştirilen ödüllendirmelerden çok daha etkin olduğu yönünde.
Zira, satışı belirleyen birçok parametre var. Geçmişte, kendi bayisine fatura keserek, satış adetlerini yükselten firmaların olduğunu hepimiz biliyoruz. Ya da geçen yıl 15 satan bir markanın bu yıl 45 satarak , pazar payını en çok artıran marka ödülü almasını da gördük. Dönemin birinde, finansal şartların oluşması, fiyatın belinin kırılması ile yakalanan yüksek adetli hafif ticari araç filo satışı ile oturulan zirvenin, tamamı profesyonel tüketici olan ticari araç alıcılarını etkileme parametresi nedir?
Birincilik, şampiyonluk, o anı kutlarken hakikaten inanılmaz bir duygusal motivasyon veriyor, vermelidir de zira üzerinde emek vardır. Ama, istatistiki verilerin okunmasıyla kazanılan şampiyonlukların, matematiksel/ finansal hesaplamalarla edinilen kazanımların, günün birinde o formüller içindeki girdilerin değişmesiyle elden uçup gidebileceği de unutulmamalıdır. Sözü bağlarken, tahminlerimizi de yazalım. Toplam Pazar aralık ayındaki yaklaşık 140 binlik performansıyla 800 bin düzeyinde gelecektir. Renault binek araçta, Ford ticari araçta ve toplam pazarda, Renault Grubu da (Renault-Dacia) yine grup olarak birinci olacaktır.
Ama tüketici gözündeki şampiyonların değişik olması kimseyi şaşırtmamalı.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar