Birbirini tamamlamak

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Değerli arkadaşlarımız Ferit Parlak’ın, 7 Nisan günü köşesinde yazdıklarını ve İzmir’den Sedat Alp’in verdiği haberi okuyunca, geçmişe kısa bir yolculuk yaparak biraz eski defterleri karıştırdım. Neyin ne kadar değiştiğini yorumlamaya çalıştım.

Ferit Parlak, değişik ülkelerin büyükelçileri ile yaptığı söyleşilerde, hep birlikte çalışılması halinde, Türkiye’ye ve o büyükelçilerin kendi ülkelerine açılabilecek olan fırsat kapılarının konuşulduğunu vurguluyor. İşbirliğinin ve birbirimizi tamamlamanın erdeminden söz edildiğini hatırlatıyor. Sedat Alp’in haberinde de görüştükleri İtalya Mermer Makineleri Üreticileri Konfederasyonu Başkanı Flavio Marabelli Türk firmalarının işlenmiş üründe de kendi arasında rekabete girerek düşük fiyatla satış yaptığını bunun da sektör için önemli bir sorun olduğuna işaret etmiş.

Yaklaşık otuz beş yıl önce, komşu ülkelerden birinde açılan bir ihaleye katılmak üzere çalışma yapıyordum. İhale konusu ürününün, Türkiye’de mevcut üretici sayısı oldukça azdı. Bugünkü mermer üreticilerinin sayısı ile kıyaslanmayacak kadar az. İhaleye katılacağını öğrendiğim iki firma ile ayrı ayrı bir araya gelerek, birbirimizin fiyatlarını kırmadan, güncel piyasa fiyatlarından teklif vermek üzere mutabakat yapmak istedim. Her ikisi de ayrı ayrı onay vererek “Öteki firma caymazsa ben varım" diyerek, olumlu yaklaştılar. İhalenin çıktığı ülkede, bir araya gelerek yemek yedik ve mutabakatımızı karşılıklı olarak birbirimize açıkladık. Gelgelelim işin sonunda, sözüne sadık kalan bir tek ben oldum. İhaleden küçük bir pay alma niyetinde olduğumuzu söylemiştim. Genel müdürü olduğum firmadan, üzerinde mutabakat sağlanan güncel piyasa fiyatları üzerinden teklif vererek, ihalenin yaklaşık yüzde yirmisini aldık. Diğer iki büyük üretici de birbirlerini kırmaya çalıştıkları için fiyatları düşük kaldı ancak alabildikleri miktarlar da bizim konuştuğumuz seviyelerde oldu. Burada kazanan, kuşkusuz ihale makamı olmuştu. Ara sıra bir araya geldiğimiz bazı sanayici dostlarımızdan da benzer hatıraları dinliyoruz.

İtalyan sanayicinin söyledikleri, bugün de değişen bir şeyler olmadığını gösteriyor. Hele bir de bir seminerde katılımcılardan birinin, “Mermeri işleyip satınca para kazanamıyorum" demesi, bizleri farklı şeyler düşünmeye sevk ediyor. “Bir ürünü daha ileri seviyelerde işleyip nasıl daha fazla kazanç elde edilemez" diye sorduğumuzda gelen cevap “O kadar makine yatırımını kim yapacak" olunca, kolaycılığa ve “Hemen gelsin ve sadece bana gelsin" düşüncesine sahip olmanın bizi götüreceği yerleri düşünmek istemeyiz amma maalesef görüyoruz.

Bunlar neden oluyor diye sorarsanız, tahminlerimizi anlatmaya yerimiz yetmez.

İş hayatı bir iktidar mücadelesi olmadığı gibi, sadece bir kazananı da olmuyor. Bu hayatta kazanç, paylaştıkça çoğalıyor. Daha da çok paylaşım gerektiren bir dış ticaret işi olan, uzun soluklu ve sürdürülebilir bir ihracat için, öldüresiye fiyat rekabetinden ziyade, akıllıca kurulmuş bir strateji çerçevesinde çalışmak gerekiyor.

“Fiyatla rekabet, sonu felaket.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019