Biraz spekülasyon
Doğal olarak konu Trump. Ben gelişmeleri ekonomik anlamda orta vadede büyük kırılmalar yaratacak bir konu olarak görmüyorum. Ancak kısa vadede özellikle reformlar açısından negatif ve bu hem endeks hem de dolara yansıyor. Genel hava şu yönde; Cumhuriyetçiler, Trump amaca hizmet ettiği sürece, yani ObamaCare’in iptali veya vergi indirimleri gibi kritik parti programlarını yürüttüğü sürece tahammül edecek. Akıllara Başkan Clinton’un seks skandalı nedeni ile azledilme savaşı geliyor olsa da bu kez konu “dünyevi” olmaktan ziyade “yönetsel”. Yani Clinton skandalı Demokratları bağlamazken Trump’ın azledilmesi bağları olmasa bile Cumhuriyetçiler açısından çok daha büyük bir darbe olacaktır. Bu nedenle mümkün olduğu sürece dayanmayı seçeceklerini düşünüyorum.
Aslını isterseniz “itham edilme” aşamasına gelinmesi ABD tarihinde çok az görünen bir gelişme. Ve doğrudan azledilerek görevinden ayrılan bir başkan da yok. Ancak Nixon (istifa etti) ve Clinton yakın tarihte potaya giren isimler. Tam jargonu kullanmak gerekirse “Temsilciler Meclisi itham eder Senato da kararı verir.” Yani Temsilciler Meclisi bir suçlama gerektirecek konu/hata olup olmadığına karar verdikten sonra “dava” Senatoda görülür. Elbette ön aşamaları da söz konusu. Önce Temsilciler Meclisi (TM), Adalet Komisyonunda konu görüşülür, ardından bir önerge düzenlenip TM’ne neden araştırma gerekip gerekmediğine dair bilgi gönderilir. Sonraki adımda TM maddeleri oylar ve salt çoğunluk söz konusu olursa Başkan “itham” edilir. Ardından Senato aşamasına geçilir. Bir grup TM temsilcisi iddia makamı olarak davranırken Yüksek Mahkeme Başkanı başkanlığında 100 senatör de jüri olarak görev yapar. Bu noktaya kadar Başkan görevine devam eder. Son noktada Senato gizli bir oturumla oylama yapar ve 2/3’lük çoğunluğu yakalarsa Başkan’ı görevden alabilir.
Spekülasyonda bulunmak istediğim tam da bu. Şu an için böyle bir durum öngörmesem de piyasalarda büyük bir çalkantı yaşanırsa göz önünde bulundurmakta fayda olacağına inanıyorum. Malum böyle bir durumda Başkan Yardımcısı Pence Başkan olur. ABD yasalarına göre seçilmiş başkan herhangi bir nedenle koltuğunu bırakırsa sadece başkan yardımcısı 'Başkan' olabilir. Pence’in görevi alamaması durumunda sıra P. Ryan’a geçiyor (ünvanı 'sözcü' diye geçse de parti sözcüsü değil de grup lideri olarak tanımlamak daha doğru olur). Ancak dediğim gibi Ryan Başkan olamaz ancak Başkan Vekili olabilir.
Pence ,Trump’a siyasi olarak karşı olanların göz ardı ettiği şekilde, aslında Trump’tan çok daha katı bir muhafazakar (çok çok), Washington’u çok daha iyi biliyor ve kökten Cumhuriyetçi. Bu nedenle görevi devralması ilk günden konuşulan bir konu.
Böyle bir durumda piyasada ne olur? Bugün Trump Trade veya rallisi olarak bildiğimiz rallinin temelinde ne vardı? 1- Çok büyük ölçüde vergi reformu 2- Daha az miktarda altyapı harcamaları. Peki Pence bu konularda aksi bir yaklaşıma mı sahip? diye sorarsanız cevap; 'Hayır'. Cumhuriyetçilerin programı? Hayır. Seçim öncesi açıklanan programı okursanız aynı noktaları ama kritik farklarla savunduklarını görüyorsunuz. En basit örnek dolarda sert bir hareket yaratacak olan BAT, Trump’ın programında yokken Ryan’ın programında vardı. Kısacası Pence Trump’tan çok farklı bir ekonomik ajanda ile gelmeyecektir. Aksine Cumhuriyetçilerden daha kolay destek bulacak bir isim olabilir. Nitekim şu anda 'Trump’ı ver, reformu al' konuşulmaya başladı bile. Trump rallisi ise reformların öteleneceği düşüncesi ile zaten son aylarda sorun yaşıyordu.
Bu nedenle şayet konu 2017 sonu 2018’de azle gidecekse piyasalar önce balon korkusu ile yaşayanların da paniği ile sert bir şekilde satış yiyecektir. FED’in faiz artışını ve bilanço değişikliğini ötelemesi de pansuman olmaz (ama dolar için sorun olur). Ancak yeni bir secimden, ekonomik program belirsizliklerinden vs bahsetmiyoruz. Dolayısı ile Trump dönem ortasında görevinden ayrılır ve Pence geçerse çok ciddi bir ralli ile karşılaşacağımızı düşünüyorum. Tüm bunlar şu an için erken bir spekülasyon, perde arkasında anlaşılarak konu tamamen gündemden düşebilir de. Yaşayıp göreceğiz.
Tüm okuyucularımızın ve DÜNYA ekibinin 19 Mayıs Ulusal Egemenlik ve Gençlik bayramını kutlarım.