Birileri IMF'yi konuşurken, Diğerleri ihracatı konuşuyor!
Kimine göre IMF ile hareket etmek kredibilitemizi artırıyor.
Kimine göre ise IMF ile hareket etmek, 'muhtaçlar ligi'ne girmemiz nedeniyle, kredibilitemizi düşürüyor.
Diğerine göre döviz rezervimizin yüksekliği, IMF ile anlaşmamızı anlamsız kılıyor.
Bir diğerine göre ise yüksek cari açık beklentisi, IMF ile anlaşmamızı zorluyor.
Ötekine göre IMF'nin parası iç tüketimi ve ithalatı artırıyor.
Diğer ötekine göre IMF'nin parası, taleple birlikte üretimi de artırıyor.
* *
Bir diğeri ilginç bir şekilde IMF'sizliği piyasaların çöküş senaryosu ile ilişkilendirebiliyor.
Bir başka diğeri ise haklı bir şekilde bizdeki 'sığ' piyasaların, işsizlikle bağlantısı olmadığını; piyasaların sanal büyümesi ile işsizliğin düşmediğinin bir önceki dönemde görüldüğünü; asıl önemli sorunun , işsizlik parametresindeki çöküşle yaşanacağını savunuyor.
* *
IMF'ye ihtiyaç duymamızda ki asıl önemli neden 'cari açık' meselesi ise (-ki öyle) açığın nedenine bakmak gerekiyor.
Cari açık, kabaca (15 yıl önceki iktisat kuralları değişmediyse! Ya da bana yanlış öğretilmediyse!) ülkenin döviz gelirleri ile döviz giderleri arasındaki fark anlamına geliyor.
Yani ihracatın, turizm gelirlerin, işçi dövizlerin, taşımacılık ve yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden gelen dövizin; ithalatla, turizmle, faizle ve taşımacılıkla harcadığın dövizden yüksekse yaşadın.
Yok düşükse, "Hastalığa yakalandın…" demektir.
Düşürmeye çalışmıyorsan, bunun adı intihardır.
İntihar sorumluluğunun, maddi ve manevi dünyada ve ahir zamanda ne anlama geldiğini anlatmayayım!!!
* *
Hâl böyleyken…
En önemli kalem olan ihracata bakarsak:
İhracatını artırabilmek için öncelikle pazar bulman gerekiyor.
Pazarı oluşturabilmen için dünyadaki rakiplerinle rekabet edebilmen gerekiyor.
Rekabet edebilmen için çok çalışmanın yanında ya düşük maliyetle kaliteli üretmen ya da döviz kuru avantajının varlığı gerekiyor.
Kaliteli üretim kolay, bunu düşük maliyetle yapabiliyor muyuz? Hayır. Neden? Enerji hammaddelerinde dışa bağımlıyız.
Geriye döviz kuru avantajı kalıyor.
IMF'den parayı aldık diyelim.
Döviz kuru ne olacak? Düşecek.
Yani tek avantajımızı, kendi elimizle yok edeceğiz.
Bununla kalmayacağız!
Döviz harcamalarımızı besleyecek ithalat ve faiz ödemelerini de yükselteceğiz.
Hastalığımızı kronikleştireceğiz.
* *
Konuşanlar ve yazanlar medya aracılığı ile okuyucularına ve dinleyicilerine IMF'yi anlatırken, okuyucular ve dinleyicilerin büyük bölümü başka işlerle meşgul.
Mesela: Makine Tanıtım Grubu…
Grup, tüm sanayi sektörlerini Avrupa'da tanıtmaya hazırlanıyor.
"Bosch ürünlerinin Türkiye'de üretildiğini biliyor musunuz?", "Bakteri üretmeyen halının Türkiye'de üretildiğini biliyor musunuz?" gibi sloganlarla, gıdadan makineye kadar Türk sanayi ürünlerinin tümüne Avrupa kapısını ağzına kadar açmayı amaçlıyor.
* *
IMF'den gelen kredi bu tür girişimlere destek için kullanılacaksa; barajların, güneş santralarının, rüzgar güllerinin tamamlanmasına katkı sağlayacaksa; Konya Ovası gibi onlarca ovamızı suyla ve verimlilikle buluşturacaksa alınmalı.
Gerisi…